Ceren Ercih

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Milletvekili Zorlu Töre, Gözde Bekir’in sunduğu Günaydın Ada programının konuğu oldu. Türkiye’deki seçim sonuçlarını değerlendiren Töre, sonuçların hayırlı olmasını temenni etti. 

Ülkemizde tehlikeli oyunların döndüğünü belirten Töre, ayrımcılığın körüklendiğini savundu. Rum basını tarafından gündeme getirilen garantörler konusunda da değerlendirmeler yapan Töre, garantörlük konusunun son derece önemli olduğunu ifade etti. Töre, Türkiye’nin Kıbrıs’taki garantörlüğünden vazgeçmemesi gerektiğini söyledi. 

“TÜRKİYE İÇİN HAYIRLI OLSUN” 

Türkiye’de gerçekleşen 7 Haziran seçimlerinin sonuçlarını değerlendiren Töre, HDP’nin büyük bir sürpriz yaptığını şu sözlerle söyledi; “Demokrasi böyle bir şey. Tabi ki AK Parti yeniden tek başına iktidar olmayı düşünüyordu ama olamadı. MHP çok oy almayı bekliyordu ama bu kadar oy alabildi. Burada en büyük sürprizi yapan HDP oldu. Türkiye için hayırlı olsun.” 

“TÜRKİYE KAZANMIŞTIR” 

Çıkan sonuçların ardından tüm partilerin mutlu olduklarını ifade ettiklerini belirten Töre, ülkedeki bölünmenin sona ermesi temennisinde bulundu ve şunları kaydetti; “Biz Türkiye partisi olacağız, çözüm yanlısıyız, Türkiye’nin partisi olacağız şeklindeki açıklamalar sandığa olumlu yansımıştır. Böylece HDP yüzde 13 oya erişmiştir. Sonuçta Türkiye kazanmıştır diye düşünüyorum. Ümit ederim ki bundan sonra anavatan Türkiye’nin birlik beraberliği ve bütünlüğü üzerinde oyun oynanmayacaktır. Bölünme şeklindeki ifadeler orta yerden kalkacaktır.” 

“BU ÇOK TEHLİKELİ BİR DAVRANIŞ BİÇİMİDİR” 

Türkiye’de olumlu bir hava estiğini ancak ülkemizde ayrımcılığı körükleyen adımlar atıldığını söyleyen Töre, ülkede tehlikeli oyunlar oynandığını belirtti. 

Töre, endişelerini de şu sözlerle dile getirdi; “Kıbrıs Türk tarafında çok ciddi sıkıntılar vardır. Bunların bir kısmı da Rumların söylemlerinden kaynaklanmaktadır. Çünkü Rum tarafının genel yaklaşımı Türkiye’den gelen göçmenlerin hepsi geri gitmelidir, daha da ileri giderek anavatan Türkiye’den gelip Kıbrıs’a 1974’ten sonra yerleşen nüfus potansiyel askeri tehdit oluşturmaktadır şeklinde ifade kullanmışlardır. 

Yani anavatan Türkiye’den gelen kardeşlerimizin hepsini de Mehmetçik olarak görüyorlar. Bu doğru bir yaklaşım değildir. Kendi içimizde ise bazı kesimler Türkiye’den gelenleri geri gönderirsek, Türk askeri de geri çekilirse ciddi oranda yer açılacaktır ve Rumlara vereceğimiz tavizlerde Rumlar gelip yerleşebilecektir şeklinde formüller üretmeye çalışıyorlar. Bunları da köşe yazılarında, gazetelerinde ifade ediyorlar. Bu da çok tehlikeli bir davranış biçimidir.” 

“RUMLARA ASLA BU ŞEKİLDE GÜVENEMEYİZ” 

Rum basını tarafından gündeme getirilen garantörler konusunda da değerlendirmeler yapan Töre, garantörlük konusunun son derece önemli olduğunu ifade etti. Töre, Türkiye’nin Kıbrıs’taki garantörlüğünden vazgeçmemesi gerektiğini söyledi. Töre, sözlerini şöyle sürdürdü; 

“‘Garantileri istemeyiz, Türk askeri istemeyiz’ şeklindeki ifade şekli güvensizliğin en büyük kaynağıdır. Biz Rumlara asla bu şekilde güvenemeyiz. Demek ki onların yine saldırma niyetleri var, katliam yapma niyetleri var ki, yarım bıraktıkları işi ileri de tamamlamak istiyorlar. Bu yarım bıraktıkları işi ileri de nasıl tamamlayacaklar? Ada da Türk askeri olmazsa, Kıbrıs Türk Kuvvetleri alayı olmazsa işlerini yapabilecekler demektir. Garantileri istemiyorlar. Ama bu bizim tarafımızdan asla kabul edilemez. Kıbrıs Türk halkı garantilerden asla vazgeçemez. Türkiye’de garantör ülke olmaktan asla vazgeçmemeli çünkü Türkiye’nin de bu bölgede hakları vardır.” 

“BU ÜÇLÜYE GÜVENEMEYİZ!” 

Müzakere sürecinde de tehlikeli bir dönemde olunduğunu savunan Töre, Mustafa Akıncı, Mehmet Ali Talat ve Özdil Nami’yi tehlikeli bir üçlü olarak niteledi. Töre; “Sayın Özdil Nami de, Sayın Mehmet Ali Talat’ın o zaman müzakerecisiydi. Şimdi, Sayın Özdil Nami müzakereci. Sayın Mustafa Akıncı cumhurbaşkanı, Sayın Mehmet Ali Talat da gelip yeniden parti başkanı oluyor. Allah korusun bu üçlüden Kıbrıs Türk halkını” ifadelerini kullandı. 
Geçtiğimiz günlerde Mağusa’da Derinya Kapısı’nın açılması için yapılan eylemde Kıbrıs Cumhuriyeti bayrağı açılması ve sonrasında Ülkü Ocakları’nın protesto eylemlerini de yorumlayan Töre, bu noktada başlayan tartışmaları da değerlendirdi. 

“BİZİ ATTIKLARI HALDE SEN KIBRIS CUMHURİYETİ’NİN BAYRAĞINI ASIYORSUN” 

Töre, “sizce Ülkü Ocakları kapatılmalı mı” sorusuna da yanıt vererek sözlerini şöyle tamamladı; “Niye Ülkü Ocakları kapatılacak? Ülkü Ocakları Türk bayrağına, vatan sevgisine, bağımsızlığına, devlete, cumhuriyete olan bağlılığını orta yere koyuyor. Hâlbuki diğer kişi orada ve onu destekleyen kişiler varsa kendi bağımsız devletlerini tanımıyorlar. KKTC’nin bayrağını asmıyorlar, Türk bayrağını asmıyorlar. 

KKTC bayrağına hakaretler içeren konuşmalar yapıyorlar ve Kıbrıs Cumhuriyet, bizim için yasallığını kaybetmiş, bizi Kıbrıs Cumhuriyeti’nden atmışlar. Bizi attıkları halde sen Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bayrağını asıyorsun sonrada Ülkü Ocakları kapatılsın... Ülkü Ocaklarının kapatılmasına hiç gerek yoktur. Kapatılması gereken başka yerler varsa onlar kapatılabilir.”