Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, 524 milyon 365 bin 640 TL’lik Milli Eğitim Bakanlığı bütçesini oyçokluğuyla kabul etti.

Genel kurulda yapılan görüşmelerde söz alan UBP Milletvekili Faiz Sucuoğlu, bütçede eğitime ayrılan payın son yıllarda düşürüldüğünü belirterek, eğitimde tasarruf yapılamayacağını anlattı.

Sucuoğlu, iyi eğitim almanın önemine vurgu yapak, devlet okullarında öğretmen olan kişilerin çocuklarının dahi özelde eğitim aldığını ve  bunun da devlet okullarında eğitimin kalitesinin düştüğünün göstergesi olduğunu savundu.
 
Üniversite sınavlarındaki başarının da düşmeye başladığını ifade eden Sucuoğlu, eğitim politikalarının yeniden gözden geçirilmesinin kaçınılmaz olduğunu vurguladı.

Sucuoğlu, üniversitelerin ülkeye büyük getirileri olduğunu, milli gelirin yüzde 25’inin bu gelirden sağlandığına işaret ederek, eğitim sektörünün de bu yönde iyi düşünülerek, kalkındırılması ve yapılandırılması gerektiğini kaydetti.

Öğrenci sayısı artışının iyi değerlendirilmesi ve üniversitelerin eğitim kalitelerini artırarak, ülkeye daha fazla öğrenci çekmesinin ekonomiye de büyük katkı sağlayacağına inanç belirten Sucuoğlu, DAÜ’deki sıkıntılara da değinerek, uygulamaların “her şeyin yolunda gittiği DAÜ batırılıp, özele mi devredilmek isteniyor” düşüncesini akla getirdiğini savundu.

Sucuoğlu, üniversitelerin ortak tanıtım faaliyet bütçesinin 500 bin TL’ye düşürüldüğünü ve DAÜ’ye yapılan katkıların azaltıldığına işaret ederek, DAÜ’deki “kaosun” yanlış olduğunu kaydetti.

Faiz Sucuoğlu, okullardaki öğrenci ve öğretmen sayılarına değinerek, bakanlığın eğitim politikaları ve eğitimin her kademesindeki son duruma ilişkin bilgi istedi. Sucuoğlu, okullarda Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ile ilgili eğitimin verilmemesini eleştirdi.

Eğitimde, öğretmen nakillerinde yaşanan aksaklıklar, öğretmen eksikliklerinden dolayı sınavların yapılamaması gibi sorunlar olduğuna işaret eden Sucuoğlu, eğitime yönelik bakanlıktan açıklamalar istedi.

TATAR

UBP milletvekili Ersin Tatar da, Milli Eğitim Bakanlığı’nın görevinin ülke çocuklarına ve gençliğine eğitim vermek, örf ve adetlerini aktarmak olduğuna işaret ederek, eğitime daha çok önem verilmesi gerektiğini söyledi.

Üniersitelerin çok iyi bir noktada bulunduğunu ve bir eğitim adası olan KKTC’nin eğitimde marka olduğunu kaydeden Tatar, DAÜ’deki sıkıntının kendilerini üzdüğünü belirterek, bakanın DAÜ konusundaki sıkıntıların aşılması için ağırlığını koyması gerektiğini vurguladı.

Eski bakan Mustafa Arabacıoğlu’nun ders yılı ortasında “sistem tıkandı” diyerek istifa etmesini de eleştiren Tatar, “Arabacıoğlu sistem tıkandı diyor ve istifa ediyorsa, burada gerçekten bir sorun var demektir” dedi. Tatar, bakanların değişmesiyle 4 müdür ve 1 müsteşarın değişmesinin kabul edilemez olduğunu belirtti.

Meslek liselerinin ülke için önemine işaret eden ve meslek liselerinden yetişen kişilerin ekonomiye büyük katkılarda bulunduğuna dikkat çeken Tatar, meslek liselerine öğretmen ve altyapı konusunda daha çok önem verilmesini istedi.

Tatar, yüksek öğrenimle ülkenin başarı öyküsü yarattığını, bu üniversitelerin bugün bilgi ve eğitim ihracatı yaptığını ifade ederek, YÖDAK’a bu yüzden daha fazla değer verilmesi gerektiğini belirtti.  Tatar, üniversitelerin denetlenmesinin kalite açısından da önemli olduğunu söyledi.

Kamu okullarında öğrenci sayılarının düşük, öğretmen sayısının ise yüksek olduğunu ifade eden Tatar, özel okulların bu bütçede yer almadığını ancak özel okulların bütçelerinin de, en az bu kadar olduğunu kaydetti.

Tatar, ülkedeki öğrenci sayısındaki artışa bağlı olarak havalimanını ihtiyacının da büyüdüğüne işaret ederek, yeni havalimanının ne zaman yapılacağını sordu. Tatar, bu konuda hükümetin cesur olması ve havalimanına başlaması gerektiğini vurguladı.

Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin yetersiz olduğunu kaydeden Tatar, ayrılan kaynaklarla çocukların aldığı eğitimin başarılarına bakıldığında, eğitim sisteminde bir sıkıntının aşikar olduğunu söyledi ve sistemin elden geçirilmesi gerektiğini belirtti.

ARABACIOĞLU

DP Ulusal Güçler milletvekili Mustafa Arabacıoğlu da, eski bakan olarak söz aldı ve kendinin görev yaptığı döneme ilişkin eleştirileri yanıtladı. Arabacıoğlu, amaçlarının eğitimi geliştirmek, sistemi düzeltmek ve eğitimi ileriye taşımak olduğunu belirterek, istifasını da bu nedenle verdiğini ifade etti.

Eğitim sisteminin değiştirilmesi gerektiği ve bu verimsiz sistemi kuranların siyasiler olduğunu söyleyenlerle, sistemi acımasızca savunanların aynı kişiler yani sendikalar olduğuna işaret eden Arabacıoğlu,  sendikaların tutumunu eleştirdi ve eğitim sistemindeki yanlışlıklarla sıkıntıları anlattı. 

Eğitim saatlerinde Avrupa’dan geri olduklarını ancak maaşlarda geri olmadıklarını ifade eden Arabacıoğlu, eğitimde ulusal bir politika olması gerektiğini vurguladı.

Eğitimde ve sağlıkta tasarruf olamayacağı gibi lükse de kaçılamayacağını belirten Arabacıoğlu, ülkenin en büyük ihtiyaçlarından birinin “Mesleki Eğitim Kampüsü” olduğunu söyledi. Arabacıoğlu, “Bana kalsa Hala Sultan Koleji’nin yapıldığı yere bu kampüsü kurardım ve hepsini bir yerde birleştirirdim ancak dışarıdan gelen telkinlere uyulduğu ve buraya ilahiyat koleji yapıldı” dedi.

Eğitimde ulusal bir sistem kurulması durumunda, eğitimin bakan değişikliklerinden de etkilenmeyeceğine inanç belirten Arabacıoğlu, eğitimde hademelerle ilgili de büyük sıkıntılar yaşandığını kaydetti.

Okulları veliler, sendikalar ve müdürlerin yönetmek istediğini, bu yönde bakanlığın karar almada sıkıntı yaşadığını söyleyen Arabacıoğlu, 13 aylık döneminde çok ciddi sorunlarla karşılaştığını belirtti.

Arabacıoğlu, üniversitelerin ülkenin doğal zenginliği olduğunu vurgulayarak, 70 bini aşkın öğrencinin bulunduğu üniversitelerin, turizmin önüne geçtiğini söyledi. Arabacıoğlu, ülkenin doğal zenginliği üniversitelere önem verilmesinin şart olduğunu dile getirdi.

YÖDAK’a gerekli önemi verdiklerini ve takım ruhu içinde çalışarak, eğitime katkı koyduklarını ifade eden Arabacıoğlu, eğitime katkı koyan tüm vekillere teşekkür etti.

TÖRE

UBP milletvekili Zorlu Töre de, bakanlığın, çocukların yoğrulup, geleceğe hazırlanmasında büyük önem taşıdığını kaydetti. Töre, Kıbrıs Türk halkının Atatürk inkilaplarına hemen uyum sağlayan ve Türk geleneklerini yaşatan bir halk olduğunu vurguladı.

Töre, KKTC’de eğitim sendikalarının 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kabul etmemesini ve bu yönde aksi açıklamalar yapmasını eleştirdi ve bunun yanlış olduğunu kaydetti.

Konuşması sırasında “yanlış ifadeler kullandığı” gerekçesiyle milletvekillerince eleştirilen Töre, “yanlış ifadelerin” sendikalar tarafından kullanıldığını ve kendisinin sadece bunları aktardığını söyledi.

ÇAĞLAR

CTP-BG Milletvekili Mehmet Çağlar da konuşmasında, eğitim sisteminin ülkeye göre hazırlanması ve uygulanmasının önemine işaret etti. Çağlar, başka ülkelerin en başarılı sistemlerinin bile örnek alınması durumunda, ülkede başarılı olamayacağına dikkat çekti.

Çağlar, dış ülkelerdeki sağlanan ara eleman gerekliliğine işaret ederek, ara eleman yetiştirilmesinin önemli olduğunu kaydetti.

Ülke eğitim sistemini, diğer ülkelerin eğitim sistemleriyle karşılaştıran Çağlar, ülkede bilgisayar eğitiminin, “üretici” şekilde  verilmediğini söyledi. Çağlar, bilgisayar eğitiminde proje, plan, program ve araştırma yapabilecek insan yetiştirilmesi gerektiğini belirterek, “Aksi halde başarılı ülkelerin nesilleriyle fark daha da açılacak” dedi.

Mehmet Çağlar, eğitim sisteminin yapısal, toplumsal ve ekonomik sorunları olduğunu belirterek, eğitim sisteminde önem verilmesi gereken unsurlara değindi ve eğitimde önceliklerin belirlenmesi gerektiğini kaydetti.

İnsanların yeteneklerinin ortaya çıkarılmasının rastlantıya bırakılmaması gerektiğini, bunun bulunması için araştırma, planlama yapılması gerektiğini belirten Çağlar, eğitim sisteminde yetenekleri ortaya çıkarabilecek fırsatların yaratılması gerektiğini ifade etti.

Çağlar, bakanların değiştirilmesini de eleştirerek, bakandan çok sistem değişikliklerinden bir şeyler beklenmesi gerektiğini söyledi.

Eğitimde toplum politikasının gerekli olduğunu vurgulayan Çağlar, eğitim sisteminin vizyonunun kaliteli çağdaş eğitim vermek, misyonunun ise en yüksek standartlarda gençler yetiştirmek olması gerektiğini ifade etti.

Eğitimin bugün tümüyle ele alınıp başka bir yapıya dönüştürülmesi gerektiğini söyleyen Çağlar, Kıbrıs Türk eğitim sisteminde hep birlikte çalışarak, bir devrim yapmalarının şart olduğunu vurguldı.

BEROVA

Milli Eğitim Bakanı Özdemir Berova da, bakanlığının bütçesine ve eğitim sistemine katkı koyan tüm milletvekillerine teşekkür ederek, bu beyin fırtınasının, eğitimin herkesin gaylesi olduğunu gösterdiğini ifade etti.

Eğitim adına yapılan tüm katkıların eğitimi yükselttiğini kaydeden Berova,  eğitimde planlamanın önemine işaret etti. Berova, bir ülkenin ekonomik kalkınmasının da bireylerin kişisel gelişmesinden geçtiğini belirterek, ülkede ideal insanın yetiştirilebileceği bir sistemin kurulması gerektiğini ve bu yönde çalışmalarının başlatıldığını söyledi.

Bakanlık olarak yenilikçi, bilimsel, çağdaş, sorumluluk sahibi kişilerin yetişebileceği bir eğitim sistemi kurulması için çaba harcadıklarını ifade eden Berova, milletvekillerinin eleştirilerine de cevap verdi.

Berova, eğitim sisteminde sıkıntılar bulunduğunu, altyapıda da sıkıntılar yaşandığını ifade ederek, bunlara yönelik çözüm planlarını anlattı ve alınacak önlemlerin sıkıntıları gidereceğine inanç belirtti.

Bakanlığın projeleri ile ilgili milletvekillerine bilgi veren Berova, Mesleki Teknik Liseleri Kampus projesinin devam ettiğini, DAÜ’de ise demokratik ve özerk bir yeni yasa için çalışmalar yaptıklarını kaydetti.  

Konuşmaların ardından Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi üzerindeki görüşmeler tamamlandı ve bütçe oy çokluğu ile onaylandı.

Genel kurul daha sonra Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı bütçesini görüşmeye başladı.