Ahmet Vamık

Tek başına 3 yıldır UBP-DP koalisyonunu savunduğunu vurgulayan Ulusal Birlik Partisi Milletvekili Zorlu Töre, gönlünde yatan aslanın zaten en başından beri Ulusal Birlik Partisi ile Demokrat Parti’nin bir araya gelmesi olduğunu ifade etti. Dualarının kabul olduğunu söyleyen Zorlu Töre, “ben hem Demokrat Parti’de olduğum dönemlerde hem de Ulusal Birlik Partisi’nde olduğum dönemlerde Cumhuriyetçi Türk Partisi ile hükümet kurulmasına karşı çıktım çünkü her zaman CTP’nin yan çizeceğini Türkiye ile ilişkilerimizin önüne taş koyacağını biliyordum” dedi.

Sayısal bir sıkıntı olmasına rağmen bugüne kadarki hükümet alternatiflerinden daha uyumlu ve daha başarılı bir hükümetin oluşacağına inandığını kaydeden Zorlu Töre, “geçtiğimiz günlerde Başbakan Ömer Kalyoncu, UBP ile CTP’nin DNA’larının uyuşmadığı yönünde bir söylemde bulundu ben bu söylemi 9 ay önce hükümet kurulacağında da yapmıştım, DP’de olduğum dönemlerde hükümet kurulacağında da yine benzer bir söylemde bulunmuştum” diyerek, en başından beri CTP ile hem UBP hem DP’nin bir araya gelmesini doğru bulmadığını vurguladı. Töre, UBP ile DP’nin aynı çizgide olduğunu fakat CTP’nin iki partiye de çok zıt bir kutup da olduğunu belirtti.

“BAĞIMSIZ VEKİLLERİNDE GÖNLÜ BU İŞBİRLİĞİNDEN YANA”

Su protokolü ile Ekonomik ve Mali İşbirliği Protokolü’nün ortaya çıkması ile hükümetteki uyuşmazlıkların tam anlamı ile gün yüzüne çıktığını belirten Zorlu Töre, UBP ile DP’nin bir araya geleceği hükümet modelinin bağımsız milletvekillerinin de desteği ile uzun soluklu ve başarılı bir hükümet olacağına inancını vurguladı. Bağımsız vekillerinde UBP’li ya DP’li vekiller olduğunu dile getiren Töre, “bağımsız oldular diye arkadaşlarımızın fikirleri de değişmedi. Onlarda ulusal çizgide olan vekillerdir ve gönülleri bu işbirliğinden yanadır” dedi. Töre, UBP-DP koalisyonunun hiçbir fire olmadan güvenoyu alacağını kaydetti.

“3 YILDIR BU İŞBİRLİĞİ İÇİN ÇALIŞIYORUM”

UBP-DP koalisyonunun oluşmasının en önemli adım olduğunu bu yüzden bakanlık paylaşımı ya da diğer konuların bir önem taşımadığını söyleyen Zorlu Töre, ulusal çizgide ve aynı frekansta bir hükümetin olmasının kendisi için en önemli konu olduğunu vurguladı. UBP ile DP’nin koalisyon hükümeti kurması için 3 yıldır tek başına çabaladığını bunu her fırsatta dile getirdiğini ve bu işbirliğinin oluşması için çalışmalar yürüttüğünü belirten Töre, ülke yönetiminin ulusal çizgide olan partilerin elinde olması gerektiğini sözlerine ekledi.

“GÖREV VERİLİRSE SEVE SEVE KABİNEDE YER ALIRIM”

CTP ile kurulacak hiçbir hükümet alternatifinde bakanlık talebi olmadığını ve özelikle CTP ile aynı hükümet oluşumunda yer almaya karşı çıktığını söyleyen Zorlu Töre, UBP ile DP’nin koalisyon kuracağı bir hükümette kendisine görev verilmesi halinde seve seve kabinede yer alabileceğini açıkladı. Basında “Zorlu Töre, bakanlık almazsa hükümetin kurulmasına taş koyacak, hükümete güvenoyu vermeyecek, Zorlu Töre ille Tarım Bakanlığı’nı istiyor yoksa hükümetin kurulmasını engelleyecek” şeklinde söylemlerin yer aldığını dile getiren Zorlu Töre, “benim ağzımdan çıkmayan, asla söylemeyeceğim ve söylemediğim yalan provokatif söylemler ile bir takım kişiler ortalığı karıştırmaya çalışıyor. Ben 3 yıldır tek başıma UBP ile DP’yi bir araya getirmek için çalışırken şimdi nasıl bu işbirliğinin önüne taş koyarım. Eğer ben öyle şeyler söylediysem adım Zorlu değil Nigoli olsun” diyerek hakkında çıkan haberleri eleştirdi.

“MÜZAKERLERDE TAVİZKAR BİR TUTUMDA OLMAMALIYIZ”

Kendisinin makam değil ulusal dava için siyaset yaptığını söyleyen Zorlu Töre, makam kavgalarının içerisine çekilmek istemediğini ifade etti. Kıbrıs sorunu müzakerelerine de değinen Zorlu Töre, bugün gelinen noktada yürütülen müzakerelerden memnun olmadığını söyledi. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Cumhurbaşkanlığı sözcüsü Barış Burcu’nun garantiler konusundaki söylemlerini eleştiren Töre, “Cumhurbaşkanı ve sözcüsünün garantilerin bir tabu olmadığını fakat toplumun garantileri istediğini dile getirmesi bence ciddiyetsiz açıklamalardır ve tavizkar tutumlardır” dedi. 1. Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’tan itibaren bir gelenek olarak müzakereleri her zaman Cumhurbaşkanı’nın yürüttüğünü vurgulayan Töre, müzakere görüşmelerinin Cumhurbaşkanı’nın görevi olduğunu fakat hükümet ile istişare içerisinde bu görüşmelerin yürütülmesi gerektiğini sözlerine ekledi. Cumhurbaşkanı Akıncı’nın da geçmişte mecliste görev aldığı için meclisin önemini bildiğini belirten Töre, hükümet ile Cumhurbaşkanı’nın arasına kara kedi girecek bir kritik olayın yaşanacağını düşünmüyorum” dedi.