Deniz Abidin

K.T. Ticaret Odası Başkanı Fikri Toros,Yeni Yasama yılına başlayan meclisten öncelik olarak beklentilerinin iki konunun hayata geçirilmesi olduğunu belirtti. Toros, yapısal dönüşüm programı diye adlandırılan kapsamlı ekonomik reform programının uygulanmasıyla ilgili yasamaya düşen tüm icraatların kararlılıkla  yerine getirilmesini istedi. Toros, çözüm süreci ile birlikte yaşanmakta olan Avrupa Birliği uyum sürecinin hızlanması gerektiğinin altını çizdi.

Toros, Avrupa Komisyonu'nun hükümet ile birlikte işbirliği içinde olacağı bu sürecin yasamada uyumsallaşacak olan yasalar ve hükümet tarafından yürürlüğe konacak  yasalar ile mümkün olduğunu belirtti. Bu süreçte yasama üzerine düşeni öncelikleri arasına alarak yapması gerektiğini ifade eden Toros, Meclis'ten beklentisinin bu olduğunu kaydetti.

Toros,  devam eden müzakereler ve çözüm istikametinde meydana gelebilecek bazı açılımlardan bahsedildiğini söyleyerek, örneğin Ercan Hava Alanı'nın veya Mağusa Limanı'nın uluslararası trafiğe açılması olduğunu belirtti. Toros, gerek açılımlar gerekse kapsamlı çözümün ekonomiyi sadece olumlu  etkileyeceğini söyledi.

"Ekonomi çözümden sadece olumlu etkilenir"

Toros, şunları söyledi, "Bir çözümle birlikte Avrupa Birliği müstebakatı 2004 yılından beri Kıbrıs Türk toplumunda askıdadır. Herhangi bir çözüm paketi içinde bu muktesabatın askıdan alınarak uygulanacağı gündemdedir. AB müstebakatının Kuzey Kıbrıs'ta uygulanması demek, Kıbrıs Türk ekonomisinin standartlarının AB standartlarına erişmesi demektir. Bu da rekabet edilebilirlik ve dış pazarlara erişim açısından sadece bir ekonomik kalkınmaya yol açabilecek çalışmalardır. Kıbrıs Türk ekonomisi herhangi bir çözümden sadece olumlu etkilenecektir"

"TÜK devlete külfet olan bir kurum"

Toros, TÜK'e katkı payı anlamına gelecek yüzde 3 civarında bir fon uygulaması kararının Bakanlar Kurulu'ndan kısa bir süre önce çıktığını belirterek, bu fonun gıda ürünlerine uygulanmasının gündeme geldiğini kaydetti. Toros, Ticaret Odası olarak verimsiz ve tekelciliğiyle tüketiciye olumsuzluklar yaşatan, devlete külfet olan TÜK için hükümetin böyle bir fon kararı almasının yanlış olduğunu ifade etti.

"Anayasa'nın yetki paragrafını ihlal ediyordu"

Toros,  hayat pahalılığını körükleyen ve tüketicinin alım gücünü olumsuz etkileyen bu kararın iptal edilmesi için uğraştıklarını söyledi. Toros,  kararın Anayasa'nın yetki paragrafını da ihlal ettiğini belirterek, ara emri alınması için devlete dava açtıklarını kaydetti. Toros, davanın duruşmasının dün olduğunu, ancak Bakanlar Kurulu'nun aldığı karar doğrultusunda alınan yüzde 3 fon kararını iptal ettiğini belirtti.

"Hükümet, hukuki temkinleri dikkate aldı"

Toros, şöyle devam etti, "Dolayısıyla duruşma devam etmedi. Hükümetin,  bizim bir süredir kamuoyuyla gerek ekonomik, gerekse hukuki temkinleri dikkate aldığını, geç de olsa bu kararı iptal etmesini olumlu değerlendiriyoruz. Süreç devam edecektir. Bugün itibarıyla,  ithalatçıardan alınan yüzde 3 fonun ne maksatla kullanıldığı, ithalatçıya geri iadesi muhakkak yapılması gerekir. Dosyalamış olduğumuz davanın ise ne şekilde devam edip etmeyeceğini göreceğiz"

"Tekelcilik serbest piyasa kurallarına aykırıdır"

Toros, serbest piyasa ekonomisinin arz talep faktörlerinin ve serbest rekabetin yer aldığı bir ekonomi olduğunu kaydetti. Toros, serbest pazar ekonomilerinde yasaklar, fonlar, adil olmayan uygulamalar ve devlet kurumlarının ticaret yapmasının tekelcilik yürütmesinin serbest piyasa kurallarına aykırı olduğunu belirtti. Toros,"Bundan sonra bu tür yasaklar, sınırlamalar veya fonlara olan tutumumuz tamamen karşı olacaktır. Yerli üretim muhakkak desteklenmelidir. Bir ekonominin kalkınmasında yerli üretimin  hizmetleve mal ithalatıyla eş olarak gerekli ve önemlidir. Yerli üretimin desteklenmesi üreticilere verilecek olan faiz destekli krediler, indirimli enerji, uzun vadeli kiralama yöntemleriyle arazi, dış pazarlar için destek, tanıtım ve lojistik desteklerle olmalıdır. AB standartına erişmek için teknik ve mali destek sağlanmalıdır. Biz fonlara karşıyız derken, yerli üretime karşıyız demek değildir. Yerli üretim bir ekonominin kalkınmasında hizmetle ve ithalatla birlikte eşit öneme sahiptir" diye konuştu.