Suna ERDEN 

Trafik Müdürü Ahmet Beşerler, meydana gelen trafik kazalarının nedenlerine bakıldığında ilk sırada süratli araç kullanma, ikinci sırada dikkatsiz sürüş, üçüncü sırada yakın takip, dördüncü sırada kavşaklarda dikkatsiz dönüş ve beşinci sırada alkol geldiğini söyledi. Star Kıbrıs’a açıklama yapan Ahmet Beşerler, dikkatsiz sürüşe neden olan en önemli etkenin araç kullanırken cep telefonu ile konuşmak olduğunu ifade etti. 

Trafikte cep telefonu kullanımı ile ilgili bilimsel araştırma yapıldığını kaydeden Beşerler, araştırma sonucu ortaya çıkan ilginç tespitleri aktardı. Beşerler, yapılan araştırmalar sonucu cep telefonu ile konuşan kişide yüzde 30 oranında algı bozukluğu olduğuna dair tespitler yapıldığını belirterek, “algı bozukluğu güvenli sürüşe yansır. Sürücüler süratlerini ve nereye gittiklerini dahi bilmeyecek duruma gelir” ifadelerini kullandı. 

KAZA RİSKİNİ 5 KAT DAHA ARTIRIYOR 

Araç kullanırken cep telefonu ile konuşmanın kaza riskini 5 kat artırdığını kaydeden Beşerler, bilimsel veriler ışığında hazırlanan , “Türkiye’de Trafik Kazaları Gerçeği” isimli kitaptan alıntı yaparak şunları ifade etti: “Cep telefonunun algı üzerindeki olumsuz etkilerinin konuşma bittikten sonra da devam ettiği bilimsel olarak ispatlandı. Biz de bu noktadan hareketle cep telefonu konusunda çok hassasız ve suçları cezasız bırakmıyoruz.” 

Trafik kazalarına neden olan ilk etkenin süratli sürüş olduğunu yineleyen Beşerler, sürat arttıkça görüş açısının azaldığını:100 km hızla giden bir sürücünün 40 derece açı ile yolu gördüğünü, hızın yanında algıyı yüzde 30 oranında bozan cep telefonu ile konuşulması halinde ise daha tehlikeli hale geldiğini ifade etti. Beşerler, görüş açısı ve algısı azalan bir sürücünün, yolda olup bitenden habersiz hale geldiğini dile getirdi. Beşerler, “bu durumdaki bir sürücü ne trafik levhalarını ne yayaları ne de araçları fark edebilir” dedi. 

ÇALIŞMA YAPILIYOR 

Dikkatsiz sürüşe neden olan etkenlerden bir tanesinin de şehirlerarası yolların kenarındaki yasal mevzuatın dışında koyulan reklam tabelaları olduğunu kaydeden Beşerler, ancak reklam tabelalarının sadece bulunduğu yerde algıyı bozduğunu, cep telefonunun ise konuşma sonrası dahi algı üzerinde olumsuz etki bıraktığını, bu nedenle cep telefonunun tabelalardan daha tehlikeli olduğunu dile getirdi. Beşerler sözlerini şöyle sürdürdü: “Elimizde veri olmasa da gözlemlerimiz sonucu dikkatsiz sürüşün etkenlerinden birinin de şehirlerarası yol kenarlarındaki reklam tabelalarıdır. 

Şehirlerarası yollarda sürat limiti 90 ile 100 km olduğu için algı önem kazanır. Bu nedenle trafik levhaları sürücüler tarafından kolay algılanmalıdır. Algılamayı bozacak tabelalara göz yummak mümkün değildir. Tabelaların karmaşık olması, standartlara uygun olmaması algı güçlüğüne neden olacaktır. Ancak trafik levhalarının algılamasını bozmadığı ve Fasıl 50 reklamların teşhiri yasasına aykırı olmadığı sürece sorun teşkil etmiyor. Ulaştırma Bakanlığı, Karayolları Dairesi ve Hukuk dairesi mevzuat dışındaki tabelalar için bir çözüm bulacak.” 

SADECE SÜRÜŞE ODAKLANMALIYIZ 

Beşerler, dikkatsiz sürüşe neden olan diğer etkenlerin ise aracın radyosu ile oynanması, araç kullanırken bir şeyler yemek veya içmek, psikolojik sorunlar gibi kişisel nedenler olduğunu dile getirdi. Beşerler sözlerine şöyle devam etti: “Bir kişi eğer morali çok bozuksa araç kullanmaması gerekiyor. Güvenli sürüş için aracın freni, ışığı nasıl kontrol ediliyorsa kişi kendisini de kontrol etmelidir. En küçük bir hatamız ya kendimizin ya da başkalarının hayatına mal olabilir. 

Öte yandan emniyet kemeri de hayati önem taşımaktadır. Emniyet kemeri kullanmayı, araç kullanırken cep telefonu ile konuşmamayı benimsememiz gerekiyor. Ayrıca motosiklet sürücüleri ve yolcuları da mutlaka kask kullanmalıdır. ATV sürücüleri veya yolcuları için ise yasal düzenleme yapıldı ve kask takmaları zorunlu hale getirildi. Yasal düzenleme ile polis, kask takmayan ATV sürücüsü veya yolcusuna ceza yazabilecek.” 

BİR YILDA 46 BİNİ AŞKIN KİŞİ TRAFİK SUÇU İŞLEDİ 

Trafik Müdürü Beşerler, 2015 yılında yapılan denetimlerde 5 bin 677 kişi hakkında trafikte cep telefonu kullanması nedeni ile yasal işlem yaptıklarını ifade ederek, 7 bin kişiye kemer takmadığı, 9 bin 200 kişiye sürat yaptığı ve 1052 kişi hakkında ise alkolden dolayı yasal işlem yaptıklarını söyledi. Beşerler, trafikteki diğer suçlar dâhil 2015 yılında toplamda 46 bin 500 kişi hakkında kurallara uymadıkları için yasal işlem yapıldığını belirtti. 

Beşerler, trafikteki denetimlerin sıklaşarak devam edeceğini, arzularının 2016 yılında trafik suçu oranlarının aşağıya çekilmesi olduğunu dile getirdi. Beşerler, seyir halindeyken dahi sürat tespiti yapabilen aracın denetimlere başladığını, şuanda bir araçla başlayan uygulamanın ileriki zamanlarda 8 araçla devam etmesinin hedeflendiğini söyledi. Beşerler, kazalarda birinci sırada sürattin gelmesinden dolayı bu uygulamanın elzem olduğunu vurguladı. 

POLİSİN AMACI PARA TOPLAMAK DEĞİL 

Beşerler, polisin amacının ceza yazmak değil, sürücüleri korumak olduğunu ifade ederek, toplumda “Polis para toplamak için ceza yazıyor” şeklinde yanlış bir algı oluştuğunu, cezalardan elde edilen paranın 1 lirasının dahi polis örgütünün mali bütçesine girmediğini dile getirdi. Yazılan cezaların bir kısmının devlete bir kısmının ise belediyelere aktarıldığını kaydeden Beşerler, polisin tamamen yasaların kendisine verdiği görevi yerine getirdiğini, yasaya göre suç işleyenlere ceza yazdığını dile getirdi. 

Beşerler, “Tek amacımız sürücülerin ve yayaların kurallara uymasını sağlamak” ifadesini kullanarak, “Alt yapımızdaki eksiklikleri ancak kurallara harfiyen uyarak minimize edebiliriz. Alt yapımızın AB standartlarında olmadığını biliyoruz. Sürücüler yollarımızın kapasitesine uygun sürüş yaparsa, kemer kullanmayı bir yaşam tarzı haline getirirse ve diğer trafik kurallarına uyarsa bugün AB birliği ortalamalarının üzerinde olan trafik kazalarının azalacağına inanıyorum” dedi. 

EN BÜYÜK HATA SÜRÜCÜLERİN 

Beşerler, meydana gelen trafik kazalarının yüzde 95’inin sürücü hatalarından kaynaklandığını ifade etti. 2015 yılında 210 bin aracın sigorta poliçesi yaptırdığını kaydeden Beşerler, 2 bin km yol ağı olan ve 300 bin nüfuslu ülkede 210 bin aracın aktif olarak trafikte bulunmasının ciddi bir sorun olduğunu dile getirdi. 

GENÇLER DAHA ÇOK KAZA YAPIYOR 

Beşerler, meydana gelen kazaların yüzde 30’nun gençlerin karıştığı kazalar olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: 

“Meydana gelen kazalara bakıldığında 1 veya 2 yıllık ehliyet sahibi olan sürücülerin kazalar içerisindeki oranı yüzde 30 .Öte yandan 20 yıllık ehliyet sahibi olanların ise kaza yapma oranları gençlere nazaran daha düşük. Yeni ehliyet alanların neden daha çok kaza yaptığı irdelenmeli. Bu ehliyet eğitiminin yetersiz olduğunu gösteren bir tablodur. Bu nedenle ehliyetlendirme eğitimi ele alınmalı, ders saatleri çoğaltılmalıdır. Ayrıca ilkokuldan ehliyet alma yaşı olan 18 yaşına kadar trafik eğitimi verilmelidir. 

Trafiğin hayatın bir parçası olduğunu, kurallara uyulduğu zaman iyi ancak uyulmadığı zaman hayatları mahveden bir etken olacağını çocuklara anlatmalıyız. Biz Polis Örgütü olarak, her türlü desteği veriyoruz ve vermeye devam edeceğiz.” Beşerler,trafikte kurallara uyulmasının hayat kurtardığını ifade ederek “toplum olarak bunun bilincine varmalıyız”dedi.