Tarım stratejisi eylem planının amaçları“üretim verimliliğinin artırılması; gıda güvenliğinin sağlanması; gelir artırıcı faaliyetlerin yaygınlaştırılması; yaşam kalitesinin iyileştirilmesi; kamu kurumlarının hizmet kalitesinin artırılması; TÜK’ün piyasa mekanizması oluşumuna katkı verecek şekilde yeniden yapılandırılması; SÜTEK’in denetleyici yapıya dönüştürülmesi ve CYPRFRUVEX’in de müdahale kurumu olarak yeniden düzenlenmesi” şeklinde oluşturuldu.

“KKTC’de Tarım Stratejileri Geliştirme Çalıştayı”nın sonuç raporu baz alınarak 4 yıllık süreyi kapsayacak “KKTC Tarım Strateji Belgesi” hazırlandı. Bakanlar Kurulu’nca 1 Eylül’de onaylanan belge, Resmi Gazete’de yayımlandı.

1-2 Temmuz tarihlerinde Lefkoşa’da düzenlenen çalıştayda, ülkedeki tarım stratejilerini geliştirmek için KKTC tarımının avantaj ve dezavantajları, tarım vizyonu, mevcut uygulamanın neden olduğu sorunlar ve bunlara ilişkin çözüm önerilerinin yer aldığı bir sonuç raporu da hazırlanmıştı.

Rapor esas alınarak hazırlanan “KKTC Tarım Stratejileri Belgesi (2016-2020)”de ise “giriş, tarım vizyonu, stratejik alanlar, SWOT analizi, stratejik alanlara yönelik amaçlar, strateji ve araçlar ile eylem planı” başlıklarıyla 6 bölüm yer alıyor.

TARIMIN GSMH’DEKİ PAYI YÜZDE 6… İHRACATIN YÜZDE 87’Sİ

Gayri Safi Milli Hasıla’da tarımın payının giderek azalmasına rağmen son yıllarda yüzde 6 dolayında olduğu belirtilen Tarım Strateji Belgesi’nde, ihracatın yüzde 87’sinin de tarım ve tarıma dayalı sanayi ürünlerinden oluştuğu bilgisi yer alıyor.

Ülkenin tarım vizyonu, “Temel ürünlerde kendine yeterli, markaya dayalı ihracat odaklı, ekonomik, sosyal ve çevresel sürdürülebilirliğe sahip bir tarım sektörü oluşturmak” şeklinde özetlenirken, stratejik alanlar da “arz güvenliği ve gıda güvenliği; kırsal kalkınma; doğal kaynaklar ve kurumsal yapı” şeklinde belirlendi.

4 stratejik alanda güçlü ve zayıf yönlerle fırsatlar ve tehditlerin (SWOT analizi) değerlendirmelerinin de yer aldığı belgede, erkenci ürünler alınabilmesi, yöresel ürünlerin varlığı, genç üreticilerin sayısındaki artış, iklim avantajı ve üreticiyle imalatçıyı fiyat dalgalanmalarına karşı koruyan kurumların bulunuşu güçlü yönler arasında sıralandı.

Su kaynaklarının yetersizliği, işletmelerin küçüklüğü, nitelikli ve ucuz işgücü eksikliği, bilgi ve sermaye yetersizliği, tesislerin ve danışmanlık hizmetlerinin yetersizliği gibi zayıf yönler yanında “izolasyonlar, tarımsal girdilerin dışa bağımlılığı, tarım politikalarında sürekliliğin olmaması, küçük işletmelerin tasfiyesi, kırsal alandaki nüfusun azalması; tarım topraklarının amaç dışı kullanımı, yeraltı ve yer üstü su kaynaklarının aşırı kullanımı; tarıma verilen desteklerin üretici baskısıyla üretim planlamasının zorlaştırılması” da tehditler arasında sıralandı.

KKTC Tarım Strateji Belgesi’nde “arz güvenliği ve gıda güvenilirliği” konusundaki amaçlar şöyle belirlendi:

“Sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde kaliteye dayalı üretim artışı ile arz güvenliği ve gıda güvenliğinin sağlanması. Üretim maliyetlerini azaltıcı ve teknolojik gelişimi hızlandırıcı tedbirlerin uygulamaya konulması yoluyla üreticilerin gelir düzeyinin yükseltilmesi, istikrarın sağlanması ve rekabet düzeylerinin yükseltilmesi ile tüketiciye de uygun fiyattan ve yeterli gıdanın sağlanması. İşletme sanayinin rekabet edebilirliği artırıcı nitelikte uygun ve kaliteli hammaddenin temin edilmesi ile tüketici tercihlerinin karşılanması amacına yönelik tedbirlerin alınması.”

“Kırsal kalkınma” alanındaki amaçlar “kırsal alanda tarımsal altyapı hizmetlerini ve çiftçinin ekonomik örgütlenme düzeyini geliştirmek, pazar entegrasyonunu sağlamak, kırsal nüfusun gelirini çeşitlendirmek, yerel kalkınma kapasitesinin ve yaşam kalitesinin artırılması” olarak belirlendi.

“Doğal kaynaklar” başlığındaki amaç, “Doğal kaynakları, özellikle de su ihtiyacına göre yetersiz olan yerel su kaynaklarını, doğru ve bilinçli kullanmak, tarımsal altyapıyı geliştirmek, çevresel sürdürülebilirliği sağlamak” şeklinde ifade edildi.

“Kurumsal yapı”daki amaç ise “tarımda rekabet koşullarını sağlayarak, sektörde faaliyet gösteren kurumların etkinliğini artırmak” olarak saptandı.
Tüm bu başlıklardaki stratejiler ve araçların da yer aldığı “KKTC Tarım Strateji Belgesi”nde, Toprak Ürünleri Kurumu(TÜK), Süt Endüstrisi Kurumu (SÜTEK) ve CYPFRUVEX Ltd.’le ilgili yapılması gerekenlere de yer verildi.

“TÜK, MÜDAHALE KURUMU OLARAK YENİDEN ORGANİZE EDİLMELİ”

TÜK’ün mevcut çalışma düzeninin kurumun yeniden yapılandırılmasını gerektirdiği kaydedilen belgede, ürün alım-satım farkı nedeniyle büyük görev zararlarının oluştuğu; ihtiyaç fazlası istihdam nedeniyle yüksek personel giderleri olduğu; bu nedenle şu önlemlerin alınması gerektiği kaydedildi:

“TÜK’ün müdahale kurumu olarak yeniden organize edilmesi ve fiyat dalgalanmaları durumunda piyasaya müdahale ederek alım satımlarda bulunması; TÜK’ün üreticiden aldığı fiyatın altında kalmayacak ve zararlarını karşılayacak şekilde ürün satış fiyatını belirlemesi; şube sayısının azaltılması ve boşa çıkan depo ve tesislerin kiralanması ve/veya satılması; personel durumunun yeni görev ve sorumluluklara göre belirlenmesi, personel yükünün azaltılması; TÜK Yasası yeniden gözden geçirilerek müdahale kurumu olarak organize edilmesi.”

SÜT FİYATI SERBEST PİYASA KOŞULLARINDA

SÜTEK’te yapılması gerekenler arasında, çiğ süt piyasasının sağlıklı işleyebilmesi için kurumun düzenleyici bir fonksiyona sahip olması ve süt ticaretinin SÜTEK kontrolünde kademeli olarak serbest piyasaya bırakılması; süt fiyatının serbest piyasa koşullarında oluşması hedeflenerek piyasada kurum, imalatçılar ve üretici örgütlerinin süt fiyatlarının oluşumuna katkıda bulunması; süt fiyatlarının Bakanlar Kurulu kararıyla değil SÜTEK Yönetim Kurulu’nca belirlenmesi de yer alıyor.

CYPFRUVEX DE MÜDAHALE KURUMU OLARAK YENİDEN ORGANİZE EDİLECEK

CYPFRUVEX Ltd.le ilgili ise, bu kurumun da müdahale kurumu olarak yeniden organize edilmesi ve fiyat dalgalanmaları durumunda piyasaya müdahale ederek alım satımda bulunması; bu faaliyetleri görev zararı yapmama hedefiyle yürütmesi hedefi belirlendi.

Yeni pazar arayışları ve ihracat imkanlarını geliştiren ve ülke narenciye sektörüne alternatif yaratan bir çalışma yöntemi benimseyecek bir CYPFRUVEX hedefinin de yer aldığı belgede “Özellikle Türkiye’den gelen kaliteli suyu kullanarak kalitenin artırılmasına kadar geçecek sürede konsantretesisini kullanarak üreticinin ürününü değerlendirecek bir anlayış içinde çalışmalar yapılmalıdır. Nihai hedef yüksek piyasa değeri olan türlerin kaliteli bir şekilde üretilmesi ve minimum destekle sektörün ilerlemesi olaraktır” denildi.