CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, CHP'deki hiç kimsenin Fethullah Gülen örgütü ile bir ilişkisi olmadığını, ancak Fethullahçılardan da oy istediklerini belirtti.

CHP İzmir İl Başkanlığında basın toplantısı düzenleyen CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Gazetecilerin de sorularını yanıtlayan Özkan "CHP'nin içinde Fethullah Gülen destekçilerinin olduğuna ilişkin yöneltilen soruya, "Bunu söyleyen her arkadaşıma ispatlaması gerektiğini ifade ederim. Ben gidip Fethullahçıyım diyenden oy isterim. Ama bizim Fethullahçılıkla yan yana gelmemiz mümkün değil, CHP'den hiç kimsenin. Biz her türlü paralel örgütlenmeye, her tür Fethullah Gülen benzeri yapıya karşıyız. Ama vatandaşlarımız diyor ki "Ben Fethullah Gülen'i seviyorum." Ona da "Türkiye'nin yaşanabilmesi için tek alternatif CHP'dir "gel oyunu ver" diyoruz" diye yanıtladı.

"AHMET HAKAN EYLEMİNİ LANETLİYORUM"

Gazeteci Ahmet Hakan'ın evinin önünde 4 kişi tarafından darp edilmesini bir terör eylemi olarak nitelendiren Özkan, şunları söyledi: "Bu eylem Türkiye'de bildik tandık zorbaların giderek olağanlaştırmaya çalıştıkları sindirme hareketlerinden bir tanesidir. Bunu şiddetle kınıyor ve lanetliyorum. AKP iktidarı yıkılmadıkça bu zorbalığa, faşizme yol açanlar hesap vermedikçe korkarım ki bu uygulamalar artarak devam edecektir. Temel sorunumuz bu tür zorbalıklara göz yumulmasıdır. Hürriyet önündeki eyleme İstanbul Valisi ve Emniyet Müdürü zamanında müdahale etseydi bu zorbalık yaşanmayacaktı. Bu saldırılardan kendilerine çıkar elde etmeye çalışanlar unutmasınlar ki keser döner sap döner bir gün hesap döner başlarına bu felaketler gelir ve çok pişman olurlar. Kaostan medet uman AKP iktidarının yıkılması gerekmektedir. Bunun için 1 Kasım seçimlerinde bütün yurttaşlarımız herkes için adalet, özgürlük, barış isteyen CHP'ye çağırıyorum. CHP iktidarında but tür zorbalıklar asla yaşanmayacaktır. Hukukun üstünlüğü mutlak olacaktır. Ahmet Hakan dostuma ve Hürriyet Gazetesi'ne geçmiş olsun diyorum. Gazetecilerin bu tür saldırılarla mesleği yapmalarında geri kalmayacaklarını biliyorum."

"ELEŞTİRİYE KÜFÜRLE YANIT VERMEK YAKIŞMIYOR"

İzmir'de centilmence bir yarış olmasını belirten Özkan, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Adayı Binali Yıldırım'ın ve AK Parti'nin İzmir'in siyasal barışına kastettiğini öne sürdü.

Özkan, şöyle konuştu: "Sanki İzmir, cebinden çıkarttığı kartvizit gibi ve tekrar sokup gidecektir. Siyaset fikirlerin çatışma ortamıdır. "Bunu yanlış yaptınız" dediğimizde hakaretlerle karşılaşacaksak bunun adı politika değil. İzmir Binali Yıldırım'ın köyü değil ki. İzmir 4 milyon insanın gülümseyerek yaşadığı bir kent, her sabah yöneticilere hakaret etmek mi siyasetçi olmak? Her sabah İzmirlinin moralini bozmak siyasetçilik mi? Her eleştiriye ağız dolusu hakaretle yanıt vermek bakanlık yapmış birine yakışmıyor. Ne yapalım biz de onlara "cin ali milyon ali" diye mi seslenelim. Bunu mu istiyorlar? Yapmayacağız. Ben sorsam ki "35 projeden hangisini yaptınız" desem ağız dolusu küfür. Siyaset öyle bir şey değildir. Her sabah düzenli olarak bu kente küfretmenin mantığını anlamış değilim. Bu kentin moralini bozmanın mantığını anlamış değilim."

ÖZKAN'DAN BİNALİ YILDIRIM'A ÇAĞRI

Binali Yıldırım'ı sert sözlerle eleştiren Özkan, aynı zaman da çağrıda bulundu. Bir televizyon programı ya da halka açık bir alanda karşı karşıya gelerek İzmir" katkı koyma, tartışma teklifinde bulunan Özkan, "Uyarıyorum. AKP ve Binali Yıldırım'ı edepli olmaya davet ediyorum. Hangi televizyonda neyi savunacaksa biz de varız. Çıkalım İzmir ile gerçekleri hep birlikte tartışalım. Gelin hep birlikte tartışalım konuşalım, İzmir'e katkı koyalım. Biz bunu istiyoruz. Ben çağrı yapıyorum. Hangi televizyon kanalı, açık oturum, hangi halka açık toplantı istiyorsanız yan yana gelelim. İzmir'in projelerini, siyaseti tartışalım ve konuşalım. Ağız dolusu hakarete yanıt verecek halimiz yok. Halkın karşısında hep beraber görüşlerimizi yarıştıralım. Bu yarışta asla yer alamayacakları için sadece küfür ediyorlar bu onlara yakışabilir. Ama uyarıyorum kendilerine gelsinler" dedi.

"İDDİANAME AÇIKLANDIKTAN SONRA TUTUKLULUK KALKMALI"

Gazetecilerin özgür yargılanması gerektiğini ve haklarında iddianame açıklandıktan sonra cezaevinde tutulmaması gerektiğini söyleyen Özkan, "Gülen örgütünden yargılananlar da diğer arkadaşlar da mutlaka özgür yargılanmalıdır. Türkiye'de hukukun uygulanmasını istiyorum. Çocuklarıyla aileleri ile birlikte olsunlar, kararı beklesinler. Ama kararı beklerken tutuklu bulunmalarının hiçbir anlamı yoktur. Ben 6 yıl boyunca özgürlüğümden mahrum edildim. Ben kendi adıma değil herkes için adalet istiyorum" dedi.

Tuncay Özkan: Fethullahçıdan da oy isterim