Ulaştırma Bakanı Tahsin Eruğruloğlu, Ercan Havalimanı’nda kontrolörlük görevinin ücretinin, ihaleyi alan şirket tarafında ödeneceğinin ihale şartnamesinde açıkça belirtildiğini  ifade ederek, “İhale şartnamesinde yazıyorsa o yükümlülük var, mukavelede yazılmamış olabilir. İkisi bir bütündür” dedi.

Ulaştırma Bakanı Tahin Ertuğruloğlu, Ercan Havalimanı projesinde kontrolörlük hizmeti ücretini,  ihaleyi alan şirketin ödeyeceğinin ihale şartnamesinde açıkça yazıldığını, T&T’nin de bunu bilerek ihaleye girdiğini söyledi.

Ulaştırma Bakanı Ertuğruloğlu, “İhale sözleşmesinde var. Mukavelede yok. Mukavelede olmaması, şirketin yükümlülüğünü ortadan kaldırmıyor. Artık dava açma hakkı da ortada yok” dedi.

Bakan Ertuğruloğlu, Ercan’da kontrolörlük hizmeti için neden ihaleye çıkılmadığıyla ilgili eleştirilere yanıt vererek, Maliye Bakanı Birikim Özgür’e, “kontrolör firmanın belirlenmesi için Merkezi İhale Komisyonu (MİK) üzerinden ihaleye çıkmak istiyorum deseydim ne derdiniz” diye sorduğunu ve Özgür’ün de, “Asla kabul etmezdim” dediğini aktararak, çünkü devletin bu olayda tek kuruş harcamadığını vurguladı.

Ertuğruloğlu, devletin tek bir kuruş harcamayacağı bir konuda, devlete herhangi bir mali külfetin söz konusu olmadığı bir konuda MİK’in herhangi bir görevinin olmayacağını söyledi.

Ertuğruloğlu, “Bugün Başbakanlıkla yaptığım temaslar sonucu net bir şekilde ortaya çıktı ki, ‘bedeller görevli şirket tarafından karşılanacak’ diye ihale şartnamesinde var. Bu maalesef mukaveleye yazılmadı. Mukaveleye yazılmamış olması şirketin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Çünkü, şartname ile mukavele bir bütündür. Şirket ihaleye katılırken, şartnamede nelerin talep edildiğini bilerek ihaleye katılmıştır. Şartname başka mukavele başka diye bir argüman olamaz. Dolayısıyla ileride, bana göre, şirketin ileride dav açma kapasitesi de ortadan kalkmıştır.”

Ulaştırma Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Ada TV’de, Erçin Şahmaran’ın sunduğu, “Gündeme Bakış” programında soruları yanıtladı.

“HOŞ OLMAYAN BİR ŞEKİLDE GÜNDEME GETİRİLDİ”

Ercan Havalimanı’nda kontrolörlük hizmeti satın alınması konusunun hoş olmayan bir şekilde gündeme getirildiğini ifade eden Ertuğruloğlu, “Bilen bilmeyen konuşuyor. Bu konudaki bilgileri kamuoyu ile paylaşma adına da aslında ben mutluyum. O ayrı konu. Yaşadığımız sıkıntıları izah etme fırsatını yakalamış olduğumuzdan dolayı da mutluyuz” dedi.

Bu tür tartışmaların, muhalif siyasiler veya farklı kesimlerce gündeme getirilmesini beklediğini ancak konunun ombudsman tarafından, “çamur at izi kalsın” yöntemi kullanılarak gündeme getirilmesini beklemediğini kaydeden Ertuğruloğlu, şöyle konuştu:

“O yönden benim için şaşırtıcı oldu, hala daha almamış değilim. Niye, yılların yargıcı, tecrübeli olduğuna inanılan, ben şahsen tanımadım, ombudsman makamının göreviyle uyuşmayan bir şekilde, ombudsman makamının bana göre inandırıcılığını yıpratan ve sorgulatan bir şekilde hareket etti. Aslında ‘bu konu benim görevim değil, görev alanıma girmez’ diyerek bunu görev alanı olabilecek yerlere yönlendirmesi gerekirdi.”

“OTURDUĞU YERDEN FETVALAR VEREREK…”

Omdusman’ın, açıklamasına konu olan söz konusu başvurunun kimin tarafından yapıldığını açıklamadığını, ombudsmanın görevinin aldığını olduğu gibi kamuoyuna aktarmak olmadığını vurgulayan Ertuğruloğlu, şöyle devam etti:

“Beni,  görevini bilmemekle suçluyor, tekrar ediyorum, maalesef ombudsman kendi görevinin ne olduğunu bilmiyor. Senin ne hakkın var ilgi bakanı, beni veya başka bir bakanı, çünkü göreve geldiği günden beri bakan suçlamakla zaman geçiriyor. Bir gün Sağlık Bakanı’na suç gönderiyor, bir gün başka bir bakana suçlama yapıyor,  bir gün tüm kabineyi, bakanlar kurulunu suçlayıcı şekilde beyanat veriyor. Yani bu makam belki de başını döndürmüştür, ombudsmanımızın. Belki kendisinin içinde, bizlerin bilemediği nedenlerden dolayı, KKTC makamlarıyla hesaplaşma sevdası vardır. Ve kendini her şeyin üzerinde görüp, oturduğu yerden fetvalar vererek, sağı solu şaibelendirme, suçlama, kötüleme diye bir görevi olduğunu zannediyor. Böyle bir göreviniz yok. Siz, araştırılmasını istediğini bir konuda ne yapmanız gerektiğini bilmeniz gereken bir kişi olmanız gerekir, yılların yargıcı olarak. Bir kere, size şu veya bu şekilde bilgiler getirilmiş olabilir, bunlar sizin görev alanınıza girmiyorsa, ki bu onun görev alanına giren bir konu değil, bunu bana göre, her şeyden önce Başbakanlığa göndermesi ve bu konuda başbakanlığın göreve çağrılması gerekir, Başsavcılığa gönderilmesi gerekir. Ortada yanlış bir uyguluma yapıldığına yönelik bir uygulama varsa. Kişisel bir KKTC vatandaşının ‘ben bu uygulamadan zarar gördüm’ diye başvuru yapmadığı gerçeğinden hareketle, bu konu ombudsmanın görev alanı içerisine girmez. Tekrar ediyorum, ombudsmanın, kendisine yalan yanlış derlenip toparlanan bilgileri olduğu gibi alıp basına atma, facebook’a atma, internete koyma diye bir görevi olamaz. Bu nasıl bir ombudsmanlıktır, dünyanın hangi ülkesinde bir ombudsman böyle hareket eder. Ortaya attığı iddialarla kişi veya kişilerin haysiyetiyle oynadığı, onları haksız yere şaiblendirmiş olduğunu düşünmeden hareket eden bir ombudsman olabilir mi?”

“PARAYI KKTC DEVLETİ VERMİYOR”

Ercan Havalimanı’nın kontrolüyle ilgili parayı KKTC devletinin ödemediğini ve ödemeyeceğini, ancak ombudsmanın açıklamasında, bu paranın KKTC devletinin kasasından çıkacağı algısının verildiğini kaydeden Ertuğruloğlu, yapılan yazışmaların gizli saklı olmadığını, parayı kimin ödeyeceğinin açıkça belirtildiğini vurguladı.

Söz konusu paranın KKTC tarafından ödeneceğinin sözlü veya yazılı olarak hiç bir şekilde gündeme gelmediğini, ancak ombudsmanın, 13. maaşlar ödenemezken, KKTC’nin şu kadar parayı Türkiye’den bir firmaya verdiği suçlamasını yaptığını ifade eden Ertuğruloğlu, “Burada, sizin ombudsman görevinizi kötüye kullandığınızı söyleme hakkım doğar. Siz bu suçlamalarla beni halk önünde şaibelendiriyorsunuz, sadece şaibelendirmiyorsunuz, aynı zamanda yargılıyorsunuz da, ne hakkınız var?” dedi.

“MALİYE BAKANINA SORDUM, SAYIŞTAY İLE KONUŞTUM”

Hizmet alımıyla ilgili neden ihaleye çıkılmadığı eleştirilerine de yanıt veren Ertuğruloğlu, bu konuda Maliye Bakanı Birikim Özgür ile konuştuğuna işaret ederek,  şöyle devam etti:

“Maliye Bakanı’na, kontrolör firmanın kim olduğunu tespit etme konusunda, ben eğer, size gelmiş ve Merkezi İhale Komisyonu (MİK) üzerinden ihaleye çıkalım demiş olsaydım ne derdiniz diye sordum. Maliye Bakanı Sayın Birikim Özgür bana ne cevap verdi biliyor musunuz; ‘kesinlikle böyle bir talebinizi kabul etmezdim’.  Devletin tek bir kuruş harcamayacağı bir konuda, devlete herhangi bir mali külfetin söz konusu olmadığı bir konuda MİK’in herhangi bir görevi olamaz. KKTC bir kuruş ödemiyor. Ombudsman diyor ki, ilgi şirket istediği yerden bu denetimi alma hakkı var, Sayıştay var, ombudsman var, bu denetimi beleşe de alabilir diyor. Şunu bilmiyor veya biliyor da bilmezden geliyor, T&T şirketinin, denetleyecek olan şirketi tespit etme hakkı yoktur, olamaz. Uluslararası uygulama budur. Bu denetleme olmaz. Sayıştay’ımızı ilgilendiren bir konu değil. Ben Sayıştay Başkanı ile de konuştum, teyit ettim, KKTC devletinin, KKTC Maliyesi’nin harcamadığı bir mali olay var burada. KKTC devleti bir harcama yapmıyorsa hangi gerekçelerle, hangi görevlendirmeyle böyle bir olayda denetleme hakkı doğuyor?”

“ORADA APARTMAN DİKMİYORUZ”

Ercan’da apartman dikilmediğini, orada yapılan her şeyin kontrolünün yapıldığını vurgulayan Ertuğruloğlu, T&T’nin önce kontrolör parasını ödemeyeceğini söylediğini, ancak daha sonra şerh koyarak ödemeye başladığını ve iki taksit de ödediğini belirtti. Ertuğruloğlu, “Denetlemeyi bizim adımıza yapacak ama ödemeyi biz yapmayacağız. Bu uluslararası bir uygulamadır” dedi.

İHALE ŞARTNAMESİ

Başbakanlık Müsteşarı tarafından bugün bilgisine getirilen Ercan ihalesinin şartnamesinde yer alan ilgili maddeyi de okuyan Ertuğruloğlu, şöyle devam etti:

“KKTC Ercan Havaalanı’nın işletme haklarının devredilmesine  ilişkin ihale şartnamesi, madde 1’de diyor ki, ‘uygulama, detay projeleri ve mesleki kontrolörlük de dahil olmak üzere tüm bu bedeller görevli şirket tarafından karşılanacak ve yapım işi gerçekleştirilecektir. İdare isterse kontrolörlük hizmetlerini kendisi üstlenebileceği gibi, proje mühendislerine veya yetki vereceği müşavir firma kuruluşlar eliyle de bu hizmeti yürütebilir.’ KKTC’de böylesi bir projeye kontrolörlük yapacak bir şirket yok.”

Ercan ihalesinin 48 ay olduğunu,ihalenin ardından 3 yılın boşa geçtiğini ve ilgili firmanın yatırım yapmadan para kazandığına vurgu yapan Ertuğruloğlu, burada, ilgili kurumların, devletin kaybını, 3 yıldır neden bir şey yapılmadığını sorgulayacağına, 3 yılın sonunda ihalenin gereği, havalimanında işlere başlanılması noktasına getirdikleri için kendisinin sorgulandığını kaydetti. Ertuğruloğlu, devletin 3 yıldır Ercan’da güçsüz gösterilmeye çalışıldığını vurguladı.

Ertuğruloğlu, kontrolörlük görevine başlayan ekipte, Türkiye’de 3. Köprünün ve Antalya Havalimanı’nın plan proje müdürlerinin olduğunu, kalifiye, tecrübeli mühendisler olduğunu söyledi.

TURANLI KDV DAVASINI KAYBETTİ

T&T’nin ortaklarından Emrullah Turanlı’nın, yüzde 16 KDV parasını ödememek için dava açtığını, mahkemenin son duruşmada “KDV’yi ödeyeceksin” diye karar verdiğini belirten Ertuğruloğlu, Turanlı’nın, “kontrolörlük hizmetini kimin ödeyeceği mukavelede yok, ödemem” diye gazetelere açıklama yaptığını, ancak, mukavelede olmasa da ihale şartnamesinde açıkça bunun yazıldığını, bunu bilerek ihaleye girdiğini vurguladı.

Ertuğruloğlu, “İhale şartnamesinde yazıyorsa o yükümlülük var, mukavelede yazılmamış olabilir. İkisi bir bütündür. Bana göre, Turanlı’nın ileride hukuk davası açma imkanı da yok. Çünkü ihale şartnmesinde var. Nasıl ki, ihale şartnamesinde yüzde 16 KDV ödeyeceğini bilerek ihaleye girdi, sonra ihaleyi kazanınca ödemem dedi, bu mükellefiyetin ihale şartnamesinde olduğunu bilerek ihaleye girdi. Mukavele hazırlanırken o günün hükümeti bu maddeyi mukaveleye yazmamış olabilir, keşke yazsaydı, bugün bu sıkıntıları yaşamayacaktım. Ama yazmadı diye ‘benim mükellefiyetim yoktur’ iddiası geçersiz. Bu parayı KKTC ödeyecek değildir” diye konuştu.

Ertuğruloğlu, ombudsmanın, devletin kaybını sorgulayacaksa, geçen 3 yılda neden bir şey yapılmadığını sorgulaması gerektiğini de söyledi.

Ertuğruloğlu, “Kimin ayağına basarsam basayım, benim derdim Ercan Havalima’nının bitirilmesidir” dedi.