Ahmet Vamık

Dünya’da ve Türkiye’de yaşanan terör olayları ve Kıbrıs adasının da içinde bulunduğu coğrafyada halen daha sürmekte olan savaşlardan dolayı bu yıl turizm sektöründeki beklentiler ciddi oranda azalmış durumda. Türkiye ile Rusya arasında yaşanan politik krizin Türkiye turizmine büyük darbe vurması bekleniyor.

Türkiye’nin Rusya’ya ait savaş uçağını düşürmesi sonrası iki ülkesinde ilişkiler kopma noktasına gelmiş durumda. Rus vatandaşlarının geçmiş yıllarında Türkiye tatil için ilk sıralarda yer alırken, geçtiğimiz aylarda Rus yetkililer tarafından vatandaşlarına Türkiye’ye tatile gitmeyin çağrısı yapılmıştı. Türkiye’de yaşanan terör olayları da yabancı ülke vatandaşları için Türkiye’yi güvensiz bölge haline getirmiş durumda. Kıbrıs Türk Otelciler Birliği (KTOB) Başkanı Hüseyin Aktığ, ülkemizin yaşanan bu olaylardan ne kadar etkileneceği ve bu yılki turizm potansiyeli konusunda Detay Gazetesi’ne önemli açıklamalarda bulundu.

“TURİZM SEKTÖRÜ TEHLİKEDE”

Turizm sezonun açılmasına kısa bir süre kala Kıbrıs Türk Otelciler Birliği (KTOB) Başkanı Hüseyin Aktığ, 2016 yaz sezonu ile ilgili öngörüleri ve beklentilerini Detay Gazetesi ile paylaştı. 2016 yılının turizm açısından pek parlak geçmesini beklemediklerini söyleyen Hüseyin Aktığ, “2015 yılını yakalayabilirsek kendimizi şanslı sayacağız” dedi.

Aktığ, bulunduğumuz coğrafyada turizmi riske atan ve turizm sektörüne zarar veren ciddi gelişmeler yaşandığını ifade etti. Terörizm, savaş, ekonomik çöküntüler ve salgın hastalık risklerinin turizmi tehlikeye attığına değinen Hüseyin Aktığ, bu faktörlerin turizmi şekillendiren ve yön veren temel nedenler olduğunu dile getirdi.

“ÜLKEMİZDE TURİZM YÖNETİMİ MUCİZELERE KALDI”

“Ülkemizdeki turizm yönetimi ile yapabileceklerimiz sınırlıdır” diyen Hüseyin Aktığ, turizm alanında başarılı olmuş ülkelerde turizm yönetiminin ilgili örgütler tarafından yapılırken, ülkemizde iki, üç ayda bir turizm bakanı değiştirilen bir yapı içersinde turizm yönetimi yapılmaya çalışıldığını ifade etti. Ülkemizin diğer alanlarda olduğu gibi turizm alanında da kalıcı bir politikası olmadığına değinen Aktığ, “turizm politikamız olsa bile bunu yönetecek kalıcı bir yönetim kadrosu ya da otoritemiz yok. Yarın o koltukta oturup oturmayacağını kendisi bile bilmeyen bir otorite olamaz” diyerek mevcut yapıda başarılı bir turizm yönetimi yapılmasının mucizelere kaldığını kaydetti.

“GİDERLERİMİZ ÇOK FAZLA. REKABET EDEMİYORUZ”

Turizm sektöründe elektrik fiyatlandırması, malzeme fiyatları, personel giderleri ve bürokratik giderler gibi girdilerin rekabet edilen ülkelere göre çok daha yüksek seviyede olduğunu belirten Hüseyin Aktığ, mevcut sorunları çözebilecek siyasi ve mali bir yapı olmadığı için bu sorunları bilerek ayakta durmaya ve sektörü ileriye taşımaya çalıştıklarını vurguladı.

“ÜLKEMİZDEKİ TURİZM POTANSİYELİNİ TÜRKİYE PAZARI OLUŞTURUYOR”

Ülkemizdeki turizm potansiyelinin %70’ni Türkiye’nin oluşturduğunu belirten Hüseyin Aktığ, sadece %30’luk potansiyeli üçüncü ülkelerin oluşturduğunu ifade etti. Sadece Rusya ile olan olumsuz ilişkiler değil, Avrupa’nın genelinde Türkiye’ye karşı olumsuz bir algı ve imaj oluştuğunu kaydeden Aktığ, söz konusu gelişmelerin Türkiye’nin turizm sektörünü ciddi şekilde etkileyeceğini ve ülkemizin de dolaylı yoldan olumsuz etkileneceğini ifade etti.

“TÜRKİYE’DEKİ TESİSLERDE İÇ PAZARA YÖNELECEK”

Yabancı turistlerin özellikle bu yıl tatil için Türkiye’yi tercih etmemesinden dolayı Türkiye’de bulunan turizm tesislerinin iç pazara yönelmek zorunda kalacağını söyleyen Hüseyin Aktığ, “Türkiye’deki tesisler iç pazara yöneldiği zaman bizim %70’lik turizm pazarımıza ortak olmuş olacaklar” diyerek Türkiye turizminin dolaylı yoldan ülkemizi etkilediğini belirtti.

“YENİ TREND AKTİVİTE TURİZMİ”

Ülkemizde turizm sektöründeki yatak kapasitesinin %68’lik bir kısmını beş yıldızlı otellerin oluşturduğunu kaydeden Aktığ, bunun sağlıklı bir yapı olmadığını ve değişmesi gerektiğini dile getirdi. Bu yapının değişebilmesi için yatırım teşvik sisteminin değişmesi gerektiğini söyleyen Hüseyin Aktığ, hizmet kalitesi yüksek küçük ve orta ölçekli işletmelere ihtiyacımız olduğunu ve yatırım teşviklerinin bu yönde gelişmesi gerektiğini vurguladı. Dünya turizminde 1000-2000 yatak kapasiteli tesis anlayışlının değiştiğine değinen Aktığ, kültür turizmi ve kitle turizmi anlayışının günümüzde yerini aktivite turizmine bıraktığını sözlerine ekledi.

“AKTİVİTE TURİZMİNE YÖNELİK YATIRIMLAR YAPILMALI”

Aktığ, bisiklet sürmek için, dalış yapmak için, yamaç paraşütü yapmak için ülkemize gelen turistlerin beş yıldızlı otellerde kalmak yerine daha küçük ölçekli tesisleri tercih ettiğini ve dünyadaki yeni turizm trendinin de etkinlik turizmi olduğunu ifade etti. Aktivite turizmine yönelik yatırımlarda yapılması gerektiğini söyleyen Aktığ, ihtiyaca cevap verebilecek şekilde düzenlemelere ihtiyaç olduğunu kaydetti.

“İÇ PAZAR İÇİN KAMPANYA YAPMAYI DÜŞÜNMÜYORUZ”

Kıbrıs’ın ölçek olarak küçük bir ülke olduğu için yerli halkın ülke içerisinde tatil yapmayı pek fazla tercih etmediğini belirten Hüseyin Aktığ, “örneğin Girne’de yaşayan birisi gidip Lapta’da bir otelde tatil yapmaz. Bu yüzden yerli halk için özel kampanyalar yapmak pek fazla işe yaramıyor. Geçmişte de bu yönde kampanyalar yaptık fakat halkın ilgisi ve beklentisi normal şartlarda pahalı gördükleri beş yıldızlı otellere kampanyalı fiyatlar ile gidip kalabilir miyim yönünde oldu” diyerek, yerli halk için sezonluk bir kampanya yapmayı düşünmediklerini de belirtti.