Türkeş, Kıbrıs’ta devam eden müzakere sürecine hakim olan mevcut olumlu atmosfer değerlendirilerek daha fazla vakit kaybetmeksizin çözüme ulaşılmasının mümkün olduğunu söyledi ve bunun için Türkiye’nin garantör ülke olarak her türlü desteği vermeyi sürdüreceğini ifade etti.

Asrın Projesi’yle Kıbrıs’a gelen suyla ilgili Tarım Master Planı çalışmalarının sürdüğünü; bu planla KKTC’nin hiç olmadığı kadar yeşil bir görünüme kavuşacağını dile getiren Tuğrul Türkeş, “suyun sadece KKTC’ye değil Ada’nın tamamına hayat verebilmesini, adil, kalıcı ve kapsamlı çözümün bununla taçlanmasını gönülden dilediğini” söyledi.

Türkeş, Kıbrıs Türkü’nün genç kuşaklarına güçlü bir toplum güçlü ve sürdürülebilir bir ekonomi temelinde yükselen bir KKTC bırakmayı umduğunu vurgulayarak, “Bu kurulmasını umduğumuz kalıcı siyasi çözüm ortamında Kıbrıs Türkü açısından en önemli teminatı teşkil edecektir. Biz ortak hedeflerimize ulaşmak için KKTC hükümetiyle önümüzdeki dönemde de birlikte şevk ve heyecanla çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

TÜRKEŞ TÖRENDE KONUŞTU

KKTC’nin 32. kuruluş yıl dönümü törenlerine Türkiye Hükümeti’ni temsilen katılan Tuğrul Türkeş, Lefkoşa’da Dr. Küçük Bulvarı’nda düzenlenen resmi geçit töreninde konuştu.
 
Konuşmasında KKTC’nin kuruluşunun 32’nci yıldönümü vesilesiyle KKTC’de bulunmaktan büyük mutluluk ve onur duyduğunu dile getiren Türkeş, başta TC Cumhurbaşkanı ve TC Başbakanı olmak üzere tüm Türk Milletinin selam ve sevgilerini getirdiğini kaydetti.

Türkeş, sözlerine şöyle devam etti:

“TARİHİ MÜCADELE KKTC’YLE TAÇLANDI”

“Anavatan’daki kardeşleriniz bu mutlu yıl dönümünün halkı gurur, heyecan ve mutluluğunu sizlerle paylaşmaktadır. Kıbrıs Türk halkı hür iradesiyle kendi geleceğini belirleme hakkında hiçbir şekilde ödün vermeyeceğini, zorlu ama onurlu mücadelesini sürdürmeye kararlı olduğunu, bundan tam 32 yıl önce tüm dünyaya kanıtlamış ve büyük bir kıvançla 15 Kasım 1983’te KKTC’yi ilan ederek tarihi mücadelesini taçlandırmıştır.”

Başta Dr. Fazıl Küçük olmak üzere Kıbrıs Türk halkının var olma mücadelesinde emeği geçen herkesi rahmet ve şükranla yad ettiğini dile getiren Türkeş, Kıbrıs Türkü’nün hak ve eşitlik mücadelesinin önderliğini yapan KKTC kuruluşu başta olmak üzere Kıbrıs Türk halkının demokrasi ve hukukun üstünlüğü temelinde sağladığı kazanımlardaki katkıları unutulmayacak büyük devlet adamı Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ı da bu anlamlı günde bir kez daha rahmet ve minnetle anmayı borç bildiğini kaydetti.

“ÇÖZÜM KIBRIS TÜRK TARAFININ SİYASİ EŞİTLİĞİNİ, MEŞRU HAKLARINI TEMİNAT ALTINA ALACAK ŞEKİLDE OLMALIDIR”

“Yarım asrı aşkın bir süredir uluslararası toplumun ve Birleşmiş Milletler’in gündeminde bulunan Kıbrıs sorununa adil ve kalıcı bir çözüm bulunması konusunda Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafı iyi niyet ve samimiyetle hareket etmiş, adil kalıcı yaşayabilir bir çözüme ulaşılabilmesi için bir adım önde olmuştur” diyen Türkeş, Kıbrıs sorununun Kıbrıs Türk tarafının siyasi eşitliğini, meşru haklarını teminat altına alacak şekilde kapsamlı bir çözüme kavuşturulmasının öncelikleri olmaya devam ettiğini vurguladı.

“VAKİT KAYBETMEDEN ÇÖZÜME ULAŞILMALI”

Türk tarafının, mevcut Birleşmiş Milletler kapsamlı müzakere sürecinin en kısa zamanda başarıyla sonuçlanması için gereken siyasi iradeyi muhafaza ettiğine ve bu yönde girişimlere destek vermeyi sürdürdüğüne dikkat çeken Türkeş,  konuşmasına söyle devam etti:

“OLUMLU ATMOSFER… ÇÖZÜME ULAŞILMASI MÜMKÜN”

“Müzakere sürecine hakim olan mevcut olumlu atmosfer değerlendirilerek daha fazla vakit kaybetmeksizin çözüme ulaşılması mümkündür. Bunun için Türkiye garantör ülke olarak her türlü desteği vermeyi sürdürecektir. Biz bu konuya sadece Kıbrıs penceresinden değil, tüm bölgeyi kapsayan geniş bir çerçeveden bakıyoruz. Doğu Akdeniz’de ve çevresinde son dönemde yaşanan trajik gelişmeler, Kıbrıs meselesinin daha fazla gecikmeden adil ve kalıcı bir çözüme kavuşturulmasının önemini bir kez daha ortaya koymaktadır.”

Yakın coğrafyadaki çatışmalar, güvenlik sorunları ve insani krizlerin ve bunlara çare bulmakla sorumlu uluslararası mekanizmaların yetersizliğinin adada garanti sistemi sayesinde 41 yıldır hüküm süren barış ve huzur ortamıyla çarpıcı bir tezat oluşturduğunu dile getiren Türkeş, “Adada varılacak kalıcı ve adil bir çözüm bölgenin acilen ihtiyacı olan istikrar unsurlarına bir yenisini ekleyecektir” dedi.

“ÇÖZÜM; GENİŞ BİR COĞRAFYAYA KATKI SAĞLAYACAK”

Kıbrıs’taki çözümün adadaki tarafların ötesinde başta doğu Akdeniz olmak üzere geniş bir coğrafyaya olumlu yansımaları olacağına dikkat çeken Türkeş, çözümün Doğu Akdeniz’de barış, istikrar ve işbirliğinin hakim olmasına katkı sağlayacağını, bunun da başta Kıbrıs’taki iki taraf olmak üzere ilgili tüm tarafları ve genel olarak uluslararası toplumun ve dünya barışının menfaatine olacağını vurguladı.

Bulunacak çözümün ve adadaki iki tarafın yeni bir ortaklık devleti kurmasıyla adanın gerçek potansiyelinin ortaya çıkacağını, şimdiye kadar değerlendirilememiş pek çok imkanın değerlendirilmeye başlanacağını dile getiren Türkeş, ada ekonomisinin daha da gelişeceğini, bugün zihinlere dahi gelmeyen pek çok proje ve girişimin hayata geçirilebilmesinin mümkün olacağını kaydetti.

“KKTC’NİN TÜM FAALİYETLERİ ÇÖZÜME BAĞLANMAMALIDIR”

“Gönül birliği içinde sürdürdüğümüz haklı mücadelede elde ettiğimiz kazanımları daha da ileriye götürecek güçte ve kararlılıkta olduğumuz şüphe götürmeyecek bir gerçektir. Bu gerçeği bugüne kadar sözle değil her vesileyle gerçekleştirdiğimiz müşterek icraatlarla gösterdik ve göstermeye devam edeceğiz” ifadelerini kullanan Türkeş, Kıbrıs sorununda siyasi bir çözümün gerçekleşmesi beklenirken KKTC’nin tüm faaliyetlerini çözüme bağlayıp her şeyin ertelenmesini öngören yaklaşımları da kabul etmediklerini belirtti.

“TC’DEN GELEN SU BAĞLARI GÜÇLENDİRMİŞTİR”

Tuğrul Türkeş, konuşmasında Türkiye’den gelen su konusuna da değindi.

“Kapsamlı çözüm sağlansın veya sağlanmasın KKTC’yi güçlendirecek ve yoluna güvenle devam etmesini sağlayacak çalışmalara, önemli ekonomik projeleri hayata geçirmeye devam ediyoruz” diyen Türkeş, bu anlayışla başlatılan Türkiye’den KKTC’ye hayat suyunu getiren, asrın projesi olarak nitelendirilen boru hattı projesinin 17 Ekim’de Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı törenle hizmete açıldığını anımsattı.

Türkeş, “Bu proje Anavatan ile KKTC arasındaki sarsılmaz birlik ve dayanışmayı Kıbrıs Türkü’nün Anavatan’la olan gönül bağlarını daha da sağlam fiziki bir bağla pekiştirmiştir. Böylelikle aynı kandan, aynı candan olduğumuz Kıbrıs Türkü ile Türkiye’deki kardeşlerini bağlayan can damarlarına bir yenisi eklenmiştir” dedi.

Türkiye’nin, geçmişte, Kıbrıs Türk halkının eşit kurucusu olduğu bir devlet düzeninin bozulduğu Kıbrıs Türkü’nün varlığının sona erdirilmek istendiği, güvenliğin kalmadığı ve kan döküldüğü bir dönemde garantörlük görevini yerine getirerek huzuru ve barışı yeniden adaya getirdiğini dile getiren Türkeş, “Günümüzde adanın en çok ihtiyaç duyduğu suyu, Kıbrıs’ta yakın gelecekte kurulmasını umduğumuz iki halkı yan yana, huzur ve refah içinde sürdüreceği bir yaşama en hayati ve samimi katkıyı sağlaması amacıyla buraya getiren de yine Türkiye olmuştur” diye konuştu.

“SU SADECE KKTC’YE DEĞİL ADANIN TAMAMINA HAYAT VERECEK”

Türkeş, Ada’ya gelen suyun etkin kullanılması amacıyla çalışmaları devam eden Tarım Master Planı’yla KKTC’nin hiç olmadığı kadar yeşil bir görünüme kavuşacağını dile getirerek, Anadolu’dan gelen suyun sadece KKTC’ye değil Ada’nın tamamına hayat verebilmesini, adil, kalıcı ve kapsamlı çözümün bununla taçlanmasını gönülden dilediğini kaydetti.

Türkeş sözlerine şöyle devam etti:

“Temennimiz odur ki Ada’nın tamamının ihtiyacını karşılayabilecek bu sudan adil ve kalıcı bir çözüm neticesinde tüm Kıbrıs yararlanabilsin. Kıbrıs Rum tarafı barış suyunun adanın bütününde kullanılabilmesinde ihtiva eden anlayışımıza karşılık verdiği takdirde Asrın Projesi, her iki taraf için de refah kaynağı olabilecektir.

Su, adada işbirliğinin tesisini büyük bir katkı sunacak, aynı zamanda Doğu Akdeniz’de barış ve istikrarın sağlanmasında etkili olacaktır. Bir Türkiye’den baktığımızda bunu görmekten bahtiyarlık duyacağız.”  
 
“EKONOMİK OLARAK DAHA SAĞLAM BİR YAPIYA KAVUŞULACAĞINA İNANIYORUZ”

Kıbrıs Türk halkının refahının ve KKTC’nin ekonomi alanındaki başarısının KKTC’nin kendi ayakları üzerinde güvenle durabilmesi, kalkınması ve gelişmesinin öncelikli hedefleri olduğunu dile getiren Türkeş, birlikte hareket ederek KKTC’yi süratle ekonomik olarak çok daha sağlam, müreffeh ve rekabet edebilir bir yapıya kavuşturabileceklerine inandıklarını söyleyerek, son dönemde bu bağlamda önemli gelişmeler sağlandığını kaydetti.

Türkeş, çalışmalarının meyvesini vermekte olduğunu, ekonominin güçlendiğini ve refahın giderek arttığını memnuniyetle müşahede ettiklerini kaydeden Türkeş, sağlıklı, sürdürülebilir ve üretkenliğiyle rekabet edebilirliği devamlı artan bir ekonomik yapının Kıbrıs’ta çözüme ulaşılsın yada ulaşılmasın Kıbrıs Türk halkının geleceğinin en önemli teminatı olacağını vurguladı.

Türkeş sözlerini şöyle tamamladı:

“Kıbrıs Türkü refahını yükseltecek ve layık olduğu yaşam kalitesine kavuşacak değerlere ve beceriye sahiptir. Türkiye, KKTC’nin bu yolda da,  her zaman olduğu gibi gelecekte de yanında olacaktır. Kıbrıs Türkü’nün genç kuşaklarına güçlü bir toplum, güçlü ve sürdürülebilir bir ekonomi temelinde yükselen bir KKTC bırakmayı umuyoruz. Bu, kurulmasını umduğumuz kalıcı siyasi çözüm ortamında Kıbrıs Türkü açısından en önemli teminatı teşkil edecektir.

“ORTAK HEDEFLER İÇİN ŞEVK VE HEYECANLA ÇALIŞMAYA DEVAM”

Biz ortak hedeflerimize ulaşmak için KKTC hükümetiyle önümüzdeki dönemde de birlikte şevk ve heyecanla çalışmaya devam edeceğiz. Türkiye her zaman olduğu gibi Kıbrıslı Türk kardeşleriyle tam bir dayanışma içerisinde olacak, özverili desteğini aynı kararlılıkla sürdürmeye devam edecektir. Bugün burada bu anlamlı günü kutlamamıza imkan sağlayan şehit Mehmetçik ve Mücahitlerimizi rahmetle, gazilerimizi de şükranla anıyorum. 15 Kasım Cumhuriyet Bayramı hepimize kutlu olsun.”