Resepsiyona Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber, Başbakan Ömer Kalyoncu’yu temsilen Maliye Bakanı Birikim Özgür, İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, KTBK Komutanı Korgeneral İlyas Bozkurt, GKK Komutanı Tümgeneral Erhan Uzun,  bazı bakanlar, milletvekilleri, kurum kuruluş temsilcileri ile davetliler katıldı.

Türkiye Cumhuriyeti’nin Lefkoşa Büyükelçisi Kanbay, resepsiyonda Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 29 Ekim mesajını okudu. Ardından Cumhurbaşkanı Akıncı bir konuşma yaptı.

Erdoğan mesajında, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, sadece kendi vatandaşlarının değil, aynı zamanda  bölgedeki ve  dünyadaki tüm mağdurların, mazlumların, soydaş ve kardeş  toplulukların da  umut kaynağı olduğunu kaydetti ve  birliklerine, beraberliklerine, kardeşliklerine yönelik saldırıların gerisinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin bu seviyeye ulaşmış olmasından duyulan rahatsızlık olduğunu ifade etti.

ERDOĞAN’IN MESAJI

Erdoğan’ın mesajı söyle:

“Bugün, millet olarak istiklalimiz ve istikbalimiz için verdiğimiz son büyük mücadele olan Kurtuluş Savaşımızı zafere ulaştırmamızın ardından ilan ettiğimiz Cumhuriyetimizin 92’nci kuruluş yıldönümüdür.

81 ilimizde ve dünyanın dört bir yanında yaşayan tüm vatandaşlarımızın Cumhuriyet Bayramını kutluyorum.

29 Ekim  1923’te  ilan ettiğimiz Cumhuriyetimizin 92’nci kuruluş yıldönümü  coşkusunu, millet olarak hep  birlikte paylaşıyoruz. Cumhuriyetimizin 92 yıllık tarihi, milletimizin en zor şartlarda nasıl yeniden ayağa kalkabileceğini gösteren, geleceğimiz için bize umut veren, attığımız her adımda ders almamız gereken bir dönemdir.  600 yıllık bir cihan devletinin enkazı üzerinde yükselen genç Cumhuriyetimizi, Aziz Atatürk’ün veciz bir şekilde ifade ettiği ‘muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarma’ mücadelesini, ilk günkü heyecanla, azimle ve şevkle sürdürüyoruz.

Bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti, sadece kendi vatandaşlarının değil, aynı zamanda  bölgemizdeki ve  dünyadaki tüm mağdurların, mazlumların, soydaş ve kardeş  toplulukların da  umut kaynağıdır. Birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize yönelik saldırıların gerisinde, Cumhuriyetimizin işte bu seviyeye ulaşmış olmasından duyulan rahatsızlık vardır.

1919’da çok zor şartlarda başlattığımız Kurtuluş Savaşımızı, 1923’te nasıl yeni devletimizin kuruluşunu ilan ederek taşlandırdıysak,  bugün karşılaştığımız  sıkıntılar da, inşallah, 2023 hedeflerimize  ulaşarak geride bırakacağız.

Milletimizin ortak eseri olan Cumhuriyetimize sahip çıkmak, ülkemizin ve milletimizin geleceği için çalışmak, mücadele etmek, gerektiğinde fedakarlıkta bulunmak,  hepimizin müşterek  vazifesidir.

78 milyon vatandaşımızın her bir ferdi,  bu ülkenin, Cumhuriyetin, aynı haklara sahip,  ortak bir geçmişi ve ortak bir geleceği paylaşan, tasada ve kıvançta bir evlatlarıdır. Milletimizin  fertlerini kökeni, inancı, mezhebi, meşrebi, kültürü, kılık-kıyafeti üzerinden ayrıştırmaya kalkan herkes, Cumhuriyetin  ruhuna, özüne ihanet içindedir.

Geçtiğimiz yıllarda, devletle milletin, tıpkı 92 yıl önce olduğu gibi, birlik ve beraberlik içinde büyük hedeflere  yöneldiği bir dönemi  hep birlikte inşa ettik. Önümüzdeki dönemde,  ülkemizin diğer tüm  kazanımlarıyla birlikte bu mirasa da,  yine hep beraber  sahip çıkmalıyız.

Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100’üncü yılına, hem 2023 hedeflerimize  ulaşmış, hem de birliğimizi,  beraberliğimizi, kardeşliğimizi en üst  seviyeye çıkarmış  olarak  gireceğimize yürekten inanıyorum.

Bu duygularla, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere,  bu toprakları bir kez daha  bizlere  vatan kılan tüm gazilerimizi, şehitlerimizi rahmetle, minnetle  yad ediyorum. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.”

AKINCI

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı da resepsiyonda yaptığı konuşmada,  Türkiye Cumhuriyeti’nin 92.  kuruluş yıldönümünü kutladı ve Büyük Atatürk’ün Türk ulusuna armağan ettiği cumhuriyet,  fazilet,  ilkeler, çağdaş medeniyet seviyesine ulaşma arzusu ve hedefinin  Kıbrıslı Türkler’in de ilk günden paylaştığı hedefler olduğunu söyledi.

Akıncı, Kıbrıs Türk halkının o dönemde bu ilke ve devrimleri hiçbir zorlamaya tabi olmadan kendiliğinden gönüllü bir şekilde içselleştirmiş olan bir halk olduğunu vurguladı.

“Dolayısıyla bu hedefe  doğru yolculuğumuz birlikte devam edecek. Türkiye’nin içinde bunduğu sıkıntıları bir an önce aşacağına ve Atatürk’ün ön gördüğü hedeflere çok daha sağlıklı bir şekilde ulaşacağına inanıyorum” diyen Akıncı, etraftaki kan gölüne bakıldığında  böylesi bir coğrafyada, istikrarlı,  sağlam, güçlü ekonomisi ve demokrasisiyle, güçlü bir Türkiye’nin hem bölge hem de Kıbrıslı Türkler için önemli olduğunun altını çizdi.