Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin son 70 yıllık siyasi tarihinin, demokratlarla darbecilerin mücadele tarihi olduğunu belirterek, "Bu dönem aynı zamanda milli ve yerli olanlarla, kazanmak için her yolu mubah gören işbirlikçilerin mücadele alanıdır. Tarihine medeniyetine değerlerine sahip çıkanlarla, batıya kapı kulu olmayı marifet sayanların mücadelesidir. Demokrasi tarihinin hemen her döneminde bu kavganı izlerini görürsünüz" dedi.

Erdoğan, Eskişehir Valilik Meydanı'da toplanan vatandaşlara hitaben yaptığı konuşmasında, Gezi eyleminde 12 ağacın arkasına saklananların kendilerine saldırdığını belirtti. Kalabalığa, "Yalova'da ağaç sökmediler mi, Sarıyar'de CHP sökmedi mi" diye soran Erdoğan, "Neredesiniz tencere tavacılar, niye n konuşmadınız. Demek ki, mutfaklarında tencere tava kalmadı. Onu çünkü bize karşı kullandılar. 17-25 Aralık darbe girişiminde kılıf, neydi yolsuzluktu. 30 Mart Mahalli İdareler Seçimlerinde, Pensilvanya'daki kasetçi başının montajlarından, şantajlarından medet umdular. 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde "Ekmek" diye kendilerine çürük bir çatı kurdular. Bu kardeşiniz sizin adayınızdı. Diğerleri de 14 parti bir arayla geldi bir tane aday çıkardılar. Bir tanesi de şu anda "Cici Çocuk" var ya oydu. Milli irade yüzde 52 ile Erdoğan dedi. Hamdolsun bu senaryoların hiçbiri tutmadı. Çünkü 40 çürük yumurta 1 sağlam yumurta etmez. Bizim milletimiz feraseti ile, basireti ile bu kaos ve kriz heveslilerine büyük bir ders verdi. Her seferinde oyunlarını kurgularını başlarına yıktı. Ama bunlar hiçbir zaman uslanmadılar" dedi.

Türkiye'nin son 70 yıllık siyasi tarihi demokratlarla darbecilerin mücadele tarihi olduğunu belirten Erdoğan, şunları söyledi;

"Bu dönem aynı zamanda milli ve yerli olanlarla, kazanmak için her yolu mubah gören işbirlikçilerin mücadele alanıdır. Tarihine medeniyetine değerlerine sahip çıkanlarla, batıya kapı kulu olmayı marifet sayanların mücadelesidir. Demokrasi tarihinin hemen her döneminde bu kavganı izlerini görürsünüz. İşte bugün de daha önceki seçimlerde yazılar senaryoların yeniden tedavüle sokulduğunu görüyoruz. Bu seçim süreci gerçekten ibretlerle dolu. Bir araya gelmesi hayal bile edilemeyen partiler, örgütler, medya grupları hepsi bir olmuşlar aynı noktaya saldırıyorlar. Hükümeti alaşağı etmek için. Gezi olayları, 17-25 Aralık darbe girişimi ile başaramadıklarını bu kez eli kanlı örgütün partisine destek vererek yapmaya çalışıyorlar. Türkiye'nin kutlu yürüyüşünü durdurmak, 2023 hedeflerimize ulaşmamızı engellemek, tam bağımsız bir ülke olmamıza mani olmak için her şeyi yapıyorlar. Bununun için her yolu meşru, her desteği makbul görüyor, her görüşü de baş tacı ediyorlar. Paralel örgütü ile terör örgütü, ana muhalefet ile milliyetçi olduğunu iddia eden parti aynı safta, olum omuza mücadele veriyor. Darbeci Doğan medyası ile bu milleti kendi müstemlekeleri zanneden uluslararası basın kuruluşları bu kirli ittifakı cilalamaya çalışıyor."

Konuşmasında, vatandaşlara seslenen Erdoğan "Bu Eskişehir'den size bir ölçü vereceğim. Bu kardeşinize kimler saldırıyor buna bir bakın. Bu ülkeyi, bu milleti sevenler saldırıyorsa haklılar, ama milletin düşmanları saldırıyorsa herhalde haksızlar. Ölçü bu. Amerika'nın New York Times'i" Abdulhamid Han'a, Menderes'e, rahmetli Özal'a

saldırdığına göre şimdi de bu kardeşinize saldırıyorsa biz doğru yoldayız. Türkmen kardeşlerimiz, Bayırbucak Türkmenlerine yardım götürün MİT tırları ile ilgili ihaneti, alçaklığı gördünüz değil mi? Bu Cumhuriyet Gazetesi'nin bugüne kadar bu ülkeye zerre kadar bir hayrı oldu mu? Onun genel yayın yönetmeninin attığı başlık yeni değil ki, bunu Paralel daha önce yaptı zaten. Paralelci yargı mensupları şu anda yargı yolunda bedelini ödeyecekler. Başbakan'ın izni olmadan bu tür bir operasyonu yargı yapamaz. Bunlar bu yola başvurdular. Dert, Türkiye'yi uluslararası camiada zor duruma sokmak. Paralel örgütünün savcılarının mimarı olduğu bu ihanetin hepsi birden ortaya çıkıyor ve onlar da buna sahip çıkıyorlar. Ey Bahçeli, sen MİT'i mi, yoksa MİT camiasını yıkmak isteyenleri mi savunacaksın? Bayırbucak Türkmenlerine yardım götürenleri mi savunacaksın, yoksa onların karşısında olanları mı?" diye belirtti.

O İSMİ BU AKŞAM AÇIKLAYABİLİRİM

Erdoğan, o dönem bir MHP milletvekilinin müteaddit defalar Başbakan olarak kendisine ve Dışişleri Bakanı olarak da Ahmet Davutoğlu'na gelip teşekkür ettiğini anlatarak, "Kendisi, "Bayırbucak Türkmenlerine sadece siz sahip çıkarsınız, başka çare yok" demiştir. Bunu aslında Bahçeli'de biliyor. İsim verebilirim, ama gerek yok. Gerekirse bu akşamki televizyon programında açıklayabilirim" dedi.