AK Parti Kurucu üyesi ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Dr. Bülent Gedikli, "Türkiye'yi savaş iklimine sokmaya çalışıyorlar" dedi.

Gedikli yaptığı yazılı açıklamada, "Mübarek Ramazan ayında Türkiye Cumhuriyeti'nin en üst makamı olan Cumhurbaşkanlığı makamında din adamlarına bir iftar tertip ediliyor. Buradan çıkacak haberlerin İslam ve Ramazan'in muhtevası, Türkiye'nin birliği dirliği için edilen dualar olması beklenir. Ancak bunu bile kirli propaganda malzemesi haline getirdiler ve sunta masa oldu el yapımı, masa örtüsü bulunmaz Hint kumaşı diye garabet başlıklar attılar. Doğal olarakta Sayın Cumhurbaşkanımız buna tepki gösterdi ve "hukuk önünde hesaplaşacağız" dedi. Bugün bakıyorsunuz ayni medya patronunun gazetelerine ve internet sitelerine gene otoriterlikle, sertlikle suçluyorlar. İnsanın gözüne parmağını sokup niye bağırıyorsun demek gibi bir şey bu. Ana muhalefet lideri tuvalete kafayı takar, ana akım medya yemek masasına. Magazin seviyesinde muhalefet yapmaktan vazgeçmeleri gerek. Türkiye'nin çözmesi gereken daha önemli meseleleri varken kimsenin vatandaşın huzurunu böyle abuk sabuk konularla kaçırmaya hakkı yok" ifadesini kullandı.

"TÜRKİYE'Yİ SAVAŞ İKLİMİNE SOKMAYA ÇALIŞIYORLAR"

"Paralel örgüt ve ana akım medyanın yabancı basınla ortak yürüttüğü çok tehlikeli bir itibar operasyonu var" diyen Gedikli, şöyle devam etti:

"Türkiye DAEŞ'e yardım ediyor iftirası, özellikle 7 Haziran seçimlerinden sonra koalisyon hükümeti ufukta görününce haddi aşan boyuta ulaştı. Bölgede nefes alan her canlıya kucak açan bir Türkiye var. Çok değil geçen hafta BM heyetinin övgülerini aynı medya haber yaptı. Ayrıca bölgede olan biten her şeyi büyük resme bakarak tahlil edemeyenleri yanıltmaya yönelik bir "Türkiye savaşa giriyor" dedikodusu ile kaos çıkarmaya çalışıyorlar. PKK ile arasına mesafe koyması gerekirken siyam ikizi gibi hareket etmeye başlamış bir HDP, salvoları, naraları, yalan yanlış her türlü iftiraları hatta Türkiye'yi terörist ilan etmek için Twitter'larda kampanya açan bir yapı bölgede tehdit, şantaj, baskı ve zorbalıkla Kürtlere kan kusturuyor. Türkiye'nin yapması gereken bir an önce siyasi istikrara tekrar kavuşmak ve iç meseleler ile oyalamaya çalışanlara cevabı demokratik adımları hızlandırarak vermelidir. Aksi halde hem ekonomik hem sosyal alanda 13 yılda katedilmiş yolu heba etmiş oluruz ki, bu 13 değil 100 yıla mal olur."