Suna ERDEN 

Yeşil Barış Hareketi Başkanı Sahir, denizden su arıtırken bir günde bir yılda kullanılan tuz miktarı kadar atık oluştuğunu, bunun denize atıldığını ve yoğun tuzun zehir etkisi yaparak canlıları yok ettiğini söyledi 

Yeşil Barış Hareketi Başkanı Doğan Sahir, çevreye yeteri kadar önem verilmediğini, yasaların göz ardı edildiğini ve çevre katliamlarının gün geçtikçe arttığını dile getirdi. Star Kıbrıs’a konuşan Sahir, yürürlükte olan Çevre Yasası’nda değişiklik yapılacağını, Yeşil Barış Hareketi olarak kendi görüşlerini ortaya koyduklarını ve çevre ile ilgili konularda sivil toplum örgütlerinden oluşan bir danışma kurulu oluşturulmasını önerdiklerini söyledi. 

KKTC’de birçok konuda mevzuat eksikliği olduğunu,1 5 yıldır Denizden su artıma ile ilgili mevzuatın hazırlanmadığını ifade eden Doğan Sahir, denizden su arıtılırken bir günde ülkenin bir yılda kullandığı tuz miktarı kadar, tuz kristali atığı oluştuğunu, bunların denize atıldığını, ancak bu tuz yoğunluğunun zehir etkisi yapıp canlıları yok ettiğini dile getirdi. 

Sahir ayrıca hayat pahalılığı, yüksek elektrik fiyatlarından dolayı KKTC’de odun sobası kullanımının yaygınlaştığını ifade ederek, bunun kaçak ağaç kesimini tetiklediğini dile getirdi. 

ATIK TUZ, ZEHİR ETKİSİ YAPIYOR 

Çevreye yeteri kadar önem verilmediğini, yasaların göz ardı edildiğini kaydeden Yeşil Barış Hareketi Başkanı Doğan Sahir, “Yasalar göz ardı ediliyor. Bir projeye başlanacağı zaman ÇED raporu gerekirken, rapor olmadan işlemlere başlanıyor” dedi. 

Çevre tahribatları, ağaç kıyımları, atıkların gelişi güzel atılmaya devam edildiğini kaydeden Sahir, birçok konuda düzenleme yapılması gerektiğini vurguladı. Doğan Sahir, denizden su arıtma, nükleer atıklar ve birçok konuyla ilgili mevzuat olmadığını söyledi. 

Sahir, denizden su arıtılırken bir günde arıtılmış sudan arta kalan tuz miktarının ülkenin bir yılda kullandığı tuz miktarı kadar olduğunu ifade ederek, 15 yıldır mevzuat hazırlanmadığı için atık tuz kristallerinin denize atıldığını, ancak bu tuz yoğunluğunun zehir etkisi yapıp canlıları yok ettiğini dile getirdi. 

Denizden su artıma ile ilgili mevzuatın geçmesi halinde işlem maliyetlerinin yükseleceğini, bu nedenle mevzuat düzenlenmediğini kaydeden Yeşil Barış Hareketi Başkanı Doğan Sahir, çevrenin her zaman hiçe sayıldığını, çıkarların ön planda tutulduğunu dile getirdi. 

SOBA SAYISI ARTTI, KAÇAK KESİM ÇOĞALDI 

Kış aylarının gelmesi ile birçok bölgede odun sobası yakılmaya başlandığını kaydeden Sahir, hayat pahalılığı, yüksek elektrik fiyatlarından dolayı ülkede odun sobasının kullanımının arttığını ancak bu sobalarda yakacak kadar odun olmadığını, bu nedenle kaçak ağaç kesimi yapıldığını ifade etti. KKTC’de ağaçları korumaya yönelik bir yasa olmadığını, sadece Orman Yasası bulunduğunu belirten Doğan Sahir, kaçak kesim ile ilgili caydırıcı cezalar bulunmadığını, böyle bir suçu işleyenlerin para cezası ile kurtulduğunu dile getirdi. 

Sahir, “Bu ülke odun sobası kullanmaya uygun bir yer değildir. Soba veya şöminelerde yakacak kadar ağacımız yok. En kısa zamanda kaçak kesimlerle ilgili denetimler başlanmalı, odun satıcıları denetlenmeli ve ağaç katliamının önüne geçilmelidir” şeklinde konuştu. 

Doğan Sahir, odun alamayan bazı vatandaşların, evlerine kurdukları odun sobasında ısınmak için lastik, yanmış makine yağı ve Petrokök gibi ucuz maddeleri yaktığını ifade ederek, geceleri soba borularından çıkan ve etrafa yayılan dumanların çevreyi kirlettiğini söyledi.