UBP’nin kuruluşunun 39. yıldönümü dolayısıyla Acapulco Otel’de düzenlenen resepsiyona Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, eşi Meral Eroğlu, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber, Meclis Başkan Yardımcısı Ünal Üstel, UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, eşi Dilek Özgürgün, UBP Genel Sekreteri Sunat Atun, UBP’li milletvekili, belediye başkanı, ilçe ve örgüt başkanlarıyla partililer katıldı. Partililer Cumhurbaşkanı Eroğlu’nu salona girişinde “lider ve adayımız Eroğlu” şeklinde sloganlarla karşıladı.

Etkinlik, Kurucu Cumhurbaşkanı merhum Rauf Denktaş, UBP’nin eski genel sekreterlerinden, bakan ve milletvekili merhum Salih Miroğlu ve şehitler için bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı’yla başladı.

Gecede sırasıyla UBP Genel Sekreteri Sunat Atun, UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün ve Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu birer konuşma yaptı.

UBP PARTİ MECLİSİ KARARI EROĞLU’NA SUNULDU

Gecede, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’na cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yeniden aday olması çağrısını içeren UBP Parti Meclisi kararı sunuldu. UBP Parti Meclisi’nin oy birliğiyle aldığı kararı, UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün okudu ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde UBP’nin adayının Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu olduğunu vurguladı. Özgürgün daha sonra kararı Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’na sundu.

Gecede, ayrıca UBP’nin 39. kuruluş yılı pastası da kesildi.

ATUN: “KKTC’Yİ KURAN PARTİ OLARAK 39 YILI GERİDE BIRAKMANIN ONURUNU YAŞIYORUZ”

Resepsiyonda ilk konuşmayı yapan UBP Genel Sekreteri Sunat Atun; genç, dinamik, tecrübeli ve KKTC’yi kuran bir parti olarak 39 yılı geride bırakmanın onurunu yaşadıklarını ifade ederek, gelinen aşamada partinin halkın umudu olduğunu kaydetti.

UBP’nin yeni siyaset anlayışında halkın beklentilerini karşılayacak, devleti ileri taşıyacak stratejik politikalara liderlik edeceğini ifade eden Atun, bu kapsamda kadrolarını yenileyecek partinin 29 Kasım tarihinde kurultaya gideceğini vurguladı.

Hükümetin halkın güven ve desteğini yitirdiğini ileri süren Atun, halkın artık iktidarda UBP kadrolarını görmek istediğini savundu.

Konuşmasında, “cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ülkenin Derviş Eroğlu gibi yılmaz, yıkılmaz, KKTC devleti ve halkına sahip çıkabilecek bir adaya ihtiyaç duyduğunu” ifade eden Atun, UBP parti teşkilatının yaptığı toplantılarda Eroğlu’nu partinin cumhurbaşkanı adayı olarak görmek istediğini kaydetti.

ÖZGÜRGÜN: “UBP BİR SEVDA, VİZYON VE İDEOLOJİDİR”

UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün de konuşmasında, iki önemli olay için toplandıkları gecede, UBP’nin 39. kuruluş yıldönümünü kutlamak yanında parti teşkilatının cumhurbaşkanlığı seçimlerinde belirlediği adayı partililere açıklayacak olmanın mutluluğunu yaşadıklarını vurguladı.

UBP’nin bir sevda, vizyon ve ideoloji olduğunu ve yaşanan son gelişmelerin bunu ortaya koyduğunu ifade eden Özgürgün, UBP olmadan KKTC’nin güven içinde olamayacağını kaydetti.

Ziyaret ettiği Güzelyurt, Karpaz ve Lefkoşa’daki sınır köylerinde insanların “kendilerini güvende hissetmediği ve yaşadıkları yerlerin ellerinden gideceği endişesi yaşadığını söylediğini” ifade eden Özgürgün, yaşanılanların toplumda büyük bir gerilim yarattığını savundu.

UBP iktidarlarında ülkenin refaha ulaştığını, hizmet gördüğünü ve büyük projelerin hayata geçtiğini söyleyen Özgürgün, yakın gelecekte de benzer gelişmelerin yaşanacağına dile getirdi.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ülke varlığını milli ellere teslim ederek geleceği bugünden kuracaklarını ifade eden Özgürgün, bu düşünceden hareket eden UBP teşkilatının toplantılar gerçekleştirerek Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun yeniden cumhurbaşkanı adayı olması yönünde parti kararı aldığını kaydetti.

Partililere, UBP Parti Meclisi’nin oy birliğiyle aldığı kararı okuyan Özgürgün, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde birikim ve verdiği hizmetlerle UBP ile ülkenin lideri konumunda olan Derviş Eroğlu’nun UBP’nin cumhurbaşkanı adayı olduğunu açıkladı.

Bu sözlerinin ardından parti meclisinin oy birliğiyle aldığı kararı Cumhurbaşkanı Eroğlu’na sunan UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Eroğlu’nu UBP adayı olarak görmek istediklerini söyledi.

EROĞLU: “İLÇELERDE ALINAN KARARIN MYK İLE PARTİ MECLİSİ’NDE OY BİRLİĞİYLE ONAYLANMASI ONUR VERİCİ”

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu da konuşmasında UBP’nin 39. kuruluş yılını kutlayarak, gecede partililerle bir arada bulunmaktan memnuniyet duyduğunu dile getirdi.

UBP teşkilatının tüm ilçelerde aldığı kararın merkez yönetim kurulu ile parti meclisinde oy birliğiyle onaylanmasının kendisi için onur verici olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Eroğlu, kararın üretilmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.

1976 yılında kurulan UBP’de o günden bugüne partililerle birlikte yürüdüğünü ve Cumhurbaşkanı seçilirken de UBP adayı olarak seçildiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Eroğlu, bu kapsamda siyasette kimlerle birlikte hareket ettiğinin bilinci içinde olduğunu söyledi.

“Böyle bir kararla beni onurlandırıyor, heyecanlandırıyorlar” diyen Eroğlu, gerek UBP ilçe başkanlığı gerekse Başbakanlık yaptığı dönemlerde devlete sahip çıkma ile KKTC ile Anavatan Türkiye arasındaki ilişkileri en sıcak noktaya taşımanın asli görevi olduğu bilinci içerisinde; Cumhurbaşkanlığı seçimlerine girerken de KKTC’nin müzakere masasında emin ellerde temsil edilmesi için gerekli uğraşı verdiği ve vermekte olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olması yönünde alınan karar ve yapılan çağrının anlamlı olduğunu belirten Eroğlu, verdiği sözün ardında duran birisi olarak ABD’den döndüğü gün “Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden daha fazla, yakında yoğunlaşacak müzakerelere konsantre olmalıyız,  adaylık konusu Kasım ayında” şeklinde açıklama yaptığını anımsatarak, bu sözünde duracağını söyledi.

“MÜZAKERELERİ ASKIYA ALAN ASKIDAN İNDİRMEK MECBURİYETİNDE”

Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik yapılmakta olan müzakereleri askıya aldığını açıklayan Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in kararını eleştiren Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Anastasiadis’in müzakereleri askıya aldığı gibi askıdan indirmek mecburiyetinde olduğunu vurguladı.

“Rum tarafı Kıbrıs’ta iki halkın huzur içinde yaşayacağı bir anlaşma istiyorsa, tekrar müzakere masasına dönme kararı alır” diyen Eroğlu, ‘Türkiye’ye ait geminin orda ne işi var?’ şeklinde açıklama yapanlara ise şu yanıtı verdi:

“Elbette bir prestijimiz var. Güney Kıbrıs sismik araştırma yapacak ve biz de daha önceden, ‘adım atarsanız adım atarız’ deyip de adım atmayacağız. Attığımız zaman da batılı dostlarımız tarafından suçlanacağız” diyen Eroğlu, müzakerelerin devam edeceğine inanç belirterek, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide ile bu çerçevede son 2 gündür toplantılar yaptıklarını söyledi.

Kıbrıs’ta iki bölgeli, iki toplumlu, siyasi eşitliğe dayalı federal bir anlaşma olarak söylenmekte olan çözümün tüm dünya tarafından kabul gördüğünü ifade eden Eroğlu, bu aşamada asıl önem taşıyan konunun, bunun altının nasıl doldurulacağı olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, Rum tarafının bir anlaşmada istediklerini ise şöyle sıraladı:

“Kumyalı-Ziyamet’ten itibaren tüm Karpaz ve civar köyleri istiyor. Yeniboğaziçi, Mormenekşe, Tuzla, Kırklar, Değirmenlik, Minareliköy ve civarındaki askeri bölge, Güzelyurt’u zaten kendinin kabul ediyor. Üstelik Türk tarafında kalacak topraklarda ilk tercih malına dönmek isteyen Rum’a ait olacak. Evine dönmek isteyen Kıbrıslı Türk’e ait evde Rum kalırsa, Rum’a 10 yıllık kira mukavelesi yapacak ve süreç sonunda evine sahip olacak. Bir diğer deyişle mülklerin Kıbrıslı Türklere ait olduğu pek söylenemeyecek. Öte yandan Cumhurbaşkanlığı dönüşümlü değil Cumhurbaşkanı hep Rum ve Muavini Türk olacak ve ortak seçmen tarafından seçilecek. Bir başka deyişle Türklerin değil Rumların tercihi olacak. Asker tamamen gidecek. Müzakerelerde anlaşmaya varılırsa Türkiye’den gelenler oy kullanamayacak. Şimdilik söyleyebileceğim bu kadar, daha açık konuşamam. İşte böyle bir oyun var.”