“Bugüne kadar atanan geçici memurlardan atamaları hukuka aykırı biçimde yapılmış olanların görev süresi hiçbir şekilde uzatılmayacaktır.”

“Geçmiş hükümetler döneminde yapılan hukuka aykırı işlemlerin geri alınması ve kamu görevlileri tarafından işlenmiş suçların savcılığa havale edilmesi için özel bir çalışma komitesi kurulacaktır.”

Bu sözler, sırf bir siyasi partiye mensup olmadığı için kamu görevine girme hakkı bağlamında fırsat eşitsizliğine maruz kalan bir vatandaşın rüyasında sarf ettiği sözler değildir. Bu sözler, şu anda iktidarda olan  hükümetin kaleme aldığı ve bu hükümetin yapacağı işleri gösteren belge olan  “hükümet programı”  içinde yer almaktadır. Buna rağmen, bir önceki hükümet tarafından geçici olarak istihdam edilmiş memurların atamalarına ilişkin şaibeler ve bu atamaların hukuka ve usule uygunluğu hakkında, mevcut hükümetin göreve geldiğinden bu yana herhangi bir çalışma yaptığına şahit olmuş değiliz.

Toparlanıyoruz Hareketi, kısa bir süre önce sonuçlanan bilgi edinme hakkı davası sayesinde, geçtiğimiz UBP iktidarı döneminde yapılan ve “kurultay istihdamları” olarak adlandırılan geçici personel istihdamlarının nasıl yapıldığına dair ilgili bilgi ve belgeleri elde etmiştir. Bu bilgi ve belgeler göstermektedir ki:

(a)    UBP döneminde yapılan bu istihdamlar için kamuya açık herhangi bir münhal duyurusu yapılmamıştır;

(b)   istihdam edilecek kişilerin Çalışma Dairesi’nde “işsiz” olarak kaydının bulunması yasa gereği olduğu için, istihdam edilmesi planlanan kişilerin sırf bu nedenle son anda “işsiz” olarak kayıtları yapılmıştır; ve

(c)    Personel Dairesi’nin bilgi talebimize cevaben verdiği yazılı açıklamaya göre, istihdam edilmiş olan kişiler sözlü sınava tabi tutulmuş, fakat herhangi bir sınav tutanağı veya değerlendirme notu bulunmamasına rağmen sınava girenlerin tümü “başarılı” ilan edilip memur olarak atanmıştır.

Bütün bunlar ortadayken ve hükümet programında verilmiş sözü varken, hükümetin bu konuda ne yaptığını yahut ne yapmayı planladığını bilmek istiyoruz.

Ülkemizde son zamanlarda, başbakan tarafından önce narenciye üreticilerine verilen uzatmalı taahhütler ve sonra da KTHY çalışanlarına alelade imzalı kağıtlarla “söz verme” örneklerinde olduğu gibi, siyaset ve vaatlere ilişkin yeni adetler geliştirilmekte olduğunu görüyoruz. Verilen bu sözlerin ne kadar anlamlı ve inanılır olduğu ciddi bir tartışma konusudur. Esasen, hükümetlerin siyasi vaatleri bakımından anlamı olması gereken ve ilk taranması gereken yer hükümet programıdır. Biz hükümet programına bakıyoruz ve hükümete şunu söylüyoruz: işte, sizden önceki hükümetin yaptığı istihdamların hukuka aykırı olup olmadığını anlayabilmeniz için gerekli tüm evraklar, inceleyin ve karar verin. Hükümet programınızda yer alan yukarıda alıntıladığımız söze sadık kalacak mısınız? Yoksa, hükümet programlarının kuru kelimelerden oluşan, kimsenin denetlemediği belgeler olduğu varsayımıyla hiç bir şey yapmayıp, UBP döneminde yapılan kurultay istihdamlarına ortak mı olacaksınız?