Deniz Abidin

 Girne Anafartalar Lisesi binasıyla ilgili tartışmalar sürerken, hükümetin el altından bu kez de Yavuz Çıkarma Plajını Altınbaş Holding’e vermeye çalıştığı ortaya çıktı.

Hükümet tarafından meclise gönderilen kiralama talebi, teknik bir hata gerekçesiyle geri çekilirken, UBP-DP koalisyon ortaklarının bu kiralamaya karşılık ne elde ettikleri tartışılıyor.

Konuyla ilgili Yeni Bakış’a konuşan TDP Girne Milletvekili Zeki Çeler de “Yıllarca bir karış toprak vermeyiz diye nutuklar atanlar acaba niye böyle bir talebe onay verdiler” dedi.

Çeler, bu hareketin son dönemlerde ayyuka çıkan Girne ve sahillerin yağmalanmasını daha da artıracağına dikkat çekerek, hükümeti yasalara uymamakla suçladı.

UBP-DP Koalisyon hükümetinin son marifeti olan Yavuz Çıkarma Plajını Vakkas Altınbaş’a ait Altınbaş Holding’e 49 yıllığına kiralama girişimi meclise takıldı. Konuyla ilgili Yeni Bakış’a bilgi veren güvenilir bir kaynak, Girne Anafartalar Lisesi binasıyla ilgili tartışmalar sürerken, hükümetin el altından bu kez de Yavuz Çıkarma Plajını Vakkas Altınbaş’a vermeye çalıştığını belirtti. Önceki gün meclis gündemine gelen söz konusu Bakanlar Kurulu kararı “Teknik” gerekçeyle geri çekilirken, ( Burada ortaya çıkan teknik gerekçe Vakıflar İdaresi’nin mevzuatına göre, 10 yıldan fazla kiralama imkanının olmaması)  kiralama talebinin önümüzdeki günlerde yeniden meclis gündemine getirileceği belirtildi.

Milliyetçi söylemler nerde?

Her iki partinin özellikle toprak konusundaki milliyetçi tavır ve söylemleri anımsandığında Mehmetçik’in kanlarıyla sulanan bu önemli bölgenin özel bir sermayeye devredilme girişimi, UBP ile DP’nin nutuklarının salt halkı uyutmaya yönelik söylemler olduğunu ortaya koyuyor.

Bankası dövizi bile sabitlemedi borçlular perişan

Ülke insanı döviz kaynaklı zamlar altında kıvranırken Vakkas Altınbaş’ın bankası  Creditwest’in kur sabitleme girişiminde bulunmak bir yana taksit geriliğine düşen borçlu vatandaşları mahkeme koridorlarında süründürdüğü bir ortamda Bakanlar Kurulu onayıyla böyle değerli bir bölgenin bu mantalitedeki  bir sermayedara devredilme girişiminin ülkenin kimler tarafından “Peşkeş” çekildiğinin de en güzel örneğini teşkil ediyor.

Seçime mi oynuyorlar?   

Bu arada, ülkedeki ekonomik kriz ve Ankara’nın beklentilerini yerine getiremediği için Türkiye’den istediği kaynağı bir türlü alamayan hükümetin her ay bankalardan borçlanarak çalışanları ödediği bir ortamda bu “Peşkeş” girişimi bir başka soru işaretini gündeme getirdi.  O soru da, “Erken seçimin sıkça dillendirildiği bu günlerde hükümet Yavuz Çıkarma Plajını Altınbaş Holding’e vermesinin karşılığında ne aldı?”

TDP Milletvekili Çeler: Hükümet içinde de çekinceler var

Bu arada, TDP Girne Milletvekili Zeki Çeler de, konuyla ilgili Yeni Bakış’a yaptığı açıklamada, Escape Plajı’nın üst kısmının eski kiracının Vakıflar İdaresi’ne olan borcu nedeniyle dava edildiğini ve davanın hala sonuçlanmadığını söyledi. Çeler, aynı hudutlar içerinde yer alan 15 dönüm alanındaki bir emlağın ise 2014-2024 yıllarını kapsayan dönem için Altınbaş Holding bünyesindeki  Kennedy Trading LTD.’e kiralandığını belirtti. Çeler, Kennedy Trading’e ait alan ile diğer kirasının ödemediği iddia edilen arazinin yaklaşık 4 dönüm alanındaki emlak ile birlikte toplam 19 dönüm alanındaki emlağın 49 yıllığına yatırım amaçlı Kennedy Trading LTD’e kiralanması yönünde Vakıflar İdaresi’nin ve Din İşleri Dairesi Yönetim Kurulu’nun 23-11-2016 tarihinde karar aldığını kaydetti. Çeler, bu tür durumlarda vakıf emlağının 30 yıldan fazla kiralanması için Meclis Genel Kurulu’nun onayının gerektiğini altını çizerek, hükümetin de onay için konuyu meclise getirdiğini  belirtti. Çeler, söz konusu yerin Kennedy Trading LTD.’e  49 yıllığına kiralanmak istendiğini ifade ederek, kira bedeli olarak ise,ilk 4 yıl 11 bin sterlin ayda, beşinci yıl 25 bin sterlin ayda, 6 ile 15’nci yıl yıllık artış oranı yüzde 1, 16’ncı yıl yüzde 3, 17 ile 30’ncu yıllarda yüzde 1, 31’nci yıl yüzde 3, 32 ile 49 yıl arası ise yüzde 1 oranında artış öngörüldüğünü söyledi.

“Hükümet kanadı içinde de çekinceler var”

Çeler, söz konusu yere 5 yıldızlı bir tesis ve yan tesisleri inşaatı olarak izin verilmek istendiğine dikkat çekerek, tesisin 330 yatak odalı, 600 yatak kapasiteli ve 60 bin metre kare alana inşa edilmek istendiğini belirtti. Çeler, söz konusu yatırımın asgari tutarının ise 50 milyon sterlin olduğunu söyledi. Çeler, konunun hükümete Vakıflar İdaresi tarafından iletildiğini, hükümetin de konuyu geçtiğimiz Pazartesi günü komiteye göndermek istediğini belirtti. Çeler, ancak  teknik bir kelime hatası yüzünden hükümetin önceki gün önerisini geri çekmek zorunda kaldığını söyledi. Çeler, teknik bir hatayla bunun onaylanmasının mümkün olmadığını ifade ederek, hükümet kanadı içinde de bu konuyla ilgili çekinceler olduğunu belirtti.

“Kan döktük aldık diyenler bunu nasıl kabul edebiliyorlar?”

Çeler, hükümet içinde bazı vekillerin bu konuya sıcak bakmadıklarına da işaret ederek, Yavuz Çıkarma Plajı’nda yıllardır bir plaj işletmeciliği yapıldığını ve her zaman ücretsiz ücretli tartışmalarının yapıldığını anımsattı.

Çeler, şunları kaydetti, “Bu ayrı bir konudur, ancak bugün yapılmak istenen 5 yıldızlı bir otel ve tesisidir. ÇED raporu gerekecek, oraya böyle bir tesisin yapılıp yapılmaması uygun mu? Tesis doğal yapıya uygun mu değil mi? Otel yapıldığında plaj ne şekilde kullanılacak? Çevre kirliliği yaratacak mı yaratmayacak mı? Bunlar maalesef bu ülkede yıllardan beridir tartışılıyor. Cumhurbaşkanı Akıncı’nın Cenevre’de sunduğu yüzde 29 toprak önerisine onlarca laf söyleyenler ve 1974 yılından sonra adanın Kuzeyinde  ‘Kendi malımızdır kan döktük aldık’ diye iddia edenler, mallarına sahip çıkamayıp doğaya ve insana sürdürülebilir yaşam kalitesi bırakmayanlar bugün bunu nasıl kabul edebiliyor?”

“Bu memleketin artık ipi koptu”

Çeler, ciddi anlamda araştırması yapılmayan ve özellikle de kıyı şeritleri üzerinde otel yapılmasının doğru olmadığını vurguladı. Çeler, yapılaşmaların ülkesel fiziki plan çerçevesinde yapılması gerektiğini ifade ederek, ülkesel fiziki planın bile bu ülkede altının doldurulamadığını söyledi. Çeler, bu çerçevede Girne’nin şehir planlamasının yapılmasının beklenmesi gerektiğinin altını çizdi. Zeki Çeler, Zeyko eski yağ fabrikasının binasının tarihini korumak kaydıyla butik otel yapılmasına yönelik izin çıktığına vurgu yaparak, buna karşın  fabrikanın yıkılarak bir tek bacasının bırakıldığını belirtti. Çeler, “Hükümetin de sayesinde kıvırıyorlar. Hala orada bir şeyler yapılmaya devam ediliyor. Şimdi burada da 60 bin metre kare alan içindeki bu alana da bir kılıf uydurulacak. Artık bu memleketin ipi koptu” şeklinde konuştu.