2’nci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Radyo Havadis ve Havadis TV canlı yayınında Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis arasında 7-11 Kasım tarihleri arasında İsviçre’de yapılacak zirveyi değerlendirdi, çok tartışmalı “toprak” konusunda yeni bir öneri yaptı,

Talat, Güzelyurt’un güneye iade edilmesi yerine “3’üncü bölge” olması ile “federal hükümetin” yönetiminde yönetilebileceğini söyledi.

İsviçre’de sürecin ne olacağının ortaya çıkacak gibi göründüğünü söyleyen Talat, tarafların bu süreçten farklı beklentiler içinde olduğunu anlattı.

Süreçte artık toprak konusunun ele alınmasını ve sadece kriterlerle hareket etmeme zamanın geldiğini söyleyen Talat, bunun için de Türk tarafının çok iyi hazırlık yapması gerektiğine işaret etti.

Bu konuda birçok alternatif olduğunu ifade eden Talat, haritanın 2 kesimli olabileceğini, Annan Planı haritalarının veya bu plan üzerinde bazı değişiklikler yapılarak gündeme gelebileceğini söyledi.

Yeni bir harita…

Talat “Belki de Annan Planı haritası olmaz. Ne olur? Daha düz çizgi olur, yine 2 kesimli olur ama bir alternatif daha var. O da 3 kesimli. Ya da yine 2 kesimli de bazı federal bölgelerin de katılabileceği kantonal denilen bölgeler yaratılabilir. Ve Güzelyurt da bu federal hükümetin yöneteceği bölgede yer alır. Böylelikle hem güneye iade edilmiş olmaz hem de binlerce insan oradan ayrılmak zorunda kalmaz” diye konuştu.

Tarafları toprak konusundaki duruşlarını da aktaran Talat “Rum tarafı Annan Planı haritası ve artı isterim diyor. Biz de Annan haritası ve artı diyoruz veya eksi olmaz diyoruz” dedi.

“Yeni bir harita lazım. Annan Planı’nı çizgisi düzleşecek. Ki bunda Kıbrıs Türk devletine % 29.2 kalacak şekilde düzleştirilmiş bir çizgi ile olabilir. Güzelyurt-Lefkoşa anayolu ile Lefkoşa-Mağusa anayolunun sınır olabileceği bir harita olabilir” diyen Talat, burada yüzdeliklerin hesaplanması gerektiğini söyledi.

“Türk tarafının yüzdeliği: % 29.2”

Talat şöyle devam etti:

“Kıbrıs Türk tarafının kabul edeceği yüzdeliğin % 29 + olduğunu biliyoruz. Bunu Denktaş da kabul etmişti. Buna kimse itiraz edemez. Bunu elde edebilecek başka bir harita üzerinde çalışılabilir. Ama yaratıcı olmak lazım. Başka fikirler de geliştirilebilir.

Diyoruz ya ‘Güzelyurt verilmesin’. Burayı vermeyeceksek burası 3. bölge veya federal nokta olabilir mi. Orası federal bir bölge olursa Rumlar açısından bu durum Annan Planı açısından eksi (-) olur. O zaman başka bir bölge daha buna katılabilir. Bunları çalışmak lazım.  Karpaz düşünülebilir, Maraş’ın açık bölgesi de düşünülebilir. Başka bölgeler de var.

Demek istediğim şu anda ara bölge ile birlikte düşünülebilecek Annan haritasında verilecek olan bölgeler gibi düşünülen bölgeler acaba bir ‘3. Bölge’ veya bir federal bölgeye anlamında değerlendirilebilir mi?

Federal bölge olduğunda Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye bir bölgeyi vermemiş olacak. Bir bölgeyi de federal, kendinin de yönetimde ortak olacağı bir yapıya getirmiş olacak”

“Güzelyurt’a yeni formül lazım”

Talat Güzelyurt’un federal devlete ait olması durumunda buradaki mal-mülk konusunda ise diğer bölgelerde uygulanacak kriterlerin uygulanacağını söyleyerek “Yani evini kendi yaptırmışsa ona ait kalacak. İnkişaf ettirmemişse ve üzerinde anlaşılırsa iadeler yapılacak. Unutulmasın, verilecek bölgelerde doğrudan mülkler terk edilir. Annan Planı’nda öyleydi. Güzelyurt’ta evini inkişaf ettirmiş olan evini kullanmaya devam edecek federal bölgede” diye konuştu.

Önerdiği “3. bölge” konusuna açıklık getiren Talat “3.bölge başka bir şeydir. Nasıl 2 kurucu devlet varken 3. Devlet mantığı başkadır, federal yönetimin etkili olacağı bir bölge biçiminde orayı organize etmek daha farklıdır. Şöyle olur, toprak olarak Rum kurucu devletinin parçası olur. Ama orada yönetim federal olur. Ama bu federal yönetim hangi konularda yetkili olur, hangi konularda parça devlet yetkili olur veya Kıbrıs Türk Kurucu Devletinin etkisi ne olur bunlar müzakere edilerek sonuç ortaya çıkar. Biraz karmaşık olacak o doğrudur” dedi.

“Güzelyurt verilirse…”

“Bu öneri toprak açısından Güzelyurtluları ve Kıbrıslı Türkleri koruyacak bir öneridir. Yönetim de federal olacak. Bir var, Rum Devletine verirsin, onun altında yaşarlar, bu istenmeyebilir. Ama federal yönetim altında olmayı tercih edebilir” diyen Talat haritanın Kıbrıslı Türkler tarafından kabul edilmesi için çok açık ve net Türkiye’nin desteğini almak gerektiğine dikkati çekti.

“Türkiye’den ‘Güzelyurt’u ne hakla veriyorsunuz’ denildiği anda burada bu referandumdan bu plan geçmez” diyen Talat “Rum tarafının da kabul etmesi için yaratıcı öneriler lazım. Ben bu nedenle federal bölge fikrini ortaya atıyorum. En kötü ihtimalle Annan Planı’ndaki çizgi düzeltilir, iki taraf  da kabul eder. Yani Güzelyurt verilir ama kendi inkişaf ettiren orada kalmaya devam eder ama Rum kurucu devletinde kalır” diye konuştu.

Talat sözlerini şöyle sürdürdü:

“Rum tarafı diyor ya Annan planı haritası ve artı isterim. Türk tarafı da diyor ki, Annan eksi olmaz. Dolayısıyla Annan’da sıkıştık.  Bunun dışına çıkmamız lazım. Bunun dışına çıkmanın yolu da budur. Federal bölgeler kabul edilmiyorsa da Annan planını haritasını nasıl revize edebiliriz bunu konuşmak lazım. Federal bölgelerin statüsü, ayrı bölgeler gibi mi olacak, bunu konuşmak lazım.

Cumhurbaşkanı ile görüşüp zaman zaman bu konuyu gündeme getirdim. Cuma günü de ifade edeceğim. Cenevre’de bu konu gündeme gelir mi bilmiyorum. Çıkmaz olmaması en büyük temennimdir. Rum tarafı eğer harita görüşmeyi ısrar ederse Türk tarafı buna girebilecek diye düşünmüyorum. Çünkü Türk tarafının bu noktada yeterli hazırlığı yaptığına çok inanmıyorum. İfadeler de bunu gösteriyor. Önce kriterler diyorlar. Demek ki bunun hazırlığı yapılmadı”