“İnsan sağlığının en üst düzeyde korunmasını sağlamak için insanlarda kullanılacak insan hürce, doku ve organlarının kalite, etik ve güvenlik standartlarının düzenlenmesi” amacıyla hazırlanan “İnsan Hücre, Doku ve Organ Nakliyle İlgili Kuraları Düzenleyen Yasa” Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda oy birliğiyle kabul edildi.

KKTC’de insanlara uygulanacak hücre ve doku veya organların bağışlanması, tedarik edilmesi, test edilmesi, işlenmesi, korunması, saklanması, dağıtımı nakli ve gereğinde imhasıyla ilgili aşamalarla ilgili düzenlemeler içeren yasa, Cumhurbaşkanı’nda bir daha görüşülmek üzere Meclis’e iade edilmişti.

Yasanın madde madde görüşülmesi öncesinde, Sağlık Bakanı Ahmet Gülle’nin sunduğu 2. maddedeki bir tefsire açıklık getiren; 26. maddesinin 4. fıkrasını değiştiren değişiklik önerileri oy birliğiyle kabul edildi. 26. madde “hücre, doku ve organ bağışını kontrol eden ilkeler” yan başlığını taşıyor.

Oylama sırasında söz alan TDP Milletvekili Mehmet Çakıcı, 26. maddeye değişiklik önererek, gerekçeleri anlattı. Çakıcı, denetimi devletin tarafından yapılması halinde Tıp fakültesi üniversitelerin organ nakli konusunu yapabileceğini kaydetti.

Öneri üzerine söz alan UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, önerinin yasaya bir adım getirdiğini ifade etti. Özgürgün, Tıp Fakülteleri’nin organ nakli düzeyine gelmesinin ve bunun bugün tartışılmasının önemli olduğunu belirterek, öneriye olumlu oy vereceklerini anlattı.

CTP-BG Milletvekili Tufan Erhürman da, 26’ıncı maddenin organ naklinin üniversitelerin yapabileceği konusunun olmadığını ifade ederek, Çakıcı’nın önerisinin ülkeye gelecek nakiller konusunda olduğunu belirtti.

Konuşmaların ardından Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber, Çakıcı’nın önerisini oylamaya sundu. Öneri oy çokluğuyla reddedildi.  Bakanın önerisi ise oy birliğiyle kabul edildi. Yasa daha sonra madde madde görüşüldü.

Sağlık Bakanı Ahmet Gülle 7. kısımda bulunan geçici 4. maddesini yasadan çıkarılması önerisinde bulundu. Geçici maddenin yasadan kaldırılması oy çokluğuyla kabul edildi.

Söz konusu yasanın madde madde görüşülmesi ardından üçüncü görüşmesi yapılarak, oy birliğiyle kabul edildi.

Genel Kurul’da daha sonra, İdari Kamu ve Sağlık İsleri Komitesi üyesi UBP Milletvekili Hamza Ersan Saner’in üyelik görevinden çekilerek, yerine UBP Milletvekili Zorlu Töre’nin geçirilmesi onaya sunuldu ve oy birliğiyle kabul edildi. 

Genel kurul daha sonra gündeminde bulunan Birleştirilmiş Askerlik (Değişiklik) Yasa Önerisi’ni görüşmeye geçti.

YORGANCIOĞLU

Öneri konusunda ilk sözü alan Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, organ nakli yasası konusunda tüm milletvekillerine teşekkür etti.

Askerliğin, bütün ülkelerin gençleri gibi ülke insanı için de hassas olduğunu belirten Yorgancıoğlu, ülkenin koşullara dikkate alındığında, askerliğin tamamıyla kaldırılamayacağını kaydetti.

Askerlik konusunda yapabileceklerin tartışılacağını ifade eden Yorgancıoğlu, esas olanın Kıbrıs sorunun çözülmesi olduğuna dikkat çekti.

Yorgancıoğlu, yasa önerisinin çok uzun zaman tartışıldığını ve ülkenin ihtiyacı olan teknik elemanlar gözetilerek, yeniden düzenlendiğini söyledi.

Söz konusu yasa önerisinde bazı değişiklik önerileri olacağını ve amaçlarının ülke gençleri için en iyisini ortaya çıkarmak olduğunu ifade eden Yorgancıoğlu, önerinin hazırlanmasına katkı koyan herkese teşekkür etti.

Başbakan Yorgancıoğlu, düzenlemenin, bütün beklentilere cevap vermeyecek olsa bile bir çok sorunu gidereceğini kaydetti.

Askerliğin istismara açık bir konu olmadığına işaret eden Yorgancıoğlu, Anayasa değişikliği konusundaki tavırlarının devam ettiğini söyledi.

Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, önerilmesi muhtemel konuların net bir şekilde ortaya konulması ve ona göre bir yol haritası belirlenmesi gerektiğini dile getirdi.

ÖZGÜRGÜN

UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, de söz alarak, gelecek önerileri beklediklerini söyledi.

Konunun gelecek önerilerden sonra tartışılacağını ifade eden Özgürgün, askerlik konusunun  güvenlikle ilgili olduğunu, içte ve dışta güvenliği sağlayacak Güvenlik Kuvvetleri’nin de bu konuda bir potansiyeli olması gerektiğini kaydetti.

Özgürgün, tasarıya oylarının olumlu olacağını kaydetti.

AKANSOY

CTP-BG Gazimağusa Milletvekili Asım Akansoy da, konun önemli olduğuna dikkat çekerek, kalıcı bir barışa giderken, askersizleştirilmiş bir adanın koşullarını oluşturmak istediklerini söyledi.

Askerliği daha çağdaş bir noktaya taşımak için çalıştıklarını ifade eden Akansoy, vicdani ret konusunun mecliste tartışılıyor olmasının bile çok önemli olduğunu vurguladı. Akansoy, vicdani ret konusunda bir adım atılması gerektiğini düşündüklerini belirtti.

Vicdani ret konusunda bugün bir değişiklik önerisiyle geldiklerini ancak meclis hukukçularından bugün bunu yapamayacakları konusunda görüş aldıklarını söyleyen Akansoy, hazırladıkları öneriyi okudu.

Akansoy, bununla ilgili gerekli adımı CTP-BG olarak atmaya devam edeceklerini sözlerine ekledi.

ÇELER

TDP Girne Milletvekili Zeki Çeler de, başbakanlığın Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’na önerisiyle vicdani ret hakkının kullanılabilmesi için ilgili komiteye sundukları önerinin oy birliğiyle ret edildiğini anımsattı.

Önerinin vicdani ret hakkının kamu kurumlarında mecburi hizmet olarak yapılabilmesini içerdiğini belirten Çeler, bunun başbakanlığın önerisi ve Güvenlik Kuvvetleri’nin ihtiyaca göre görevlendirmesiyle olabileceğini söyledi.

 Çeler, yurt ödevinin para ile satın alınabilecek bir konumda olduğunu ifade ederek, “Fakir  veya okumayan çocuklara bu hak verilmiyor ve burada askerliğini tam olarak yapmak zorundadır. Bu ülke gençlerinin bu konuda muzdarip olduğunu farkına varsalardı, bu konudaki çalışmalara daha farklı yaklaşacaklardı” dedi.

Güvenlik Kuvvetleri’nin retçi tavırlarına rağmen çalışma yapıldığı için teşekkür eden Çeler, tek taraflı alınan bir çalışmanın hiçbir fayda ve şeffaflık getirmeyeceği görüşünü dile getirdi.

Ciddi bir araştırma yapılması ve askeri bilirlik verilerinin net bir şekilde belirtilmesi gerektiğini ancak bunun yapılmadığını kaydeden Çeler, profesyonel askerliğe geçilmesinden korkulduğunu ancak bunu yapacak olanların kendi vatandaşları olduğunu anlattı.

Seferberliğin ayrı bir külfet olduğunu savunan Çeler, özel sektörde çalışanlar için ise çifte külfet olduğunu çünkü seferberliğe gittiği günün maaşından kesildiğini kaydetti.

Çeler, yurt dışında yaşayan ve bedelli askerlik yapacaklar için seyahat etme süresinin 90 gün olduğunu, bunun 120 güne çıkarılması için öneride bulunduklarını ifade eden Çeler, bu önerinin de ret edildiğini söyledi.