CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, "Ülkeyi yönetenlerin görevi, toplumu huzur ve güven içerisinde yönetmek, hangi konumda olurlarsa olsunlar terörün ve kaosun, güvensizlik ortamının sona erdirilmesine dönük çalışmalar yapmak olmalıdır" dedi.

CHP Grup Başkanvekili Gök, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında sözlerine hayatını kaybeden gazeteci-yazar Çetin Altan'a Allah'tan rahmet dileyerek başladı. Gök, "Başbakan kendi iktidarları döneminde her gün patlayan bombalarla, şehit cenazeleri ile bir başka yere atıfta bulunmak suretiyle kendisini kurtaracağını sanıyorsa yanılıyor. Bu iktidar döneminde Türkiye'de özellikle son günlerde daha 12 gün önce Ankara'nın göbeğinde, Ankara Emniyeti'ne 300 metre mesafede patlayan bomba ile hayatını kaybeden 102 vatandaşımızın daha acıları, yaraları ortada iken AKP iktidarı da Türkiye huzurluymuş gibi, "AKP iktidardan giderse 1 Kasım'dan sonra bakın siz ne olacak? Pek çok faili meçhul cinayetler tekrar Türkiye'ye gelecek" şeklindeki sözlerini kabul etmek ve bu sözlerin bir Başbakan'ın ağzından duymak gerçekten üzüntü verici. Bir Başbakan "1 Kasım seçimlerinden sonra AKP iktidar olmazsa benden sonrası tufan" diyecek anlayışa nasıl sürüklenir. Ülkeyi yönetenlerin görevi, toplumu huzur ve güven içerisinde yönetmek, hangi konumda olurlarsa olsunlar terörün ve kaosun, güvensizlik ortamının sona erdirilmesine dönük çalışmalar yapmak olmalıdır" şeklinde konuştu.

'BEYAZ TOROS" POLEMİĞİ

Başbakan Davutoğlu'nun "beyaz Toros" açıklamasına değinen Gök, "AKP'nin iktidarında Başbakan'ın kastettiği faili meçhullerin dışında faili belli olan olaylar yaşanmıştır. Sayın Başbakan, Uludere failleri hakkında ne yaptınız? Necip Hablemitoğlu cinayeti sizin döneminizde işlendi, ne yaptınız? Zirve Yayınevi katliamı, Rahip Santora, Reyhanlı, Cilvegözü, Suruç, Hrant Dink'in katillerine ne yaptınız? Ankara Garı'nda patlayan bomba ile ilgili ne yaptınız? Bir şey yaptınız; "Ben canlı bombaları biliyorum" dediniz. Bu failleri belli olayları engelleyemediniz" ifadelerini kullandı.

Faili meçhul olayları Meclis'te defalarca dile getirdiklerini söyleyen Gök, faili meçhul cinayetlerin zaman aşımına uğramaması için iki kanun teklifi verildiğini ve ikisinin de reddedildiğini kaydetti. Gök, "Bir Başbakan'ın, siyasetçinin ağzından "Bana oy vermezseniz, daha sonra hepimizin hayatına kast eden kişiler ortaya çıkar" sözünü ilk defa duyduk. Peki Sayın Başbakan, bu beyaz Torosları kim ortaya çıkartacaktır? Torosların olduğu yerleri biliyor musunuz yoksa Başbakanlık garajında mı saklıyorsunuz. Nereden biliyorsunuz? Başbakan bu söylediği sözle ilgili tüm yurttaşlarımızdan özür dilemelidir" diye konuştu.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in açıklamalarına yönelik olarak ise Gök, Cumhuriyet Halk Partisi'nin Türkiye'nin en önemli sorununa yönelik kendi net görünümünü muhafaza ettiğini söyledi. Gök, "Bu sözü söyleyen AKP'li Sözcü siyaseten pişkin bir siyasetçidir, öyle bir siyasetin temsilcisidir. Bu anlayışla Sayın Çelik'in sözlerine bakmak gerekir. Eğer halka veremeyeceğiniz bir hesap yoksa buyurun siz açıklayın" dedi.

"AĞIR KUSUR VARDIR"

Gök, mitinglerin iptal edilmesine yönelik olarak, "Tüm yapılanlar, pek çok yayın kuruluşunun sistemden çıkarılarak halka ulaşmasının engellenmesi 1 Kasım seçimlerini manipüle etmeye yöneliktir. Emniyetin ve istihbaratın Türkiye'nin neresinde olursa olsun haberi olmak durumundadır. Şu anda halkımızın içinde bulunduğu atmosferle siyasi çalışmalarımız dahi çok büyük ölçüde sekteye uğramıştır. Yazılı beyanı daha yapmadan, çok önceden seçim güvenliği tedbirlerinin alınmış olması gerekirdi. Devletin ağır kusuru vardır" ifadelerini kullandı.

Emniyetin terör örgütü eylemlerine karşı uyarılmasına rağmen eylemlerin gerçekleştiği iddialarıyla ilgili olarak ise Gök, "Türkiye'nin yönetilemediğini gösteriyor. Kimi yazışmalarda, kimi belgelerde belli. Aslında biz dört yıldır söylüyorduk, Türkiye'nin Suriye politikası ve IŞİD'i görmeyen, işitmeyen tavrı nedeniyle silahların Türkiye'ye çevrileceğini dört yıldır söylüyorduk" şeklinde konuştu.