Ekonomi, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Bütçesi,  Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda, 17 milyon 781 bin 400 TL olarak onaylandı.

ATAOĞLU

Bakanlık bütçesi görüşülürken söz alan DP UG Milletvekili Fikri Ataoğlu, hükümet programından birkaç maddenin gidişatı ile ilgili bilgi almak istediğini söyleyerek, bu maddeleri okudu.

Kamu Yatırım Merkezi, Sosyal ve Ekonomik Konsey’in kurulup kurulmadığını soran Ataoğlu, yerli ürünlerin korunması için KDV’de yeni sistemin kurulması ve  gümrüklerde tek vardiya sistemi ile ilgili durumun ne aşamada olduğunu öğrenmek istediğini söyledi.

Faiz Destek ve Hibe Programları’nın durumunu soran Ataoğlu, bu programların çok önemli olduğunu, süratle devreye girmesi gerektiğini kaydetti.

Kooperatifleşmenin de henüz devreye girmediğini, bunun da çok önemli olduğunu dile getiren Ataoğlu, üreticinin bu beklentilerinin karşılanmadığını belirtti.

Rekabet Kurulu’nun çalışmalarına değinen Ataoğlu, kurumun güçlendirilmesi gerektiğini kaydetti.

Esnafın kalkınması için, kalkınabileceği oranda bir bütçenin verilmesi gerektiğini söyleyen Ataoğlu, Vergi Dairesi ve sigortaya borçlarda yapılandırma yapılması gerektiğini, ipotek istenmemesi ve kefillerin sadece devlet memuru olması şartı aranmamasını talep etti.

Ataoğlu, sanayi arsaları ile ilgili üst yönetim kurulu kurulması gerektiğini, bu kurulun kurulmasıyla şaibenin ortaya kalkabileceğini belirtti.

Yeşil Hat Tüzüğü’nün ihracatı artırmak için yapıldığını ancak ihracatın kontrol altında tutulması ile ilgili olduğunu söyleyen Ataoğlu, tüzük dolayısıyla çeşitli ürünlerin ihracatının engellendiğini söyledi.

Ataoğlu, Türkiye ile ilgili dönem toplantılarının durumunu sorarak, önümüzdeki yıl nasıl gideceğini sordu.

Kıbrıs konusunun ve çözümün de gündemde olduğunu, Güneydeki ekonomiye karşı nasıl daha iyi duruma gelineceğinin düşünülmesi gerektiğini dile getiren Ataoğlu, bu konuda şimdiden tedbir alınması gerektiğini söyledi.

TATAR

UBP milletvekili Ersin Tatar, ekonominin ileri gidebilmesi için üretimin artması gerektiğini söyledi.

Tatar, KKTC’nin ekonomisine Türkiye’nin sağladığı güvenliğin çok önemli olduğunu belirtti.

Su projesinin netleşmesi gerektiğini dile getiren Tatar, bu sorunun uzlaşma ile sonuçlandırılması gerektiğini, bu yıl da kuraklık yaşandığını, suya ihtiyaç olduğunu ifade etti.

Ekonomik Programın hayata geçmesi gerektiğini, bu programa ihtiyaç olduğunu söyleyen Tatar, yerel gelirlerin oranına değindi ve rakamın küçümsenemeyecek bir noktada olduğunu belirtti.

Halkın ekonomiye katkısının da küçümsenemeyeceğini, devletin bu parayı verimli kullanması gerektiğini söyleyen Tatar, burada kamunun hantal yapısı ve verimsizliğinin olumsuz rol oynadığını kaydetti.

Tatar, ekonominin yılda yüzde 5 büyümesi için 2 milyar TL yatırıma ihtiyaç olduğunu söyledi.

Özel teşebbüsün yatırım yapabilmesi için hedef ve politika ortaya konması gerektiğini ifade eden Tatar, yatırımların hayata geçirilmesi için yapısal reformların ortaya çıkması, bunun için de siyasi iradeye ihtiyaç olduğunu belirtti.

Reform hükümetinin cesur adımlar atması gerektiğini, oyalamanın doğru olmadığını söyleyen Tatar, doğru olanın bu adımların kamuoyu desteği ile yapılması olduğunu kaydetti.

Tatar, “Halkın genelinde zengin bir Kıbrıs Türk halkı yoktur. Halkımız fakirleşmiştir. Yapılacak çok şeyler vardır” dedi.

Öncü sektörlerde yapılan yatırımların, alt sektörlerde büyüme ve gelişmeyi sağlayacağını belirten Tatar, ancak bu şekilde ekonomide bir ilerleme kaydedilebileceğini söyledi.

Tatar, kaçak çalışmanın, kayıt dışılığın önlenmesi ile ekonomiye katkının artacağını vurguladı.

E-devletin de bir türlü başarılamadığını, gecikmeler yaşandığını belirten Tatar, projenin, ekonominin kayıt altına alınmasında önemli katkıları olacağını kaydetti.

Petrol fiyatlarının düşmesinin, ekonomik hayatı olumlu etkilediğine işaret eden Tatar, KKTC ve Türkiye ekonomisine olumlu yansıdığını, fayda sağladığını dile getirdi.

Tatar, petrol fiyatlarının düşmesinin fon gelirlerinin artmasına da katkı yaptığını belirtti.

Tamamıyla fueloile bağımlı kalınmasının çevreye etkisine değinen Tatar, “demode santrallerden çıkan dumanlarla halkın kanser olmasına seyirci kalınamayacağını” söyledi.

Tatar, “Türkiye’den kablo ile elektrik gelmesiyle daha temiz bir çevre yaratılmasına” kimsenin itiraz edemeyeceğini belirtti.

Çarşının 13. maaşı beklediğini söyleyen Tatar, bu konunun kısa sürede açıklığa kavuşturulmasını, ne zaman ödeneceğinin açıklanmasını istedi.

Tatar, Kıbrıs konusuna ve tazminata değinerek, KKTC’nin tazminat ödeyecek gücü olmadığını bunun önemli bir sorun olduğunu kaydetti.

ULUÇAY

CTP milletvekili Teberrüken Uluçay, kısıtlamaların, ülke ekonomisine yönelik tahminlerin tam olarak gerçekleşmesine neden olduğunu, gerçekçi verilerden yola çıkılması gerektiğini ifade etti.

Bütçenin üçte birinin Türkiye’den geldiğini söyleyen Uluçay, öngörülen ve hazırlığı yapılan üç yıllık protokolün bir an önce sonuçlandırılmasının önemli olduğunu belirtti.

Uluçay, reformlarla ilgili sıkıntıların acil olarak aşılması gerektiğini kaydetti.

Uluçay, bütçenin bu durumunun sürdürülmez olduğunu ifade ederek, “Bütçenin 3’te birini TC’den alıyorsak, bu imzalayacağımız 3 yıllık protokol da çok önemlidir” dedi.

İçerikte birtakım önemli projeler bulunduğunu, büyük resme bakıldığında daha global düşünmek gerektiğinin görüldüğünü dile getiren Uluçay, Kıbrıs konusunda kısa zamanda bir sonuca varılması halinde fırsat ve tehditlerin de göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtti.

Uluçay, önümüzdeki yılın daha iyi değerlendirilmesine yönelik  kamu sektöründe lüzumsuz harcamaların ortadan kaldırılması için ciddi tedbirler üzerinde düşünülmesi ve adım atılması gerektiğini söyledi.

Gider kalemlerinde tasarruf yapılması gerektiğine işaret eden Uluçay, kamu sektöründe kalifiye elemana ihtiyaç duyulduğunu, ama kamunun içinde bulunduğu durumdan dolayı bu konuda kısıtlamayla karşı karşıya bulunulduğunu kaydetti. Uluçay, 2015 yılı içinde emekli sayısını aşmayacak şekilde 2016’da istihdam yapılabileceğini, yani istihdam sayısının artacağını, öncelikli olarak acil ihtiyacı olan kurumlara istihdam yapılabileceğini belirtti.

Uluçay, özel sektörün istihdam ve yatırım kapasitesinin geliştirilmesi gerektiğini kaydetti.

Ara eleman yetiştirilmesi için projelerin hayata geçirilmesi gerektiğini belirten Uluçay, adımların somuta dönüştürülmesinin önemli olduğunu söyledi.

İnsanları girişim ruhundan uzaklaştıranın belirsizlik olduğunu söyleyen Uluçay, Türkiye’de üretim sektöründe yapılan bazı uygulamaları anlattı.

Sanayi bölgelerinin geliştirilmesi için de çalışma yapılması gerektiğini belirten Uluçay, henüz somut adım atılmadığını ifade etti.

Türkiye’de yıllar öncesinde atıl bir durumda olan sanayi bölgelerinin bugün cazibe alanı haline geldiğini söyleyen Uluçay, Sanayi Odası ile birlikte gecikmeden adım atılması ve yönetimin özerkleştirilmesi gerektiğini dile getirdi.

Özel sektör yatırımlarının gelişmesi için istikrarlı bir ortama ihtiyaç duyulduğunu belirten Uluçay, Kıbrıs konusunun bu açıdan önemli olduğunu, müzakerelerde iyi bir noktaya gelindiğini, olumlu sonuçlanmasını istediklerini kaydetti. Uluçay, anlaşmanın ekonomiye yüzde 40 katkı yapacağını, özellikle turizm ve eğitim sektörlerine ciddi katkısı olacağını vurguladı.

TAÇOY

DP UG milletvekili Hasan Taçoy, bütçeye bakıldığı zaman 2016 yılı için öngörü yapmanın zor olduğunu söyledi.

Taçoy, Kıbrıs sorununun çözümlenmesi, ekonomiye yansımaları, iki toplum arasındaki farkın kapatılması gibi konulara yönelik bütçede pay olmadığını, bütçenin ancak maaş ödemeleri gibi bazı alanlara yeteceğini ifade etti.

Ekonomide öncülüğün turizm, eğitim olduğunun söylendiğini, bunların geliştirileceğinin aktarıldığını belirten Taçoy, bu konuda neler yapılacağını sordu.

Bazı yasaların yapıldığını ancak uygulanmadığını söyleyen Taçoy, “Önemli olan işin bitirilmesi, yürütülmesi ve sonuçlanmasıdır. Ancak bizde sadece bakanın talimat vermesi ve onun uygulanması bekleniyor” dedi. 
İthalat, ihracat ve görülmeyen gibi kalemler bulunduğunu söyleyen Taçoy, bunların tümünün alt alta konup hesaplama yapılması, planlar çizilmesi gerektiğini belirtti.

Taçoy, belirsizliklerin ve sorunların sona ermesi gerektiğini kaydetti.

Ülkenin 2016 yılı için en fazla etki altında kalacağı unsurlardan birinin, ülke çevresinde yaşanan savaş durumu olduğunu, bunun negatif ve pozitif etkileri olduğunu söyleyen Taçoy, “Bölgede var olan faaliyetin durak noktası olabiliriz. Limanların farklı bir şekilde yönetilmesi gerekiyor. Ürdün veya Suriye gibi limanlara gidemeyecek gemilerin daha ucuza buradan geçmesi sağlanabilir” dedi.

Taçoy, buna yönelik hiçbir adım atılmadığını söyledi.

Yatırım araçlarının giderek azaldığını belirten Taçoy, artırılmasına yönelik yapılabilecekleri aktardı.

Taçoy, istihdam artırılmasının şart olduğunu, gelir vergisindeki kaçağın önlenmesi, doğru teşviklerin verilmesi gerektiğini söyledi.

Alacak verecek davalarından dolayı suç oranının arttığını belirten Taçoy, buna yol açan yasaların düzeltilmesi gerektiğini kaydetti.

Taçoy, bazı yasaların örneğin Metroloji ve Ürün Güvenliği gibi, geçirilip uygulanmasının önemli olduğunu dile getirdi.

DERYA

CTP milletvekili Doğuş Derya, yerli üretimin haksız rekabet koşullarında yeterince gelişemediğini kaydetti.

Derya, ülkede tatlı satan bazı markaların, vakumlanmış ürünleri Türkiye’den getirdiğini ve buna izin verildiğini söyleyerek bunun nedenleri sordu.

Derya, ülkenin kendi ürettiği unu, sütü kullanarak ürün yapılıp satılmamasının nedenlerini sorguladı.

Derya, Ülkede portakal suyu, zeytinyağı gibi ürünler ithal etmesine gerek olmadığını, bunların gelişmesini sağlayacak teşvikler yapılması ve ithalatın kısıtlanması gerektiğini söyledi.

Ülkede peynir ve süt gibi ürünlerin üretiminin iyi durumda olduğunu belirten Derya, buna rağmen Türkiye’den peynir ve süt getirilmeye devam edildiğini kaydetti.

Derya, ayrı bir Rekabet Yasası çıkarılması gerektiğini söyledi.

Hükümet Programında otellerde yerli ürün kullanılacağına yönelik ibare bulunduğunu belirten Derya, ancak yerli üretimin tercih edilmediğini kaydetti.

Derya, “Eğer yerli ürün kullanımı teşvik edilmeyecekse, o zaman yerli üreticiler batsın mı?”diye sordu.

CANDAN

CTP milletvekili Armağan Candan, bazı yasaların geçirildiğini ancak uygulamanın sağlanamadığını, halktan buna yönelik şikayetler duyduklarını belirtti.

Ürün Güvenliği Yasası ve Metroloji Yasalarının yürürlüğe girdiğini söyleyen Candan, bakanlığın bu yasaların yürütülmesine ilişkin attığı adımların ne olduğunu sordu.

ATUN

Eleştirileri yanıtlayan Ekonomi Sanayi Ticaret Bakanı Sunat Atun, sütle ilgili gıda ürünlerinin ön izinlerinin Sağlık Bakanlığı’ndan çıktığını belirtti.

Tatlılara ilişkin ön izinlerin başka bir bakanlığa ait olduğunu belirten Atun, bu meselenin ithalata ilişkin olduğunu, değerlendirme yapılabileceğini ancak tüketicinin vakumlanmış ürün tercih etmeyeceğini, taze ürünlerin tercih edileceğini düşündüğünü belirtti.

Atun, Ürün Güvenliği ve Metroloji Yasaları ile ilgili tüzük çalışmalarının devam ettiğini belirtti.

Ülkenin yatırım ve özel sektör odaklı büyümesi gerektiğine işaret eden Atun, bunun da yolları olduğunu, üç bacaktan oluştuğunu belirtti.

2010-12 Ekonomik Programı ile kalıcı makroekonomik paradigma oluşturduklarını kaydeden Atun, o programın öngörüsünün kamu harcamalarının kontrol altına alınması olduğunu söyledi. 2016-18 programının da aynı dokuya sahip olacağını, TC’den alınan yardım payının büyük kısmının yatırımlara ayrılacağına inandığını belirten Atun, “2016 yılı için kamu yüzde 5, özel yüzde 15 pay öngördük. Bu hedef ulaşılabilirdir” dedi.

Atun, makro meseleler üzerinde karar verilmesi gerektiğini, önemli olanın bu olduğunu ifade etti.

Mevcut nüfusla KKTC’yi sefalet beklediğinin öngörüldüğünü söyleyen Atun, nüfus ve yatırım politikalarına yönelik kararlar alınması gerektiğini belirtti.

Konuşmaların ardından, Ekonomi, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Bütçesi,  17 milyon 781 bin 400 TL olarak oyçokluğuyla onaylandı.