Özge Kizir

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Gazimağusa Milletvekili Teberrüken Uluçay, müzakerecilerin bugüne kadar birçok konuda olumlu noktaya ulaştıklarını belirterek, “bundan sonraki süreçte iki lider, daha fazla inisiyatif alarak yoğunlaştırılmış bir çalışma takvimi hazırlamalı” dedi.

Kıbrıs sorununun çözümünün birçok ülkeyi olumlu olarak etkileyeceğini ifade eden Uluçay, “eğer biz Kıbrıs sorununu olumlu bir şekilde çözümle sonuçlandıramazsak ekonomik ve siyasi anlamda kazanımların gerçekleşmesi mümkün olmayacaktır” şeklinde konuştu.

Seçim ve Halk Oylaması Yasası konusunda Haberal Kıbrıslı gazetesine değerlendirmede bulunan Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Gazimağusa Milletvekili Teberrüken Uluçay, uzun bir zamandır komitenin üzerinde çalışmış olduğu ve ayrıntılarıyla hazırlamış olduğu yasa tasarısının cumhurbaşkanlığından “anayasaya aykırılık” gerekçesiyle geri döndüğünü anımsatarak, “ele alınan maddeler üzerindeki değişikliklerle dün yasa tekrar geçmiş oldu. Bu aslında ülkemizde yeni bir anlayışı getirmeyi hedefleyen bir yasadır. Seçimlerde seçilecek olan milletvekillerini adadaki bütün seçmenlerden oy alabilmelerine dönük bir düzenlemedir. Sadece kendi bölgelerinden değil, bütün seçmenlerden oy alabileceklerini öngören bir düzenlemedir” şeklinde konuştu.

“Süreç içerisinde üzerinde çalışılması gerekir”

Yeni bir anlayışı siyasete kazandırmak amacıyla tasarının yasallaştığına dikkat çeken Uluçay, “Uygulama safhasında yeni yasanın içeriğinin uygulama biçiminin hem kamuoyu nezdinde esaslı bir şekilde bilgilendirilmesine ihtiyaç vardır, hem de seçim dönemi geldiği zaman öncesinde yine seçmenlerin doğrudan bilgilendirilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde seçim döneminde yaşanacak olan oylamada bir takım aksaklıklar ortaya çıkabilir. Yeni bir kurgu olduğundan bunun süreç içerisinde gerçekten üzerinde çalışılması gerekir. Görüldüğü gibi gerek bir önceki mecliste yapılan oylamada gerekse dün yapılan oylamada içeriğiyle alakalı çeşitli milletvekilleri deyine hem farklı görüşler hem farklı fikirler ortaya çıkmıştır” ifadesini kullandı.

“Bölgelerdeki vekil sayısı korunacak”

Bölgelerdeki milletvekili sayısının korunacağına dikkat çeken Uluçay şunları söyledi: “Bölgelerdeki sayı korunacak. Şuan mevcut uygulamamızda bulunan bölgelere ait sayılar kadar her bölgeden milletvekili çıkacaktır. Yine o bölgeden çıkacak ancak bunun kararını adadaki bütün seçmenler verecek. Aslında önemli olan kısmı halk tarafından benimseme konusudur. Burada gerçekten bir kaos ortaya çıkabilir. Gerek seçim zamanı seçmen oy kullanırken gerekse bunu oy kullanmadan sonra sayım ve dökümü esnasında net bir sonuç alınabilmesi için bir takım belirsizliklerin ortadan kaldırılması gerekiyor.” 

“Liderlerin yoğunlaştırılmış bir çalışma takvimiyle bizzat görev üstlenmeleri gerekiyor”

Müzakerelerin gidişatını değerlendiren Uluçay, Kıbrıs konusunda çok kritik bir eşiğe gelindiğini vurgulayarak şunları söyledi: “Güney’deki seçimler bitti. Önümüzdeki süreç içerisinde bana göre liderlere düşen en büyük görev iki liderinde görüşmeleri yoğunlaştırarak ve 2016 yılının sonunu hedef alarak bugüne kadar yapılan müzakerelerin olumlu sonuçlanması için bir çalışma takvimi oluşturmalarıdır. Bana göre bundan sonraki süreçte en önemli hedef bu olmalıdır. 8 Haziran’da yapılacak olan liderler buluşmasında liderlerin 2016’nın sonuna kadar yoğunlaştırılmış bir çalışma takvimiyle müzakereleri olumlu sonuçlandırmak için bizzat görev üstlenmeleri gerekiyor. 

“Önemli ve birçok konuda belli bir sonuca vardılar”

Müzakereciler gerçekten bugüne kadar çok yoğun bir süreç yaşadılar. Önemli ve birçok konuda belli bir sonuca vardılar. Dolayısıyla bundan sonraki süreçte iki liderin daha fazla inisiyatif üstlenerek varılan sonuçları Kıbrıs sorununun çözümüne dönük olumlu bir fırsata dönüştürmek için bir çalışma takvimi çerçevesinde sonuçlandırmaları gereklidir diye düşünüyorum.”

“Yoğunlaştırılmış bir çalışma takvimi…”

Kıbrıs Rum kesimi müzakerecisi AndreasMavroyannis’in görev değişikliğinin söz konusu olabileceğini ifade eden Uluçay, “Mavroyannis BM’de görev alabilir. Bu, bugüne kadar müzakereleri yürüten müzakereci olduğu için bu kritik ve önemli dönemde bir takım sıkıntıları da beraberinde getirebilir. Ancak dediğim gibi, müzakereciler bugüne kadar birçok konuda olumlu noktaya varmışlardır. Önemli olan gelinen olumlu noktaları artık bundan sonraki süreçte iki liderin daha fazla inisiyatif alarak yoğunlaştırılmış bir çalışma takvimiyle 2016 yılının sonuna kadar sonuçlandırılmalıdır diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.

“Bölgenin geleceği açısından daha büyük bir tablo söz konusudur”

Siyasi partilerin ve siyasetçilerin iki lideri mümkün olduğunca cesaretlendirip motive etmesininönemli olduğunu kaydeden Uluçay şöyle konuştu: “ Çünkü Kıbrıs konusu uluslararası anlamda bölgenin ve bölgede bulunan ülkelerin gerek ekonomik gerekse siyasi çıkarları doğrultusunda bir farklılaşma arifesindedir. Yani bölgenin geleceği açısından daha büyük bir tablo söz konusudur. Bu tabloda da bütün bu ülkelerin hem ekonomik hem de siyasi çıkarı daha fazladır. Dolayısıyla bakış açıları ciddi bir farklılaşma arifesindedir. Bu sürecin iyi değerlendirilmesi iki liderinde iyi değerlendirilmesi ve mutlak surette olumlu sonuçlandırılması gerekiyor. Sonuçta hem Kıbrıs Türk hem de Kıbrıs Rum halkının yararına olacaktır.

“Gerek ekonomik gerekse siyasi açıdan bakıldığında her iki toplumunda elde edebileceği kazanımlar çok büyüktür”

Kıbrıs sorunu çözülürse diğer ülkelerinde yararına bir sonuç çıkaracaktır. Burada kritik olan olgu ise şudur: Eğer biz Kıbrıs sorununu olumlu bir şekilde çözümle sonuçlandıramazsak bu farklılaşacak olan uluslararası atmosferden alabileceğimiz ekonomik ve siyasi anlamda kazanımların gerçekleşmesi mümkün olmayacaktır. Gerek ekonomik gerekse siyasi açıdan bakıldığında her iki toplumunda elde edebileceği kazanımlar çok büyüktür. Bunun somut olarak ortaya çıkabilmesi için bu sürecin iyi değerlendirilmesi gerekmektedir. Burada da gerçekten iki liderin önünde önemli bir görev vardır.

“Umarım Kıbrıs konusunda gelinen bu noktadan sonra harcanan bu emekler boşa gitmez”

Umarım Kıbrıs konusunda gelinen bu noktadan sonra harcanan bu emekler boşa gitmez. İki toplumunda ortaya koymuş olduğu ve bundan sonrada koyacağı olumlu iradeyle adanın ve bölgenin ortak geleceği açısından olumlu bir sonuç doğuracağını ümit ediyorum.”