Abbas Elmas

Cumhuriyetçi Türk Partisi Gazimağusa Milletvekili Teberrüken Uluçay, ülke gündemini değerlendirdi. Su konusunda yıllardan beri yapılan yatırım ve çalışma olduğuna dikkat çeken Tebberüken Uluçay, bu yatırımın ülke ekonomisinde önemli bir mihenk taşı olacağını ve doğru kullandığı taktirde ülkenin zenginliğini artıracağını söyledi. Uluçay, su projesinin 2016’da Kıbrıs’ta bir anlaşma olması halinde adanın tamamına ekonomik değer katacak bir proje olduğunu söyledi.

"CTP’nin duruşu normal"

CTP’nin su konusuyla ilgili ilk başından itibaren yaklaşımının çok net olduğuna değinen Teberrüken Uluçay, suyun ülkeye ulaşmasının ardından devlet otoritesi tarafından yönetilmesinin öngörüldüğünü ve hala hazırdaki yasalara göre kullanım sularının belediyeler tarafından hane halkına ulaştırılması gerektiğini kaydetti. Türkiye’den gelen suyun idaresi konusunda da ülkenin yasalarının öngördüğü ve belediyelerin yönetiminde olan su dağılımı konusunda da CTP’nin duruşunun gayet normal olduğunu belirtti.

"Suyun tarımsal kullanımı için düzenlemeler gerekli"

Suyunun köylere dağılımında Su İşler Dairesi himayesinde, hanelere dağılımda ise belediyelerin etkin rol üstlenmesinin değişiklik göstereceğini düşünmediğini ifade eden Teberrüken Uluçay, Türkiye’den gelen suyun tarımsal alanlarda kullanımı için yeni bir düzenlemenin şart olduğunu kaydetti.

Tarımsal alana yönlendirilecek olan suyun doğru ve rasyonel kullanılması için belli başlı bazı yatırımlar yapılması gerektiğini belirten Uluçay, su kaynağına eklenecek olan yer üstünde yağmur sularının kullanımına dönük ve yeraltı sularının kullanılmasına yönelik projelerin bütün olarak düşünüldüğünde özel sektörün dahil olacağı bir yapının öngörüldüğünü söyledi. Yaşanan tıkanıklıkların ise şu anda devam eden yatırımların hem mali boyutunun, hem de manevi boyutunun DSİ’nin devam ettirmesi gerektiğini belirten Uluçay, projenin sağlıklı hayata geçmesi ve ülkede yaşanan mali sıkıntılar nedeniyle sürecin Su İşleri Dairesi’nin özerkleşmesi süreci tamamlanana kadar çalışmaların devam edeceğini söyledi. Projenin tamamlanma sürecinin bir avantaj sağladığına da dikkat çeken Teberrüken Uluçay, Su İşleri Dairesi ile DSİ’nin ortak çalışmasının ülkeye artı kazandıracağını, olumsuz düşünülmemesi gerektiğini kaydetti.

"Sorunlar yakında ortadan kalkacak"

CTP’nin en başından beri duruşunun suyun adaya geldikten sonraki aşamada Devlet Su İşleri Dairesi tarafından yönetilip belediyeler tarafından dağıtımının sağlanması olduğunu belirten Uluçay, hükümet ortağı UBP ile de yaptıkları görüşmelerde fikir birliğine vardıklarını ve ilerleyen günlerde yaşanan sorunların ortadan kalkacağını söyledi. CTP’nin gelecek olan sudan daha fazla nasıl ekonomik değer kazanılabilir uğraşında olduğunu ifade eden Teberrüken Uluçay, suyun turizmde, tarımda ve yer üstü sularının ekonomiye katkı sağlaması için nasıl kullanılması gerektiğiyle ilgili çalışmalar yürütüldüğünü belirtti.

"Reformlar harmanlama döneminde"

Reform vaadiyle kurulan CTP-UBP hükümetinin  programlandırdığı işlerin içinde bitmiş olan işlerin, Belediyelerin katkı paylarının yapılandırılması, beyaz kimlik ve bazı yasalarla ilgili komitelerin oluşturulmasının bir önceki hükümet döneminde hazırlanan işler olduğunu belirten Uluçay, hükümet programı yapılırken bunlara da yer verildiğini söyledi. Yeni yapılacak yasa tasarılarının son hali verilmiş yasalar olmadığını ve mecliste harmanlanıp son haline getirilmesi gerektiğini, sıkıntının bundan kaynaklandığını belirten Uluçay, meclise sunulan bir yasa tasarısının harmanlama dönemi olduğunu ve bu süreçlerin geçmişte de yaşandığını, gelecekte de yaşanacağını söyledi.

"CTP-UBP koalisyonu sayı olarak geniş işlevsel olarak dar tabanlı"

KKTC siyasetinde ilk kez CTP ile UBP’nin koalisyon kurduğunu ve herkesin bunu ağzı dolu dolu söylediğini ifade eden Teberrüken Uluçay, “Baktığınızda CTP-UBP koalisyonu sonucunda 39 milletvekilli bir koalisyon oluştu. Bu hükümet kurulduğu günden itibaren şunun altını çizerek söylüyorum. Bu oluşum aslında sayıca geniş tabanlı bir oluşumdur. Bakıldığında ilkesel duruşları, iki partinin taşıdığı sorumluluk ve yükümlülükleri göz önünde bulundurulduğunda aslında bu hükümet dar tabanlı bir hükümettir” diye konuştu.

"Hükümet zor ayakta duruyor"

Hükümet ortağı partilerin doğal işleyişleri nedeniyle de işlerin ağır ve yavaş ilerlediğini ifade eden Teberrüken Uluçay, bugün hükümetin bozulma gibi bir lüksün söz konusu olmadığını söyledi. Kıbrıs sorununda çözüm sürecine girildiğine dikkat çeken Uluçay," Bu hükümetin bozulmaması gerekir ancak, bazen belli konularda ortağımızın tutumu konusunda zorlanıyoruz"dedi. Uluçay, 2016’nın herkesin arzu ettiği ve beklediği gibi çözüm yılı olmasını temenni ederken, 2016’da bir çözüm öngörülmesi durumunda hükümetin çözüm sonrasına odaklanması gerektiğini, çeşitli projeksiyonları hazırlaması ve bunlara odaklanılması gerektiğini söyledi.

"Beyaz kimlik almak zorunlu değil"

Son günlerde Beyaz Kimlik konusunda yapılan eleştirilere de değinen Teberrüken Uluçay, uygulamanın yürürlüğe girdiğini ve Beyaz kimlik almanın zorunlu olmadığını söyledi. Çalışma izniyle çalışanların kendi istemeleri durumunda Beyaz Kimlik alabileceklerini belirten Uluçay, beyaz kimlik alan kişilerin her yıl çalışma izni almaları ve sağlık kontrolü yaptırmalarına gerek kalmadığını, öte yandan işsizlik ödeneği de alabileceklerini kaydetti.

"Başka haklar da verilebilir"

Bu kapsamın idarenin isteğine bağlı olarak kapsamların artırılarak başka hakların Beyaz Kimlik kullanıcılarına sağlanabileceğini ifade eden Teberrüken Uluçay, şu ana kadar Beyaz Kimlik’e 200’e yakın başvuru yapıldığını, bu yıl içinde başvuruların artmasının beklendiğini söyledi. Beyaz Kimlik’e şu ana kadar başvuruların az olmasındaki nedenin, bir süreden beridir bazı farklı yorumlar yapılması olduğunu belirten Uluçay, “Beyaz kimlik alanlara yurttaşlık verilmeyecek” gibi bazı söylemlerin başvuru niyetinde olan insanları etkilediğini söyledi.

"Beyaz kimlik yurttaşlığı engellemez"

Yurttaşlık konusunda Beyaz Kimlik’i olup olmadığına bakılmaksızın 12 yıl çalışma izniyle ülkede çalışan herkesin yurttaşlık başvurularının kabul edildiğine dikkat çeken Teberrüken Uluçay, çalışma izinli ülkede bulunanların 6’ıncı yılından sonra Beyaz Kimlik’e başvuru yapabileceğini, 12’inci yılını doldurduğu zaman ise yurttaşlık izinlerini yaptırabileceklerini söyledi. Gündeme gelen engelleyici anti propagandanın da bu yönde ortaya çıktığını ifade eden Uluçay, beyaz kimlik alan kişilere böyle bir uygulama söz konusu olmadığını söyledi. Beyaz Kimlik’in harçlarının yüksek olduğuyla ilgili eleştirilerin ise yersiz olduğuna dikkat çeken Uluçay, beyaz kimlik harcının 2 bin TL olduğunu ancak, çalışma iznine verilen 6 yıllık harcın 3 bin TL olduğunu söyledi. 

Kaynak: Yeni Bakış Gazetesi