CHP Genel Başkanlığı'na aday olan Umut Oran, "Son olağanüstü kurultaydan bugüne kadar geçen sürede 177 imza eşiği aşılmıştır. Sayın Genel Başkanımıza çağrıda bulunuyorum; son olağanüstü kurultaydan bugüne 5'te 1 imza eşiği aşılmıştır" dedi.

CHP Genel Başkanlığı için adaylığını açıklayan Umut Oran, olağanüstü kurultay süreci ile ilgili olarak Büyükhanlı Park Otel'de bir basın toplantısı düzenledi. Olağanüstü kurultay ve imza toplama çalışmalarıyla ilgili son bir haftadaki gelişmeleri paylaşacağını bildiren Oran, geçen hafta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmeyi hatırlattı. Oran, "Kendisinden şunu rica etmiştim; partinin tartıştırılmaması lazım. Bu sonuçta memleket, parti meselesi, onun bunun meselesi değil. Hepimiz için son derece kutsal olan CHP ve bu konuda da hepimizin çok duyarlı olması gerekiyor. Bu parti içi muhalefet meselesi değil, bu partinin iktidar olması için hareket olduğunu kendisine ifade etmiştim" diye konuştu.

"İMZA TOPLAMA KONUSUNDA BÜTÜN KRİTİK EŞİKLER AŞILMIŞTIR"

Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmeden sonra 1 haftalık süreçte ne olduğuyla ilgili Oran, şöyle konuştu:

"İmza toplama konusunda bütün kritik eşikler aşılmıştır. İmza toplama konusunda bütün psikolojik barajlar yıkılmıştır ve sayısal sorun kalmamıştır. Bu durumda Sayın Genel Başkanımıza bir hafta önce yapmış olduğumuz görüşmeyi bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Sayın Genel Başkan son olağanüstü kurultay çağrınızı birkaç arkadaşımızın kamuoyunda basın yoluyla talepleri doğrultusunda almıştınız ve kurultayı çağırmıştınız. Bunu size hatırlatmak istiyorum. Sayın Genel Başkan son olağanüstü kurultaydan bugüne kadar geçen sürede 177 imza eşiği aşılmıştır. Siz sözlü beyanları dikkate alarak, onları ciddiye alarak olağanüstü kurultayı çağırdınız. O zaman rakip olan arkadaş 177 imzayla başvuruda bulundu. Bugün o eşik aşılmıştır. Yine Sayın Genel Başkanımıza çağrıda bulunuyorum; son olağanüstü kurultaydan bugüne 5'te 1 imza eşiği aşılmıştır. Yüzde 20 imzayla zaten olağanüstü kurultay toplanabiliyor. Bugün bu sayı aşılmıştır. Bugün kurultay delegelerimiz ortaya koydukları iradeyle zaten olağanüstü kurultay şartları mevcuttur ancak seçimli olmamakla beraber. Son olağanüstü kurultayda size karşı oy veren 415 kişilik tercih eşiği de aşılmıştır. Bugün artık imza toplamada bütün bu eşikler, bu psikolojik barajlar aşılmıştır. Birde Genel Merkezin baskıları sebebiyle isminin açıklanmamasını isteyen, dosya genel merkeze gittiği zaman dosya içinde isminin yer almasını isteyen arkadaşlarımız var. Yine imza veren ama isminin şuanda açıklanmamasını isteyen partide yönetici konumunda veya sorumluluk sahibi olan arkadaşlarımız var."

"BİR ÖNCEKİ OLAĞANÜSTÜ KURULTAYDA OLDUĞU GİBİ SİZİN İÇİN İMZA ATANLARIN BİLE ASLINDA SİZE OY VERMEYECEĞİNİ GÖRECEKSİNİZ"

Kılıçdaroğlu'na bir kez daha seslenmek istediğini söyleyen Oran, "Bizler başarısızlığı kader olarak görmeyen AKP karşısında boyun eğmeyen ve iktidar dışında hiçbir seçeneği kabul etmeyen "ya iktidar ya iktidar" diyen CHP'liler olarak sizin rakibiniz veya düşmanınız değiliz. Bizler doğrudan ve haktan yana tavır olan parti emekçileriyiz. Unutmayın ki biraz daha beklerseniz, delegelerimizin özgür iradeleriyle attığı imzalar Genel Merkeze ulaştığında tüm meşruluğunuzu yitirmiş olacaksınız ve kaybedeceksiniz. Tıpkı bir önceki olağanüstü kurultayda olduğu gibi sizin için imza atanların bile aslında size oy vermeyeceğini göreceksiniz. Geçen seçimde de baskılar yapıldı. Sayın Genel Başkan 944 imzayla adaylık başvurusunu yaptı. Çıkan oy 740'tı. Hemen bugün artık tüm eşiklerin aşıldığını kabul ederek kendinizi ve partinizi lütfen tartıştırmayın. CHP'yi kamuoyunda yıpratmayın. Kendinizi tarihe doğru kelimelerle emanet edin. Olağanüstü kurultayın kaçınılmaz olduğunu artık lütfen görün. Aksi durumda olağanüstü kurultay kararını değil, istifa kararını vermek zorunda olacağınızı asla unutmayın. Olağanüstü kurultay çalışmalarıyla ilgili hem imza toplama çalışmalarıyla ilgili bu konuda daha evvel bu işin arkasında olan parti örgütü, seçilmiş il başkanları, kurultay delegeleri o çalışmaları yürütüyor. Önümüzde son 5 gün var. Bu çalışmalara bizlerde bu çağrıyı yapanlar olarak, olağanüstü kurultayda da kurultay toplanması halinde aday olanlar olarak bizlerde dayanışma içerisinde bu çalışma sürecini yürüten komisyona desteklerimizi sürdürüyoruz " ifadelerini kullandı.

İmzaların her geçen gün arttığını ifade eden Oran, "Umut ediyorum ki bu çağrımızı Sayın Genel Başkanımız dikkate alacaktır" dedi.

"PARTİ İÇERİSİNDE BİR MUHALEFET ÇALIŞMASI YAPILMIYOR"

Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Oran, bir gazetecinin 7 Haziran sonrası 1 Kasım'ın kaybedilme sürecinde Meclis Başkanlığı seçiminin kritik olduğuna dair genel bir görüş olduğu hatırlatarak, Deniz Baykal'ın adaylığı karşısında Kılıçdaroğlu'nun liderlik tavrını ortaya koyamadığı yönünde görüşler ile Deniz Baykal ile yürüttükleri muhalif çalışma içerisinde işbirliğinin olup olmadığını sorulması üzerine, "Şuanda parti içerisinde bir muhalefet çalışması yapılmıyor. Parti içerisinde partimizin iktidar olmasıyla ilgili bir çalışma yapılıyor. Bu bir Umut Oran meselesi olmadığını baştan da söyledim. Bu bir memleket meselesi. CHP olarak biz bir olmalıyız, iri olmalıyız, diri olmalıyız ve güçlü olmalıyız. Bu noktada bu hareket, parti içi muhalefet hareketi değildir" diye konuştu.

"7 HAZİRAN SEÇİMLERİNİ SEÇİM GECESİ BÜYÜK BİR BAŞARI OLARAK DEĞERLENDİRDİK VE KUTLADIK, HAVAİ FİŞEKLERLE KUTLADIK, BU YANLIŞTI"

7 Haziran'da halkın ortaya çok önemli bir irade koyduğunu ve bunun adının koalisyon olduğunu belirten Oran, şöyle konuştu:

"CHP olarak bu süreçte her ne kadar diğer partilere göre daha yapıcı, daha sorumlu davranmış olsak da yine CHP olarak bazı şeyleri itiraf etmeliyiz. 7 Haziran seçimlerini seçim gecesi büyük bir başarı olarak değerlendirdik ve kutladık, havai fişeklerle kutladık. Bu yanlıştı. Çünkü oyumuz artmamıştı, milletvekili sayımız artmamıştı, tek başına iktidar olmamıştık. 7 Haziran'da olaylara ters baktık. 7 Haziran'da gerçeklerle yüzleşmediğimiz için 1 Kasım'da yine aynı sonuçlarla karşı karşıya kaldık. Koalisyonun biraraya gelmesi, oradan bir hükümet çıkması temelde ana muhalefetin görevidir. Biz CHP olarak iktidara alternatif bir parti olarak o koalisyonu bir şekilde kurdurmalıydık. MHP kaçıyor, kaçırmayacaktık. Başka türlü bir ilişki kuracaktık. Ana muhalefet partisi olarak biz hükümeti kurmalıydık her şeye rağmen. Ana muhalefet partisi olarak Meclis Başkanlığı seçiminde ağırlığımızı ortaya koymalıydık. Meclis Başkanlığı seçiminde CHP iktidara sayısal çoğunluğa sahip olan o muhalefeti organize etmeliydi ve o muhalefetin ortak adayının Meclis Başkanı olması gerekiyordu. 32 gün AKP ile koalisyon görüşmeleri sürdürüldü ve sonunda da denildi ki bize koalisyon teklif edilmedi. Bu da son derece yanlış, eksik, zayıf bir ana muhalefet tutumuydu. Bu dört unsuru göz önünde bulundurarak 7 Haziran'ın sonuçlarını gerçeklerle yüzleşememek, hatalarımızı kabul edip üstesinden gelemediğimiz için kendimizi eleştirip daha farklı tutum içerisinde bulunamadığımız için Türkiye bugün 1 Kasım ile karşı karşıya. CHP bu süreçte başarılı diyemeyiz. Zaten 1 Kasım'da aldığımız sonuçta da ne milletvekili sayımız arttı, ne oyumuz arttı. AKP ile aramızda 25 puan makas açılması oldu. Bizim hedeflediğimiz tek başına iktidar olma hedefimizi gerçekleştiremedik."