Kıbrıs müzakereleri BM Temsilcisi Eide'nin adaya gelmesi ile yeni bir ivme kazandı. Yapılan görüşmelerden sonra yeni bir sürecin başlayacağı söylendi. Kıbrıs Türk tarafı bu yeni başlayacak süreci al-ver süreci olarak da değerlendiriyor. Kıbrıslı Türkler ise hem Liderlere hem de müzakerelere olan güvenini yitirdi. Umutlu konuşanı bulmak çok zor. Müzakere sürecini sorduk aldığımız cevaplar ortada.

Vatandaş Ne düşünüyor?

Özkan özdem:

İnşallah bir çözüm olur, temennimiz bu yönde. Bu kez yüzde elli umudum var. Barış ve anlaşma olmasını diliyorum. Çocuklarımızın geleceği bizim geleceğimize benzemesin. Daha özgür ve güzel günler görsünler.

OLGUN GÜLLÜ:

Yaşım 62 oldu hala daha bu sorun bitmedi. Bitecek da değil ömrümüz bu müzakere süreçlerini takip etmekle geçiyor. 40 sene daha böyle devam edecektir. Çözüm olacağına dair umudum yok. 6 yaşımdan beri bu çirkin hikâyeyi dinliyorum.

KAYAMUHTAROGLU:

Eğer KKTC’ye gelecek su ve elektrik süper güçlerin karına ise müzakereleri çözüm noktasına yaklaştırır. Ancak yalın hali ile düşündüğümüzde çözümün su ve elektriğe bağlı olarak gerçekleşeceğine inanmak yanlış olur.

ALÎ HİDAYET:

Umutlu değilim daha önce kapılar açıldığında anlaşma olacağı konuşuluyordu umutlarımızı hayal kırıklığına bıraktı. Şimdi ılımlı bir hava var bu havanın Güney sahillerinde bulunan doğal gaz ve petrol dan dolayı olduğunu düşünüyorum. Ayrıca KKTC’ye gelecek olan su ve elektriğin çözüme bir katkı sağlayacağını düşünmesem de ülkeye canlılık getireceğini düşünüyorum.

DÎVANE SEPETÇİ:

Çözüm isteyen birçok Kıbrıslı Rum ve Türk var bir gecede kapılar açıldıysa bir gecede anlaşmada olabilir. Umudum var ancak büyükler memleketi idare edenler yani anlaş olacağına dair kararlarını vermemişse daha çok uzun yıllar bu müzakere süreci devam eder.

NÎYAZÎ GÜLEÇ:

Müzakerelerden 1 sonuç çıkacağına dair umudum yok. Çünkü al - ver sürecinde uzlaşma sağlanması çok zor. Ama eğer bir çözüm olacaksa tek devletli değil iki ayrı devletli çözümden yanayım. Tekdevlet bu saat den sonra olmaz egemenliğimizi teslim etmeyiz.

MEHMETTÜRKER:

50 yıldan fazla bir süredir bu hikâyeyi bir diziymiş gibi seyrediyor hiçbir sonuca varmıyor. Herkes ayrı pencereden bakıyor. Biri tek devletten yana diğeri 2 devletten yana çekiyor. Görüşmeler başlıyor duruyor yeniden başlıyor ama incir çekirdeği kadar yol alınamıyor.

GÜRCAN YÜCEL:

Bu adada çözüm ancak 3 neslin kaybolması savaşı unutması ve yeni düşüncelere sahip olması sonucunda çözüme varıla bilir. Ayrıca Çözümsüzlük siyasilerin rant sağladığı bir işe haline döndü bu nedenle çözüm olmuyor mevcut siyasilerinden değişmesi ve yeni neslin gelmesi gerekiyor.