Sunat Atun,”uyumsuz, rotasız, başıbozuk yönetime hükümet bile denilemeyeceğini, bundan doğal olarak Devletin tüm kurumlarının da olumsuz bir şekilde etkilendiğini” kaydetti.
“Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Yöneti Kurulu Başkanı’nın Cumhuriyetçi Türk Partisi içindeki kavgalar ve şahsi düşmanlığı dolayısı ile UBP dönemini eleştirdiğine” işaret eden Sunat Atun “ söylenenlerin yalan ve iftira olduğunu, Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nun (KIBTEK) borç batağı içinde bulunduğunu, sadece sayaç ihalesinde yaşananların bile ortadan duran rezaleti gösteren bir skandal niteliği taşıdığını” vurguladı.
Atun yazılı açıklamasında şunları kaydetti:
“ Kötü, başarısız, çoktan sona ermesi gereken hükümetin tabii ki kurumlara da olumsuz etkileri olacaktır. Nitekim KIBTEK; hükümetin negatif etkileri ile berbat bir durumdadır. Kurum’un borçları tavan yapmış Bakan-Yönetim Kurulu Başkanı uyumsuzluğu, Başbakan’ın hemen hemen tüm ülke ve partisindeki olaylar gibi bu olayı da seyretmesi dolayısı ile yaşanan sıkıntılar dolayısı sıkıntılar azalmamakta tersine artmaktadır.
Hal böyleyken Yönetim Kurulu Başkanı UBP dönemini suçlayarak bugünkü rezaleti gözden kaçırabileceğini sanmaktadır.
Yönetim Kurulu Başkanı’nın bir süre önce UBP dönemi ile ilgili olarak iddia ettiklerin tek tek araştırdık ve belgelerle bunların yalan ve iftiradan ibaret olduklarını tespit ettik.
Şöyle ki; Kıbtek Yönetim Kurulu Başkanı’nın iddia ettiği gibi 28 araç bizim dönemimizde kaybolmamıştır. Söz konusu araçlar CTP iktidardayken, Maliye Bakanlığı’nın Sayın Ahmet Uzun’un üstlediği, Elelektrik Kurumu’nun Maliye Bakanlığı’na bağlandığı dönemde hurdaya çıkarılmış ve Maliye Bakanlığı’na bağlı Devlet Emlak Malzeme Dairesi’nin isteği üzerine yine Maliye Bakanlığı’na bağlı Merkezi İhale Komisyonu tarafından satılmıştır. Dolayısı ile KIBTEK Yönetim Kurulu Başkanı ne yaptığını bilmez bir durumdadır ve yalana başvurmaktadır.
Sayaç alımında da bizim iktidarda olduğumuz dönemde alınan akıllı elektrik sayaçları daha uygun fiyatla tedarik edilmiş idi şimdi alınanlar nerdeyse üç katı bir ücrete sahiptir. UBP döneminde yapılan tek sayaç ihalesi, 15 Ocak 2013’tarihinde yapılmış ve her bir sayacın alım bedeli 37,68 Euro / beher sayaç olarak sonuçlandırılmıştır. (Ek. Belge-1). Ancak mevcut CTP-DP hükümeti tarafından alımı yapılan akıllı sayaçlar şimdi 97 Euro’ya alınmıştır. Dolayısı ile ortaya atmış oldukları tüm iddialar, bu belgelerden de anlaşılacağı üzere tam bir yalandır ve halkı aldatmadır.
AKSA konusunda ülkede yaşananların baş sorumlusu da yine CTP’dir. AKSA’nın sözleşmesini 10 Mart 2009 tarihinde 15 yıl yani 2024 yılına kadar uzatan, kw/saat başına tarifeyi 1,57 A. Doları Sent’ten aşamalı olarak 2,87, 3,08 ve 3,18 Sent’e çıkaran, AKSA’ya ek kapasite artışı veren yine 2003-2009 yılının CTP iktidarıdır. ( Ek. Belge-2 – 3 – 4 ). Bu tarihteki Sayıştay başkanı olan KIBTEK’in mevcut başkanı, başını kuma gömerek süreci görmemezlikten gelmiştir.
UBP hükümetinin görüş talep ettiği Sayıştay başkanlığı, 6 Şubat 2012 tarihinde hazırladığı raporda, CTP’nin uzattığı AKSA sözleşmesinin geçerli olduğu 2010-2024 yılı dönemine ilişkin olarak KKTC devletine 302 milyon TL külfet getireceğini ve 119milyon TL fazladan ödeme yapıldığını rapor etmiştir. (ek-Belge-5)
Kendisinden sonra gelen Sayıştay başkanlığının yaptığı bu zarar tespiti varken, O dönem Sayıştay başkanı olan şimdinin KIB-TEK başkanı, bu tespiti nasıl ıskalamıştır? Neden bu zararın oluşacağını bile bile buna ses çıkaramamıştır? Bunun hesabını KKTC halkına asla veremeyecektir.
