Rana Sarro

Uzman Psikolojik Danışman Ayhan Çakıcı Eş, Polis Genel Müdürlüğü’nün (PGM) 2014 yılı içerisindeki uyuşturucu suçları ile ilgili açıkladığı verileri gazetemize değerlendirdi.

Polisin açıklamasına göre, diğer uyuşturucu türleri arasında başı çeken “Sentetik Cannabinoid’ ile ilgili Ayhan Çakıcı Eş, gazetemize tüyler ürperten iddialarda bulundu.

2014 yılında uyuşturucudan yakalanan sanık sayısının 365 olduğu bildirilirken, Uzman Psikolojik Danışman Ayhan Çakıcı Eş, “özellikle Sentetik Cannabinoid kullanımında ciddi miktarda artış var” diyerek, Bonzai’nin son zamanlarda ölümlere neden olduğuna dikkat çekiliyor.

“RUM TARAFI’NDAN GELEN BAĞIMLILIK”

Polis tarafından 2014 yılında 5 Kg. 576 Gr. 306 Mg. ‘Sentetik cannabinoid’ ele geçirildiğine işaret eden Ayhan Çakıcı Eş, bunun Rum tarafından gelen bir bağımlılık olduğunu söyledi.

Ayhan Eş, “Bonzai denilen ‘Sentetik Cannabinoid’ ilk zamanlar Rum tarafından alınmaya başlandı. O dönem yasak değildi. Bu süreçte yani yasak gelmeden önce kullanıcıların birçoğu bağımlı oldu. Dolayısıyla şimdilerde bonzai daha çok tercih edilen uyuşturucu durumundadır” dedi.

“1-2 GÜNE 200 TL”

Genellikle Rum tarafından satın alınan ‘Sentetik cannabinoid’in, 3 gramının 200 TL’ye satıldığı yönünde duyumlar olduğunu kaydeden Ayhan Eş, “maliyeti de ucuz sayılmaz. Yeni içici için, bu miktar bir hafta yeterli olabilirken, kronik ve yoğun içen kişiye 3 gram bir iki günde yeter. Yani bir-iki günde 200 TL ciddi bir rakam” diye konuştu.

“ÖLÜMLER BAŞLADI”

Genellikle Rum tarafından alınan Sentetik Cannabinoid’ten yani Bonzaiden ölüm yoktu. Son zamanlarda ölümler başladı. Yetiştirilirken içerisindeki kimyasallarla oynanıyor diye düşünüyorum. Sentetik cannabinoid’in içerisindeki kimyasallarla oynanabildiği, içerisine çeşitli maddeler konmuş olabileceğini düşünüyorum.

Sentetik Cannabinoid’in içerisinde tam olarak ne olduğu içiciler tarafından bilinmiyor. Son zamanlarda Türkiye’de de ülkemizde de yaşanan ölümler akıllara bu şüpheleri getiriyor.”

“BÜYÜK EKSİKLİKLER VAR”

Uzman Psikolojik Danışman Ayhan Çakıcı Eş, uyuşturucu konusunda koruyucu, önleyici ve rehabilite yönünden tedbirlerin alınması gerektiğini vurgulayarak, “Sadece polisle, özel bir kuruluşla veya dernekle olacak bir iş değildir” dedi.

Ülkede tedavi ve rehabilitasyon merkez olmadığına işaret eden Ayhan Çakıcı Eş, “Ruh ve Sinir Hastanesi yeterli bir tedavi merkezi değildir. Bağımlılık merkezi ayrı olmalıdır. Uyuşturucu bağımlılarının, ruh sağlığı bozuk olan insanlarla aynı ortamda olması doğru değildir. Dolayısıyla ülkede tedavi ve rehabilite merkezinin şart olduğunu ve ciddi bir eksiklik olduğunu her fırsatta söylüyoruz” dedi.

“DENETİMLİ SERBESTLİK OLMALI”

Ülkede uyuşturucu konusunda yasa eksikliklerine de değinen Ayhan Eş, “İçici – satıcı ayrımı yok. İçiciler azılı suçlu muamelesi görüyor. Denetimli Serbestlik Yasası olmalıdır. Bu yasaya göre, içiciler belli bir grama kadar tedavi merkezine yönlendirilir ve yakalan kişiye bir tedavi şansı verir. Çünkü çoğu gencimiz zaten içicidir. Satıcı olanlar da kendi içiciliğini çıkarma derdindedir. Para yetmediği için, ister istemez de bu yola başvurabiliyorlar” diye konuştu.

“MERKEZ DE YOK UZMANI DA”

Ülkede hem uyuşturucu tedavi merkezi hem de rehabilitasyon merkezi olması gerektiğini kaydeden Ayhan Çakıcı Eş, “Tedavi merkezleri yok. Bu alanda çalışabilecek çok fazla uzman olduğunu da düşünmüyorum. Bunun uzman kişiler tarafından yapılması gerekir. Ülkede birkaç uzman bulunuyor. Bu alanda eğitim alınarak, biraz daha uzmanlaşmak gerekiyor” dedi.

“ÖNLEYİCİ PROGRAM YOK”

Yine ülkede, önleyici programların eksikliğine işaret eden Ayhan Eş, “Bu programın eğitimle mümkün olabileceğini ve okullarda ders olarak verilmesi gerektiğini yıllardan beri söylüyoruz. Hiç denememiş çocukların okullarda eğitilmesi, bunun yanında ailelerin de yine uzmanlar tarafından eğitilmesi gerekiyor. Ayrıca bağımlıların rehabite edileceği merkezler olmalı, öte yandan kronikleşen vakalarda bağımlının hayatının kontrol altında tutulması için gerekli hizmetin sağlanması gerekiyor” dedi.

“ENJEKTÖRÜ TUVALLETEN ALIP KENDİSİNE ENJEKTE ETTİ”

Kronikleşen vakalarda yani bağımlının uyuşturucudan vazgeçmesinin mümkün olmadığı durumlarda ise, kişinin hayatının kontrol altında tutulması için gerekli hizmetin sağlanmasının da önemine işaret eden Ayhan Eş, “Kriz anında enjektörü tuvaletin içerisinden alıp, kendisine enjekte eden bir hastamıza Tifo bulaşmıştı. Bunlar da çok ciddiye alınması gereken unsurlardır” diye konuştu.