Eniz Orakcıoğlu

KKTC Hava Trafik Kontrolörleri Sendikası, Türkiye’ye kursa gönderilen 8 hava trafik kontrolörünün harcırah ödemelerinde yaşanan sıkıntı nedeni ile yapacaklarını duyurduğu uyarı grevi, geçtiğimiz ay Bakanlar Kurulu tarafından 60 gün süre ile ertelenmişti. Bunun dışında sağlıksız çalışma koşulları, terfilerin açılmaması, ek mesaileri ödenmemesi ve göç yasası gibi sorunlarla boğuşan ve biran önce sorunlarına çözüm bulmak isteyen hava trafik kontrolörleri adına Yeni Bakış’a konuşan Hava Trafik Kontrolleri Sendikası Başkanı Cem Kapısız, bugüne kadar hükümetlerin sorunlarına "Tın" bile demediğini belirterek bugünkü toplantının sonucunu beklediklerini söyledi.

"Kimse ilgilenmedi"

Hava Trafik Kontrolleri Sendikası Başkanı Cem Kapısız, yeni atanan ve kursa gönderilen hava trafik kontrolörü olduğunu anlatarak, “Ankara Esenboğa Havaalanında gördükleri kursun harcırahlarının eksik ve zamanında ödenmemesi sebebi ile 1 ay önce grev yapma kararı almıştık. Çünkü oraya kursa gönderilen arkadaşlarımıza karşı devletin yasal bir yükümlülüğü vardır.Oradaki kurs ihtiyaçlarını karşılamak onun görevidir.  Fakat uygulama ve tüzük onların oradaki ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde değildi ve sonucunda da kursa gönderilen kişiler kendi ceplerinden kurs ihtiyaçlarını karşılıyordu. Yurtdışında uzun vadeli eğitim gören çalışanlarımızın gittikleri günden itibaren biz CTP-UBP hükümeti ile bu konuda müzakere etmiştik, onlarda kurs paralarının eksik ödendiğini ve ilgili tüzüğün değişmesi gerektiği yönünde bize hak vermişlerdi. Ama bu noktada maalesef katılmak yetmiyor, icraat gerekiyor. 4-5 ay da CTP-UBP hükümeti döneminde tüzük değiştirilemedi, başa UBP-DP hükümeti geldi. Her şey aynı seyrinde devam etti. Bizde bu sorunlarımızı Ulaştırma Bakanı Sayın Kemal Dürüst’e ve Maliye Bakanı Sayın Serdar Denktaş’a da sorunlarımızı ilettik, fakat onlardan da bir hareket göremedik, kimse tın bile demedi” dedi.

“Uzlaşı masası bugün toplanıyor”

 Kapısız, “Ne zaman Grev yapacağımızı açıkladık o zaman herkesin aklına geldik, ama bunu bile hükümetimiz grev yasaklamakla ertelemeye çalıştı ve 2 ay grev yasağı getirildi. 2 aylık bu yasak zarfında ise bizim beklentimiz bu sorunun ve diğer sorunlarımızın derhal çözülmesidir ki bu sorunların çözümünü garanti etmek adına Çalışma, Grev ve Referandum Yasasındaki hakkımızı kullanarak uzlaşı masası istedik. Uzlaşı masası Bu ayın 4’ünde kuruldu, fakat hükümetimiz yetkisiz kişileri masaya gönderdiği için toplantıda bir çözüm alamadık ve toplantı 12 Temmuza yani bugüne ertelendi. Bu noktada da hükümet yetkililerine yetkili 3 kişi göndermelerini bildirmemize rağmen yetkilendirmedikleri 3 kişi göndererek, bunu bile beceremediler. Bugün için toplantı masasından ne sonuç çıkacağını bizde merakla bekliyoruz” diye konuştu.

“Grev kapıdadır”

Uzlaşmak için ortaya koydukları maddelerden kesinlikle taviz vermeyeceklerini de vurgulayan Kapısız, “Birincisi o çocukların kurs masraflarını karşılanması konusundan taviz verecek durumda değiliz. O günden sonrada başka sorunlarda üstüne eklenerek bu günlere geldik. Grev yasağı bittikten sonra bu sorunların çözüm yoluna gidilmezse kesinlikle ve kesinlikle grev kapıdadır” şeklinde konuştu.

“Devlet yasaya uymuyor”

Sorunları içerisinde göç yasası, sağlıksız çalışma koşulları, özelleştirme ve ek mesai gibi maddelerin de olduğunu belirten Kapısız, “Biz sorunlarımızı çözüle bilecek şekilde madde madde toparlamaya çalışıyoruz. Ek mesailer de yaşadığımız yasal sorunlar var. Yasa bir çalışanı çalışma saatinin üzerinde çalıştırıyorsanız ek mesai ödersiniz ve yine yasa ek mesaiyi en geç 1 ay içerisinde ödemek zorundasınız diyor. Devlet ise şu anda ek mesaileri 5 ay geç ödemektedir. Dolayısıyla bu konuda da devlet yasaya uymamaktadır”

“Özelleştirmeye karşıyız”

Ercan ve diğer özelleştirmelere karşı olduklarına dikkat çeken Kapısız, “Ercan altın yumurtlayan bir tavuktur. Bugün KKTC hükümetleri hep paramız yok, onu özelleştirelim, bunu özelleştirelim diyerek bu altın yumurtlayan tavuğu elinin tersiyle yitmiştir. Oysa Ercan Salı günü özelleştirildi, Çarşamba günü ise özelleştirilen kişi tarafından kar elde edilmeye başlandı. Bu noktada da akla şu soru gelir; bizim yönetimlerimiz o kadar beceriksiz miydi ki bir günde devrederken den özel şirket kar yapmaya başladı? dolayısıyla Ercan Kıbrıs Türk Halkına hava taşımacılık hizmeti vermek için KKTC’nin tek ulaşım yeridir. Bu hizmeti de siz devlet olarak bu halka ağlamanız gerekir. Bunu siz yapamıyorsanız, bunun üzerine koyarak halka ödetemezsiniz. Bu her yerde suda, elektrikte, sağlıkta ve eğitimde de böyledir. Özelleştirmeye karşı olsak da Ercan özelleştirilmesi gerçekleştirdi ve devlet şu anda Ercan’da denetim merci ve yetkili bile değilsiniz. Oradaki özel şirket Ercan’ı istediği gibi yönetmektedir. Ercan’ın çalışma koşulları, temizlikçisinden tutun pilotuna kadar yönetimi özel şirketin elindedir. Ercan’da şu andaki çalışma koşulları özel sektördeki gibi çalışanı ezerek, hakkını vermeyerek yönetilmektedir ve bu olumsuz gidişi düzeltmek adına devletin hiçbir etkisi yoktur. Örneğin biz özelleştirilen bir birim değiliz ama oradaki binamız özelleştirildi ve o kocaman bina için özel şirket kar yapmak adına 2 temizlik görevlisi gönderiyor ve o gönderdiği 2 kişiyi inanılmaz eziyor. Dolayısıyla hem, Ercan’ın özelleştirmesine, hem de diğer kurumların özelleştirmesine karşıyız” dedi.