Maliye Eski Bakanı Ahmet Uzun, Türkiye’nin garantörlüğüne Kıbrıs Türk Halkı’nın ihtiyacı olduğunu belirtti.

Ahmet Uzun, Radyo Güven’de yayınlanan “Mercek Altında” isimli programda yaptığı açıklamada, Avrupa Birliği sınırları içinde garantörlüğün olmadığını ifade ederek, “Bakanlığım dönemimde Avrupa Birliği bize ‘siz aranızda nasıl anlaşırsanız anlaşın, biz onu AB normu olarak tescilleriz’ dedi. Şimdi de farklı bir düşüncede olduklarını düşünmüyorum. Yani, AB sınırları içerisine başka bir garantörlük konulabilir” dedi.

Ahmet Uzun, silahsız, din, dil, ırk, ayrımı olmadan tamamen sevgiye dayalı barış ortamındaki bir dünyada yaşama arzusu olduğunu ama bunun mümkün görünmediğini belirterek, “Bunu geçmişte gördük, örgütlü birkaç yüz kişi silahlanıp Türklere saldırdı. AB’de olmaz diyorlar. Nasıl güvenelim? Tekrardan silahlanıp çatışma olmamasını nasıl önleyebiliriz? diye sordu.

Uzun, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin kendi tarafının güçlülüğünü ortaya koymak için bunu savunduğunu ama müzakere masasında oturanların buna inanmadığını kaydetti.

"Anastasiades’in açıklamaları görüşmeleri baltalamaktadır"

Uzun, geçtiğimiz hafta Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in yaptığı açıklamaları değerlendirerek, “Bence bu açıklamalar görüşmeleri baltalamaktır” dedi.

Uzun, şöyle devam etti:  “Anastasiadis’in açıklamalarına karşılık veren Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu’nun açıklamaları bana göre daha gerçekçidir. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın açıklaması ise ortamı yumuşatma adınadır diye düşünüyorum.”

"Nasıl güvenelim?"

Ahmet Uzun, silahsız, din, dil, ırk, ayrımı olmadan tamamen sevgiye dayalı barış ortamındaki bir dünyada yaşama arzusu olduğunu ama bunun mümkün görünmediğini belirterek, “Bunu geçmişte gördük, örgütlü birkaç yüz kişi silahlanıp Türklere saldırdı. AB’de olmaz diyorlar. Nasıl güvenelim? Tekrardan silahlanıp çatışma olmamasını nasıl önleyebiliriz? diye sordu.

Anastasiadis’in mülkiyet konusunda “İlk hak 50 sene önceki sahibinindir, bu konuda uzlaşıldı” açıklamasının da buradaki halkı tedirgin ettiğini söyleyen Ahmet Uzun, Kıbrıs Türk Halkı’nın bunu kabul etmesinin mümkün olmadığını ifade etti.

“Mülkiyet konusunu çözemeyen toplum ekonomik olarak çöker” diyen Ahmet Uzun, “50 yıl önce tapu sahibi olan kişi ilk hak sahibidir” açıklamasının en baştan başlamak olduğunu ve bunun da ekonomiyi etkilediğini belirtti.

"Rumların yanında gariban olarak yaşayacağız"

Ahmet Uzun, Rumların istediği gibi bir anlaşmanın Kıbrıs Türk Halkı’nın ekonomisini ayaklar altına çekeceğini, dolayısıyla Kıbrıs Türk Halkı’nın Rumların yanında gariban olarak yaşayacağını ve bugünkü olanaklarını bile bulamayacağını vurguladı.

Programda, Asrın Projesi olarak nitelendirilen Türkiye’den KKTC’ye deniz altından su getirilmesi projesine de değinen Uzun, öncelikli olması gereken bir konunun halen problem olmasının bir ülke için kötü bir itibar olduğunu kaydetti.

"Suyu kimin yöneteceği problem olmamalıdır"

Su sorununun ada ülkesi olmasına rağmen Kıbrıs’ta hep var olduğunu ifade eden Ahmet Uzun, Türkiye’nin bir yol bulup suyu buraya getirdiğini ve önemli olanın bu olduğunu belirterek, “Suyu kimin yöneteceği problem olmamalıdır” dedi.

KKTC’nin Türkiye üzerinden dünyaya açıldığını hatırlatan Ahmet Uzun, “Telefonda Türkiye üzerinden dünyaya ulaşıyorsun. Bunun su ve elektrik konusunda da böyle olması gerekir” diye konuştu.