Hüseyin Çiçek

İşlerin durgunluğundan ve iflasın eşiğine geldiklerinden yakınan Gazimağusa esnafı her geçen gün durumun daha da kötüye gittiğini dile getirdi. Maaşların ödenmesine rağmen işlerde en ufak bir canlanma olmadığından yakınan Mağusa esnafı, piyasanın durgunluğunu siyasilerin beceriksizliğine bağlarken, siyasileri hükümeti yapboz tahtasına çevirmekle suçladı. Ülkedeki siyasi istikrarın ekonomiye de yansıyacağına vurgu yapan esnaf, hükümetin piyasayı rahatlatacak, tedbirleri bir an önce hayata geçirmesini talep etti. Diyalog’a konuşan esnafın büyük çoğunluğu vatandaşın yaşadığı ekonomik krizden dolayı alışveriş yapmayı unuttuğundan dert yandı. 

Esnaf ne dedi?

Uğur Ramazanoğlu: Maaşlar ödenmesine rağmen işlerimizde bir canlılık yok, piyasa oldukça durgun. Ülkedeki hükümet belirsizliği ve siyasi partilerin iş bilmezliği piyasayı bu duruma getirdi. Piyasa ve toplum için derhal bir şeyler yapılmalıdır ki ülke canlansın.

Şeref Özalp: İşlerimiz çok kötü, maaşların ödenmesi bize pek yaramıyor eski yıllardaki gibi değil. Maaş ödense de ödenmese de piyasada pek bir değişiklik yok çünkü piyasa son yıllarda hep durgun. Eskiden geç saatlere kadar dükkanımızı açıyorduk şimdi ise erken saatlerden kapatıp evimize gidiyoruz.

Köksal Çebi: Bizim sektör enflasyona dayalıdır, enflasyon yükseldikçe piyasada işler durgunlaşırken bizde tam tersi oluyor, çünkü alım gücü düşen vatandaş yeni ayakkabı almaktansa ayakkabısını tamir ettirmeyi tercih ediyor. Bu da bizim işlerimizin canlanmasına neden oluyor. Ama piyasanın durumu genel olarak özellikle geçen yıllara göre tabii ki durgun. Üretime dayalı olmayan uzaktan beslenen bir ülkenin durumu kötü olur. Üretime değer verilse zanaat okulları açılsa ve üretim yapsak durum değişir. Bir ülkenin kalkınması kendi ekonomik bağımsızlığından geçer. Ekonomik bağımsızlığı sağlamazsanız uzaktan yönetilmeye mahkum olursunuz.

Yusuf Şentuğ: Genel olarak işlerimiz geçmiş yıllara kıyasla durgun. Aybaşı olması ve maaşların ödenmesi de pek bir canlılık getirmedi. Buna çeşitli faktörler neden olmakta. Dünyanın durumu, patlayan bombalar ve tabi KKTC’deki ekonomik kriz. Alım gücü düşük olan parasını idareli kullanıyor.
Herkesin kafasında acaba ne olacağız sorusu var, bir tek siyasileri suçlayamayız, maalesef bu durum kapitalist sistemin bir sonucu. Dünyada tüm insanlara yetecek kadar yiyecek ve giyecek varken bir takım insanlar lüks içinde yaşıyor çoğunluk ise maalesef ancak doyabilecek şekilde yaşıyor.

Yunus Suveren: İşlerimizin durumu ne çok iyi ne de çok kötü. Geçmiş yıllara göre bir durgunluk söz konusu. Ancak bizim işlerimiz kötü sayılmıyor, maaşlar ödenmesine rağmen insanların alım gücünün her geçen gün zayıflaması insanları ne yazık ki idareli kullanmaya teşvik ediyor ve bu şekilde çarşıya para akmıyor.

Ferdiye Özkanı: İşlerimiz oldukça durgun, maaşlar ödenmesine rağmen hiçbir canlılık yok. Bundan 15 yıl öncesine kadar bölge canlı olduğu için işlerimiz de gayet çok iyiydi. Sur içi bölgemizde bulunan İstiklal Caddesi’nin kapanmasını istemiyorduk, ancak yolu kapatarak bölgeyi öldürdüler. Hiç olmazsa belli bir saatten sonra trafiğe açsınlar, belki o zaman bölgeye insan gelir. Bölgedeki resmi kurumları dışarıya taşıdıkları yetmiyormuş gibi şimdi de bölgemizde kalan son resmi daireyi de dışarı taşıyacaklarını duyduk, onu da yaparlarsa işler tamamen sıfırlanır.

Salih Oktay: Uzun zamandan beridir piyasa çok kötü durumda, çarşı çok tenha, umudumuz yaklaşan yaz sezonunda turistlerin bölgeye gelmesidir. Çünkü yerli haklımız ekonomik krizde olduğu için Suriçine gelmiyor. Piyasa durgun, maaşlar zamanında ödenmesine rağmen çarşıya henüz para akmıyor. Bizim şu anda beklentimiz Derinya Sınır Kapısı’nın bir an önce açılması ve çarşıya para akması yönünde.

Haldun Birsoy: Kuyumcu olduğumuz için bizim işlerimiz belirli dönemlerde canlanıyor, düğün, nişan ve doğum gibi günlerde işlerimizde canlanma oluyor. Ancak genel olarak piyasanın durumu kötü, altının yükselmesi, maaşların artmaması insanların alım gücünü düşürüyor. Piyasada sıcak para dönmüyor, insanlar eskiden yaptıkları alış verişi yapamıyor. Çünkü ödenen maaşlarla önce bankalara olan kredi borçlarını ödemek zorunda kalıyorlar. Geriye kalan para ile de ay sonuna kadar zorlukla geçinmeye çalışıyorlar.

Hacı Koruk: İşlerimizin durumu çok kötü, piyasa oldukça sıkıntılıdır. Vatandaş maaşını aldı ancak bu durum esnafa ne yazık ki yansımıyor, herkesin kendine göre bir hesabı kitabı var. Piyasanın bu durumda olmasından tabi ki siyasiler sorumludur. Ne yazık ki önümüzü göremiyoruz, işimizi geliştirmek için bir adım atamıyoruz, siyasiler ise hükümeti yapboz tahtasına çevirmekten başka bir şey yapmıyor.

Tozan Talihsiz: Benim işlerimin durumu ne kötü ne de iyi ancak genel olarak piyasayı değerlendirecek olursak oldukça durgun. İnsanlarımız ne yazık alış veriş yapmaya korkar hale geldi, tüm sorumluluk tabi ki siyasetçilerindir.