Eniz Orakcıoğlu

Tarım Dairesi’nin yapılan gıda denetimlerinde, 17 yerli üründen 1 üründe ve 63 ithal ürünün 7’sinde limit üstü kalıntıya rastlandığını açıklaması vatandaşları tatmin etmeye yetmedi.  Yeni Bakış’a konuşan vatandaşlar bu verilere güvenmediğini belirterek aldıkları ürünlerin buzdolabında ya kendiliğinden büyüdüğünü ya da bir iki günde eriyip yenilmez bir hal almaya başladığını kaydetti.

Sebze ve meyveyi ilaç kalıntısı ve hormondan dolayı yemekten korktuğunu söyleyen vatandaş, mümkün olduğunca sebze tüketmemeye gayret gösterdiklerinin altını çizdi. İmkânı olan vatandaşlar ise üretebildikleri sebzeleri evlerinde üretme taraftarı olduklarını dile getirdi.  

Özellikle en çok ilaç olduğunu düşündükleri salatalık ve domatesi satın almadıklarını vurgulayan vatandaş, “Salatalıklarımız buzdolabında 2 günde büyüyor veya eriyor. Salatalığı almıyor, domatesi mümkün olduğunca az tüketiyoruz” şeklinde konuştu.

KKTC’de kanser vakalarının sebze- meyve ürünlerinde tarım ilaçlarının bilinçsizce ya da gereğinden fazla kullanılmasının neden olduğunu savunan vatandaşlar,  “Bu noktada insan sağlığının daha çok düşünülmesini ve denetimlerin sıklaştırılması gerekiyor. Tarım Dairesi bazı verileri açıklıyor ancak bizler uygulamalı olarak gerçekleri görüyoruz. Sebze- meyve satışlarının azalmaması için vatandaşlara doğruyu açıklasınlar ve önlemleri arttırsınlar” diye konuştu.

Tarım Dairesi, geçtiğimiz gün yerli ve ithal tarımsal ürünlerde yapılan gıda denetimlerinde, 17 yerli üründen 1 üründe ve 63 ithal ürünün 7’sinde limit üstü kalıntıya rastlandığını açıklamıştı. Tarım Dairesi’nin verileri bu yöndeyken vatandaş bu verilere güvenmediğini belirterek aldıkları ürünlerin buzdolabında ya kendiliğinden büyüdüğünü ya da bir iki günde eriyip yenilmez bir hal almaya başladığını kaydetti.

Basında zaman zaman çıkan limit üstü kalıntı haberleri de vatandaşı korkutmuş. Yeni Bakış’a konuşan vatandaş sebze ve meyvelere katılan ilaçtan dolayı yemeye korkar olduklarını dile getirdi.

Münevver Behlül:“Salatalık 2 günde buzlukta eriyor”

“Son yıllarda üreticilerin ürünlerine kullandıkları ilaç ve hormonlar yüzünden meyve, sebze yemeye korkar olduk. Ben genellikle köylerden bildiğim kişilerden organik sebze almaya dikkat ediyorum. Salatalık, domates de kullanmamaya özen gösteriyorum. Salatalık aldığımız zaman, buzlukta 2 günde salatalıkların eridiğine şahit oluyoruz. Bu anlamda denetimlerin artırılması şart.”

Gül Oranova:“Meyve, sebze üretmeye korkar olduk”

“Artık meyve-sebze tüketmekten korkar hale geldik. Tarımda kullanılan ilaç ve hormonlar insan sağlığı ile oynuyor, ülkemizde günden güne artan kanser vakalarına da baktığımızda korkularımızın yersiz olmadığını görmekteyiz. Devlet ülkemizde yetişen veyahut ithal gelen meyve ve sebzeleri kontrol etmeli, denetimleri artırmalı.”

Hüseyin Özyen:“Kanser vakaları arttı”

“Maalesef yediğimiz, içtiğimizi doğru düzgün kontrol eden yok. Sebze ve Meyvelerde kullanılan ilaçlar sebebi ile artık marketlerden ve manavlardan sebze almamayı tercih ediyorum. Bildiğim birkaç yer ve kişi var ilaç kullanmadıklarını biliyorum ve onlardan almayı tercih ediyorum. Ülkemizde denetimler, kontroller yapılmadığından dolayı insanlara ilaçlı yiyecekler tüketmek zorunda kalıyor ve buna bağlı kanser vakaları da artıyor. Bu önemli bir mevzu ve ilgili mercilerin bu konuda çözüm bulması, denetimlerinde sık sık yapılması şart.”

Cemile Öksüz:“Sebze tüketmemeye çalışıyoruz”

“Basında ara sıra çıkan, bazen imha edilen ilaçlı sebzeler biz vatandaşların gözünü korkutuyor. Kaldı ki bu sadece bilinen ve denetlenenler, bunun yanında denetlenmeyenler ve bilmeden yediğimiz ilaçlı sebze ve meyveler var. Artık korkuyoruz ve mümkün olduğunca az sebze tüketmeye çalışıyoruz. Çevremizde salatalıkların buzlukta 2 günde büyüyüp, eridiğine de duyduk ve buna şahit olanlar da var. Sebze denetimleri artırılmalı, insan sağlığı daha çok önemsenmeli.”

Buse Damdelen:“Eve domates, salatalık almıyoruz”

“İlaç ve hormonlu yetiştirilen ürünler sebebi ile sebze yemekten korkar olduk. Marketten aldığım yeşillikleri sirkeli suda bekletiyorum, yetiştirebildiklerimizi de evimizin bahçesinde yetiştirmeyi tercih ediyoruz. Bunun yanında en çok ilaç ve hormon taşıdığını düşündüğümüz salatalık ve domatesi uzun zamandır eve almıyoruz.”

Ahmet Sanver:“Gençler daha dikkatli olsun”

“75 yaşındayım ve artık samarella gibi olduk. Bize bu saatten sonra hiçbir şey işlemez. İster ilaçlı olsun, ister olmasın bizim için pek fark etmez.  Belki bu durumda gençler daha dikkatli olmalı ama beni fazla ilgilendirmiyor.”

Güneş Kutuğu:“Tüketmek zorunda kalıyoruz”

“Basında ara sıra ilaçlı ve imha edilen sebze haberlerini okuyoruz. Çevreden duyduklarımız da bizi korkutuyor. Ama maalesef yemek zorunda da kalıyoruz başka bir çaremiz yok ya meyve sebze tüketmeyeceğiz, ya da bilmeden ilaçlı da olsa yiyeceğiz. Bu noktada da devletin denetimleri artırması, artan kanser vakalarını da düşünerek insan sağlığı daha çok önemsenmelidir.”,

Reşit Kutuğu:“Yerken tedirgin oluyoruz”

“Bilmeden ne kadar ilaçlı ve hormonlu sebze ve meyve yemek zorunda olduğumuzu bilmiyorum. Tabi ki herkes gibi sebze tüketirken tedirgin oluyoruz, ama yine de elimizden bir şey gelmiyor, sebze de tüketmek zorundayız. Denetimler artırılarak, insanların içi daha çok rahatlatılmalı.”

Osman Ercüment:“Salatalık domates almıyoruz”

“Sebze tüketirken korkuyoruz, ama yemek zorunda olduğumuz için elimizden de bir şey gelmiyor. Bazı noktalara dikkat etmeye çalışıyor, örneğin daha çok ilaç olduğunu düşündüğümüz salatalığı almıyor, domatesi mümkün olduğunca az tüketiyoruz.  İlaç ve hormonlar konusunda denetim ve kontrollerin artırılması gerekmektedir diye düşünüyorum.”