Veteriner Hekimler Birliği, hastalığın yayılmasını engellemek için sineklerle mücadele ve hasta hayvanların vakit kaybetmeden itlaf edilmesinin önemli olduğunu belirtti.

Birlik Başkanı Umut Sayılı açıklamasında ülkede ilk kez belirlenen LSD hastalığının etkeni koyun-keçi çiçek virüsünün bir serotipi olan Capripox virüsü olduğunu kaydederek, hastalık hakkında bilgi verdi.

LSD’nin yaygın olarak sivrisineklerle kan emici sinek ve böcekler yoluyla, daha düşük oranla da hasta hayvanların salya, göz-burun akıntıları ve nodüler sıvılarıyla temasla bulaştığını belirten Sayılı şöyle devam etti:

“Etken vücuda girdikten sonra semptomlar 6–9 gün sonra açığa çıkar. Lezyonlar, şişkinlikler 4–20 gün içerisinde oluşmaktadır. Yüksek ateş, süt veriminde ani düşüş, iştahta azalma, göz burun akıntısı, salya, ayaklarda şişkinlik, ödem ve tüm vücutta yaygın nodüller gözlenmekte ve gebe hayvanlarda yavru atımı meydana gelebilmektedir.

Ülkeden ülkeye değişiklik göstermekle birlikte bulaşma yüzde 5-45 ve ölüm yüzde 5-10 oranında gerçekleşmektedir. Hastalığa karşı etkin bir tedavi yoktur ancak semptomatik tedavi yapılmaktadır. İyileşen hayvanlar uzun bir süre boyunca hastalığı yaymaya devam etmektedir.”

Hastalıkla mücadele için sığırlara LSD virüs suşlarından üretilen canlı aşı veya koyun keçi çiçek aşısı yapıldığını belirten Sayılı hastalığın yayılmasını engellemek için sineklerle mücadele ve hasta hayvanların vakit kaybetmeden itlaf edilmesinin önemli olduğunu ifade etti. Sayılı açıklamasına şöyle devam etti:

“Hastalık zoonoz değildir ancak hasta hayvanlara yaklaşırken gerekli güvenlik önlemlerinin alınması ve hasta hayvanların ivedilikle Veteriner Dairelerine bildirilmesi önem arz etmektedir.

Hastalık son yıllarda Kuzey Afrika, Orta Doğu ülkeleri ve Türkiye’de görülmektedir. LSD hastalığının ülkemize bu ülkelerden, Mavi Dil hastalığı gibi sinekler aracılığı ile veya Türkiye’den ithal edilen kaba yemlerle bulaşmış olması muhtemeldir.”

“ACİL EYLEM PLANLARI HAZIRLANMALI”

LSD gibi taşıyıcı tarafından taşınan ve bu yolla bulaşan hastalıkların ülkeye gelmesinin ileriki yıllarda da ihtimal dahilinde olduğuna işaret eden Sayılı, bu gibi hastalıklarla mücadele için Veteriner Dairesi’nin “Acil Eylem Planları” hazırlaması ve kriz anlarında uygulanmasının önemine değindi.

“İthal edilen kaba yemler ile gerek LSD ve gerekse de Şap Hastalığı gibi ciddi sonuçları olan hastalıkların ülkemize bulaşması mümkündür” diyen Sayılı, bu hastalıklardan korunmak için ithal edilecek kaba yemlerin ve diğer yem maddelerinin bu hastalıklardan ari bölgelerden elde edilmesi ve fumigasyon işlemine tabi tutulması gerektiğini kaydetti.