Melin DOBRAN

Gazeteci Kartal Harman’ın Genç TV’de hazırlayıp sunduğu “Ayaküstü 1 Saat” programının önceki akşamki konuğu Toparlanıyoruz Hareketi kurucularından Cenk Diler oldu. Programda Toparlanıyoruz Hareketi ve hükümetin durumu konuşuldu. Toparlanıyoruz Hareketi’ni iki yıl önce kurduklarını belirten Diler, toplumda ses getiren faaliyetler yaptıklarını dile getirdi. Toplumsal sorunlara değinmenin daha cazip olduğunu kaydeden Diler, Toparlanıyoruz macerasının son bulduğunu ifade etti.

 “Daha yararlı olacağımı düşündüm”

Cenk Diler, oy verdiği partinin soldan sağa doğru yanaştığını belirterek, bu sebepten dolayı, partilere oy vermekten vazgeçtiğini söyledi. Diler, 2 yıl boyunca As Başkanlığını yaptığı Toparlanıyoruz Hareketi için çalıştıklarını, toplumda da ses getiren faaliyetler yaptıklarını anlattı. Diler, “En azından niyetimize kimse ‘yanlıştır’ diyemezdi. Çünkü ‘temiz toplum’ dedik, ‘temiz siyaset’ dedik. Kendi ayaklarımız üzerinde durmaya çalıştık. Bu öğretileri savunduk. Hareketin durumu yine iyiydi. Yönetim değişikliği oldu. Bizim artık orada misyonumuzu tamamladığımızı düşündük” dedi.

Hiçbir partiye de üye olmadığını, olmayı da düşünmediğini söyleyen Diler, artık parti de tutmadığını ifade etti ve konuşmasını şöyle sürdürdü:

“30 sene bir partiye oy verdim. Bunu hep söyledim, ‘sol’dur diye. Sonradan o da soldan sağa doğru yanaşmaya başlayınca, ondan da vazgeçtim. Bu yüzden bireysel, karınca kararınca toplumsal sorunlara değinmek daha cazip geldi bana. Topluma daha yararlı olacağımı düşündüm. Bu yüzden ‘Toparlanıyoruz’ maceramız da son buldu. Bütün programlarda da, yaptığım yorumlarda da, ‘temiz toplum, temiz siyaset’ dedim. Özellikle bu kendi ayaklarımız üzerinde durma konusunda çok hassasım.”

 “Yalan zinciri”

Meclisteki bütün tartışmaların “hani sen yapacaktın? Hadi yap” konusundan ibaret olduğunu belirten Diler, bütün bu tartışmaların kısır döngüde devam ettiğini vurguladı. Hükümetin bir şeyler vaat edip, oy alarak iktidara geldiğini anımsatan Cenk Diler, bunu yalan zinciri ve göz boyama olarak nitelendirdi. Diler konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Meclisteki bütün tartışmalar şudur, ‘hani sen yapacaktın?’ diğeri de der ki, ‘tamam ben yapmadıysam sen yap’. Bütün tartışmalar bu kısır döngüde gider. Bu poliste de olacak. Anayasada da bunun benzeri oldu. Yani bunlar hep halkın gözünü boyamadır. Yalandır. Yalan zinciridir. Elçilik bunlara şimdi bile bazı projelerde parayı kesmeye başlamış, hiçbir şey yapamayacaklar. Zaten KTHY ve ETİ çalışanlarına söz verdiler. KTHY 64 mağdurlarına, narenciyecilere, CAS’a da. Üreticiye olan borçların, 70 milyon olduğu ortaya çıktı. Milletvekillerinin başı ne diyor? ‘Ödeyeceğiz’. Bakan, ‘para yoktur’ diyor. Herkes tribünlere oynuyor. Hükümet programı 56 sayfa, 403 maddedir. Yalan. Yalan zinciri. Kime oy verecek bu halk bundan sonra? 5 sayfa olacak hükümet programı, 403 madde değil, 40 madde. Nedir bu 403 madde, okusun halk. Varsa okuyan biri çıksın söylesin. Okumayalım diye yazıyorlar. Yani Göç Yasası, bırakın Göç Yasası’nı, geçici 10. Madde mukayese edilsin, ha göç yasası, ha geçici 10. Madde. Polisi sivile bağlamayı Özgürgün ve Denktaş da söylüyor. Polisi soytarı etmeyelim, ama düzeltelim, iç yapısını bağlayalım. Hani 10. Madde diyorlardı? Büyüsü kalktı. Neden? Çünkü artık onu sömüremeyecekler.”

“Asla değişmeyecek”

Siyasi partiler yasasının asla değişmeyeceğini belirten Diler, “anayasa komisyonu, siyasal partiler, seçim ve halk oylaması aynı komisyondu. Daha anayasayı görüşürken o vantilatör dediğimiz, topaç dediğimiz milletvekilleri buna bozulmasın. Bu resmi sıfatlarıdır. Vantilatör dönen bir cihaz, siz de dönüyorsunuz. Vekiller o komisyonda daha anayasa görüşülürken, siyasi partilere atıf yaptılar ‘hayır değişmesin’ diye” dedi.