Ülkenin yıllardır kanayan yarası haline dönüşen ölümlü trafik kazalarında yargının verdiği bazı kararlar toplum vijdanınında kabul görmüyor. Yeni Bakış'a konuşan vatandaşlar hasbelkader ölümle sonuçlanan bir  kazanın ardından   kazaya karışan herhangi bir şahsın para cezasına bile çarptırılmadan "Suçsuz" ilan edilmesinin anlaşılabilecek hiçbir tarafının olmadığını vurguladı. Vatandaşlar,   ölümle sonuçlanan kazalarda olaya karışan vatandaşların para cezası bir yana hapislikle cezalandırılmalarına karşın bazı şahıslar için "Farklı" sonuçlar çıkmasına anlam veremediklerini kaydetti. Masum veya suçsuz  bir kimsenin mahkum edilmesinden yana olmadıklarına işaret eden vatandaşlar, "Bizim arzumuz yargının ürettiği kararların toplumda genel kabul görmesidir" diye konuştu.

Vatandaş ne dedi?

Emine Demir: "Bir bebeğin hayatına mal oldu ancak sürücü serbest bırakıldı"

“Aşırı hızlı ve ehliyetsiz araba kullananların önüne geçilmesi gerek. Kurallara uyulmuyor ve vurdumduymaz davranılıyor. Trafik suçlarına verilen cezalar caydırıcı değil. Verilen cezayı da çoğu umursamıyor bile. Ölümlü trafik kazalarında da olumlu bir görüş ortaya koyamayacağım. Komşularım arasında ölümlü kaza yaşandı, üzerinden çok da geçmedi. Bir bebek canından oldu ve araç sürücüsü şu anda dışarıda dolaşıyor. Kısacası verilen trafik cezaları yeterli değil ve caydırıcılığı yok.”

Mustafa Özatlı: "Alınan önlemler hikaye, daha ciddi cezalar verilmeli"

“Bu ülkede ne yaparlarsa yapsınlar, ülkenin altyapısının yetersizliğini düzeltmedikleri sürece bu trafik kazalarının önüne geçilemeyecek. Kameralar, hız tespit radarları bence hep hikaye. Hızdan yazılan biri cezayı ödeyip geçiyor, bir daha yazıldığında öderim ne olacak deyip umursamıyor. Şimdi nerede kaldı bu cezanın caydırıcılığı. Suçu işleyende sen bir daha yapmaması için bir farkındalık oluşturmuyorsun ki. Umursamayıp bu hızı yapan, yine yapar. Daha değişik bir ceza verilmeli belki de. Alsınlar ehliyeti. Aynı gün içinde 3 defa ceza yiyen bilirim, demek ki verilen ceza yeterli değil ve engellemiyor suçun işlenmesini.”

“Ölümlü kazalar çok önemlidir, tazminatla serbesiyet olmamalı”

“Ölümlü trafik kazalarında verilen kararlar çok önemli ve hassastır. Suçun belirlenmesi yapılırken objektif ve vicdanlı davranılmalı. Adalet çok hassas bir konudur. Adalet kıl üstündedir. Ölümlü kaza cezaları çok dikkat edilmesi gereken konudur. Bu tür kazalarda sürücü de karşı taraf da her yönüyle incelenmeli. Bazen suç yayalarda da olabiliyor ancak suç sürücüdeyse ve ölüme sebebiyet verdiyse bu tazminatla serbesiyet olmamalıdır. Her şeyin başı yine hız ve dikkatsizliğin yanında yollarımızın altyapı sorunudur. Kaza olan bölgenin fiziki yapısına da bakılmalı. Yol ışıklı mıydı ya da yeterince aydınlatılmış mıydı. Bunlar hep birbirine bağlı şeylerdir. Lefkoşa-Güzelyurt yolunda hiçbir ışıklandırma yok.” 

Necati Ali: "Ehliyet kolay alınıyor ve kaza da kaçınılmaz oluyor"

“Ülkemizdeki trafik cezalarının çoğunun ana nedeni altyapı eksikliğidir. Ehliyet almanın kolaylığı da başka bir sorundur. Arabayı sürmeyi bilmeyen trafiğe çıkıyor. Hal böyle olunca da gidiyor vuruyor bir yere. İşte oturduğumuz şuracıkta bile görüyoruz ara sokak ve tek yön. Tek yön olmasına rağmen hepsi kuralı ihlal eder 60-70 üzeri hız yapar ara sokakta.”

“Caydırıcı ceza verilsin, diğerlerine de örnek olsun”

“Verilen cezalar da caydırıcı değil, polis durdursun alsın ehliyeti arabayı da bağlasın bakalım bir daha yapıyorlar mı. Diğer kişilere de örnek teşkil edecek caydırıcı ceza verilmeli ki bu kazaların önlemi alınabilsin.”

Avni Akbörk: "Yasalar önlem alır şekilde uygulanmıyor"

“Trafik cezalarında caydırıcılık yok. Hele ölümlü trafik kazalarında daha dikkatli karar verilmesi gerekir. Trafikte en önemli konu sürattir. Olan kazaların çoğu süratten kaynaklanır. Dikkatsizlik ve hıza bilinçsiz araç kullanımı da eklenince aslında kazalar da kaçınılmaz oluyor. Yasalarımız da önlem alacak şekilde uygulanmıyor. Yasa yok mu, var. Ama ne kadarı uygulanıyor ve halk tarafından görülüp, vicdani adalet sağlanıyor tartışılır. Yapanın yanına kar kalan bir düzen olduğu sürece, cezaların caydırıcılığı olmaz.”

“Yasa tanımama noktasına gelindi”

“Cezaların caydırıcı olabilmesi için gerekiyorsa ehliyet de alınmalı. Yasalar yok mu bu ülkede, var. Kime suç bulalım artık. Olan yasa uygulanacak ki suçların önüne geçilebilsin. Yasaları tanımama noktasına gelindi. Yasa çıkıyor ama gören, uygulamayı yaşayan yok. Kayboluyor sanki yasa ortadan. Yasayı çıkarmakla iş bitmiyor onun yaptırımının da uygulanması gerekiyor.”   

Feridun Tatlıyay: "Kazaların çoğu hız kaynaklı"

“Bence trafik cezalarının çoğu dikkatsizlikten kaynaklı. Buna bir de hız eklenince önlenebilirlikten çıkıyor oluşu. Hadi diyelim dikkatsizdiniz ve dalgınlıkla sebebiyet verdiniz hız yoksa riski düşürür. Ama hem dikkatsiz hem de hızlı olunca kurtarma şansınız hiç yok gibi.”

“Aracın hakimiyetini sürücü kaybeder, sebebi nedir peki?”

 “Ben trafikte elinde telefon olmayan görmüyorum neredeyse. Herkesin elinde bir telefon, kurcalayıp duruyorlar. Ben direksiyon hakimiyetini kaybetti ibaresini doğru bulmuyorum. Araba hakimiyetini kaybetmez, aracın hakimiyetini sürücü kaybeder. Neden kaybeder, işi sadece araca odaklanmak değil mi. Ne yapıyordu da o esnada aracı kullanamadı ve hakimiyetini kaybetti.”

“Mecliste el kaldırıp, indirmeyle yasa olmaz”

“Yasalar da caydırıcı değil. Yasa var ama uygulama yok. Meclisten geçer ama uygulayan yok. Benim Meclise de eleştirim olacak, el kaldırıp indirmeyle ya da oy verip vermemeyle yasa çıkarmak marifet değil. Önemli olan o yasanın halka yararının sağlanıyor olmasıdır. Bir yasa çıktı mı, uygulanıp uygulanmadığı da denetlenmelidir. Herkes kendi çıkarlarını düşünür, halk için bir şey yapılmaz memlekette. Halkı düşünen yok.”

“Ceza uygulanacak, gerekirse hapislik de verilecek”

“Ülkede son zamanlarda artan ölümlü kazalarda ne ceza verildi bir bakalım. Tespit etmek için bile doğru düzgün sistemimiz yok. Her yerde mobese kameralar olması gerekli. Hiçbir şüpheye yer bırakılmadan, yapan da hak ettiği şekilde cezalandırılmalı. Bu işin çözümü budur. Yoksa herkesin söylediğine bakılarak bu ölümlü kazalarda karar vermek çok dikkat ister ve hata kaldırmaz. Bunlar ciddi ve hata kaldırmayan konulardır. Açar kameradan bakarsın ve herkesin gördüğü şekilde adaleti sağlarsın. Başka memleketlerde burdan geçtiğinizde diğer köşede polis tutar anında sizi. Bizde nerde bu uygulamalar, aşk olsun. Ceza verilecek gerekirse hapse de konulacak.”

Zeynep Uyar: "Bir kaza da her iki tarafın da mutlaka hatası vardır"

“Trafik cezalarının caydırıcı olduğuna inanmıyorum. Verilen cezalar yeterli değil. Ölümlü trafik kazalarında bile kefaletle serbest bırakılıyor kişiler. Tabii ki haklıysa basan kişi zorla cezalandırılsın demiyoruz ama en azından insanların vicdanlarını yaralamayacak caydırıcı ceza verilebilir. Bir kazada her iki taraf da mutlaka hatalıdır. Biri atıldıysa arabanın önüne, sürücüde de dikkat olması gerekir ki ne kadar da karşı taraf suçlu da olsa zararı en aza indirebilmelidir. Bir de kaza ölümlü ise ne kadar da suçsuz dense de bence bir hata mutlaka yapmıştır. En basitinden hızlıdır mesela. Çünkü yavaş giden bir araç çarpmasıyla hızlı giden bir araç çarpmasının ölümle sonuçlanması arasında büyük bir fark olur.”

“Torpil ve tanışla işlerini halledebiliyor herkes”

“Düzgün işleyen bir ceza sistemi olduğuna inanmıyorum ben. Herkes işini torpille hallediyor. Torpil ve tanışla işlerini halledebiliyor herkes rahatlıkla.”

Aygül Karamanlı: "Hız radarları süs"

“KKTC’de trafik cezaları kesinlikle caydırıcı ve adil değil. Önlemler alınır diyorlar sürekli ama bence hiçbir önlemin alındığı yok. Hız radarları da süs diye duruyor, hiçbir önlem geliştirici ve caydırıcılığı olduğunu düşünmüyorum. Ben yollarda polis kontrolü bile görmüyorum.”

“Mahkemeye bile çıkmadan kefalete bağlanıyorlar”

“Ölümlü kazalardan tutun da her türlü kazada mahkemeye bile çıkmazlar neredeyse. Verirler avukatlara evde yatarlar. Sonra da kefaletle serbestlik kararı verilir. Ya da torpille işlerini hallederler.

“Adaletin sağlandığına inanmıyoruz”

 “Bazen bir telefonla serbest bırakılanlar olur. Adaletin sağlandığına inanmıyoruz. Bu sistem böyle devam ettiği sürece ne kadar daha susacağız ya da adaletin sağlanmamasına sessiz kalacağız, nereye kadar daha? İnsanlar yakınlarının başına gelmediği sürece de yaptıkları hatalara torpil uygulamaya devam edecek.”

“KKTC torpil memleketi”

“KKTC’nin torpil memleketi olmaktan kurtulması gerekir. Herkesin eli kolu bir yerlerden bir yerlere ulaşır. Ölümlü kazalarda hızlı olunmadığı söylemine asla katılmıyorum. Ölümlü bir kaza yaşandıysa mutlaka hız vardır demektir. Trafikte her yönden eksik ve yetersiz. Bir yakınımda yaşadığım trafik kazası mağduriyetini de paylaşayım. Kaza sonucu 9 aylık tedavi süreci sonrası iş yapamaz hale geldi. Ama çarpan kişi elini kolunu sallayarak dışarda gezer.”

Engin Sarı: "Ölümlü kaç cezaya hapislik verildi?"

“Trafik kazalarında caydırıcı ceza verilmiyor. Ölümlü kaç kazaya hapislik verildi. Hep kefaletle serbest bırakılıyorlar. Yasaların yaptırımı da çok önemli. Yasalar var ama uygulama yok. Bu yasaları uygulayacak irade lazım. Ölümlü trafik kazalarında suçlu sürücü ise benim gözümde cinayet işlemiştir o kişi. Bir cana son veriyorsunuz. Ve bu kefaletle serbest bırakılacak kadar kolay olmamalı.”

Cihan Kaya: "Kazalarının çoğu ya dikkatsizlik, telefon ya da hızdan kaynaklı"

“Suçlu sürücülere uygulanan cezalar caydırıcı değil. Caydırıcı olsa, diğer kişiler de ders alır ve dikkatli davranır. Tehlikeli araç kullanmanın önüne geçilmeli. Dün dirift yapan birinin park edili aracıma çarpmaması şans eseri oldu. Benim önümde bir araç daha olsaydı kesin çarpacaktı ve o sırada oradan yayalar da geçiyordu. Ehliyet alma çok kolay. Yeterli eğitim verilmeden trafiğe çıkarıyorlar ve ehliyeti veriyorlar. Ölümlü trafik kazalarının çoğu ya dikkatsizlik, telefon ya da hızdan kaynaklı. Telefonla konuşurken kişi karşısındaki kişiye odaklanıyor ve dikkati dağılıyor. Bu da kazaya davetiye çıkarıyor doğal olarak.”

“Ölümlü kazalarda adil sonuçlar göremiyoruz”

“Ölümlü trafik kazalarında da adil bir sonuç yok. Benim bir arkadaşımın çocuğu bisikletle basıldı köy yerinde, ama ölüme sebebiyet veren kefaletle serbest kaldı. Sürücü ceza almadı. Köy yerinde, ana yol olmayan, cadde olmayan bir yerde bisiklet süren bir çocuğun ölümüyle sonuçlanan bir kazada çocuk ne kadar suçlu olabilir, sürücünün serbest kalmasına olanak sağlayacak.” 

Mehmet Dursun: "Babama motordayken arkadan çarptılar"

“Bizim çok değil 5-6 ay önce başımıza trafik kazası geldi. Babama motor üzerinde arkadan çarpıldı. Aylarca tedavi gördü ve topuğu kırıldı. Türkiyeye defalarca tedaviye götürdük ve birçok ameliyattan geçti.”

“Kamera kayıtları incelenmedi ve yüzde 50 suçlu olduğu kabul ettirilmeye çalışıldı”

“Olay sonrası ifade alan polisler babamın yaya geçidinden ters yöne dönmeye çalıştığını ve yüzde elli suçlu olduğunu iddia ettiler ama babam park edili motoruyla yola çıktıktan 30 metre sonra arkasından gelen aracın çarpmasıyla yaya geçidi üzerinde savruldu. Polislere bölgede ve yolu tamamıyla gören kameralara bakmasını söyledik ancak bize kameraların kaydetmediğini söylediler. Ben de kendimce bölgedeki iş yerlerinin kameralarını incelemeye başladım ve bir iş yerinin kamerasının tam da kazanın olduğu noktayı gördüğünü buldum. Ama kazanın üzerinden belli bir süre geçtiği için kayıtların silindiği söylendi. Sigortadan da zararımızı polisin verdiği yüzde 50 hatalı raporu nedeniyle karşılayamadık. Ama babamda hata yoktu ve polisin ihmalkarlığı nedeniyle, kamera kayıtlarına bakmamaları sebebiyle mağdur olan biz olduk.”