KKTC’de meydana gelen iş kazalarının bir türlü önüne geçilemiyor. Çalışma Dairesi’nden alınan veriler acı tabloyu ortaya çıkardı. Son yılda toplam 2 bin 255 iş kazası meydana gelirken bu kazaların 55’i ölümle sonuçlandı

İNŞAAT SEKTÖRÜ ÖLÜM SAÇIYOR

İstatistikler, ölümle sonuçlanan iş kazalarının yüzde 41’nin inşaat sektöründe meydana geldiğini gösteriyor. 1 Ocak 2006 -31 Eylül 2014 tarihleri arasında meydana gelen 55 ölümlü iş kazasının 23’ü inşaat sektöründe meydana geldi

DENETLEMELER YETERSİZ

İş sağlığı ve iş güvenliği konusunda yasa olmasına rağmen bu yasa tam anlamıyla uygulanamıyor. Çalışma Dairesi Müdürü İsmail Bayhanlı, personel sıkıntısı nedeniyle rutin olarak denetleme yapmakta sıkıntı yaşadıklarını anlattı

BAKAN ÇALIŞMA BAŞLATTI

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın ölümlü iş kazalarının önüne geçmek için önlemler paketi adı altında bir çalışma yaptığı öğrenildi. Bu doğrultuda devlet ihalelerine başvuran şirketlerden artık iş güvenliği ve iş sağlığı kurallarına uyduklarına dair belge istenecek

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki iş kazalarının ardı arkası kesilmiyor. Gazimağusa’da önceki gün meydana gelen iş kazası, iş güvenliği ve iş sağlığıyla ilgili alınan önlemlerin yetersiz kaldığını yine gözler önüne serdi.

1 Ocak 2006 -31 Eylül 2014 tarihleri arasında ülke genelinde toplam 2 bin 255 iş kazası meydana geldi. Bu kazalarda 2 bin 213 kişi yaralanırken 55 kişi yaşamını yitirdi. 1 Ocak 2014- 31 Eylül 2014 tarihleri arasında ise ülkede toplam 195 iş kazası meydana geldi. Bu kazaların 4 tanesi ölümle sonuçlandı.

23 ölüm inşaat sektöründen…

Çalışma Dairesi’nden alınan veriler ülkede meydana gelen ölümlü iş kazalarının yarıya yakının inşaat sektöründe yaşandığını ortaya çıkarıyor. Son 8 yıl içinde iş kazası nedeniyle toplam 55 kişi hayatını kaybederken, ölümle sonuçlanan bu 55 iş kazasının 23’ü inşaat sektöründe meydana geldi.

En çok iş kazası 2007, en çok ölüm 2006’da

KKTC’de son 8 yılda meydana gelen 2 bin 255 iş kazasının 287’si 2007 yılında meydana geldi. Ancak en çok ölümlü iş kazası 267 iş kazasının meydana geldiği 2006 yılında oldu. 2006 yılında toplam 257 kişi iş kazası nedeniyle yaralanırken 10 kişi de yaşamını yitirdi.

Çalışma Bakanlığı önlem almak için çalışıyor

Çalışma ve Sosyal güvenlik Bakanlığı’nın ülkede ardı arkası kesilmeyen ölümlü iş kazalarının önüne geçmek için önlem paketi hazırlamak üzere çalışıyor. Bu doğrultuda devlet ihalelerine katılacak şirketlerden artık sigorta ve vergi belgelerinin istenmesinin yanı sıra şirkette iş güvenliği ve iş sağlığı olup olmadığını içeren belgeler de istenecek.

Bayhanlı: Belediyelerle istişare halinde çalışıyoruz

Çalışma Dairesi Müdürü İsmail Bayhanlı, iş sağlığı ve güvenliği konusunda sürekli denetim yapıldığını ve özellikle Mağusa, Lefkoşa ve Girne gibi büyük şehirlerde denetimlerin belediyelerle istişare halinde yapıldığını açıkladı. Bayhanlı ayrıca yapı güvenliği konusunun Çalışma Dairesi sorumluluğunda olmamasına rağmen bu konuda da Müteahhitler Birliği, Jeoloji ve Maden Mühendisleri Birliği gibi kurum ve kuruluşlarla da birlikte çalışma yaptıklarını anlattı. Bayhanlı şu şekilde konuştu: 

“İş sağlığı ve güvenliği konusunda denetimler sürekli yapılıyor. Ancak personel sıkıntımızdan dolayı rutin bir şekilde yapıldığını söylesek de yetiştiremiyoruz. Ancak özellikle inşaatlarda birkaç tane ölümlü iş kazasının olmasından dolayı bu işi bizim açımızdan biraz daha tetiklenmiştir. Belediyelerle Lefkoşa, Mağusa, Girne Belediyeleri ile sürekli istişare halinde ortak denetimlere başlandı. Çünkü iş sağlığı ve güvenliği yanında yapı güvenliği ile de ilgili sıkıntılar vardır. Bu konu bizim kapsamımızda değildir. Çünkü dizayn aşamasında alınması gereken tedbirlerdir. Bu bizi kapsamaz ancak bunları da içerek bazı toplantılar yapıyoruz.”

“Devlet ihalelerinde şartlar aranması için çalışmalarımız var”

Devlet ihalelerinde iş sağlığı ve iş güvenliği konusunda şartlar aranması için çalışmalar yaptıklarını anlatan Bayhanlı, denetimlerin de yoğun bir şekilde devam ettiğine vurgu yaptı. Bayhanlı, devletin çıktığı ihalelerin şartnamesinde artık iş sağlığı ve iş güvenliğini sağlayacak unsurların yer alması için çalıştıklarını söyledi.

“Tehlike görülen yerler kapatılıyor”

Tehlike görülen iş yerlerinin artık uyarılmak yerine kapatıldığını anlatan Bayhanlı, geçmişte önce uyarı yapıldığını ve uyarının dikkate alınmaması durumunda kapatıldığını söyledi. Bayhanlı artık bu iş yerlerinin hataları düzeltene adar kapatıldığını ve düzelttikten sonra yeniden faaliyete geçmesine izin verildiğini ifade etti. Bu konuda bölge amirlikleriyle de sürekli istişare halinde olduklarına dikkati çeken Bayhanlı, “Yoğun önlemler almak için çalışıyoruz” dedi.

“Bilinçlendirme önemli”

İş güvenliği ve iş sağlığı konusunda halkın bilinçlenmesinin önemine değinen Bayhanlı, bu konuda basın yayın organlarına hassasiyetinden dolayı teşekkür etti. Bayhanlı şu şekilde konuştu:

“Halkı bilinçlendirmek önemli. Bu konuda basına da duyarlılığından dolayı çok teşekkür ederim. Taşova vakfının bu konuda düzenlediği eğitim çalışmaları var. Bizim dairemizdeki mühendislerimiz de bu konuya katkı koyarak seminerlere katılıyor. Ayrıca halkı bilinçlendirmek adına bir de yarışma düzenlemeyi düşünüyoruz.”

“Kaza olmadan tedbir alınmalı”

Önemli olanın kaza olmadan tedbir alınması olduğunu kaydeden Bayhanlı, bu konuda işverene de çalışana da işverene de önemli görev düştüğüne dikkati çekti. Bayhanlı şu şekilde konuştu:

“İşveren her türlü önlemi almakla sorumludur. Örneğin bir çalışan kişisel korucuları sıcak diye giymek istemiyorsa çalışan bu konuda onu gözetmek zorundadır. Bu nedenle her iş yerinde iş sağlığı ve iş güvenliği birimlerinin bulunmasından fayda var. Bu birimde yer alan kişiler personeli denetler. Çünkü gönüllü bir şekilde bir işçinin koruyucuları giymemsi durumunda bile sorumlu işverendir. İşveren her türlü önlemi almakla sorumludur.”

“Ofislerde de sıkıntı olabilir”

İş sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerinin sadece inşaatlarda değil ofislerde, kasaphanelerde ve atölyeler gibi iş yerlerinde de alınması gerektiğini kaydeden Bayhanlı, ayrıca çalışanların başına bir iş kazası geldiğinde kesinlikle gizlememesi gerektiğini anlattı. Bayhanlı şu ifadeleri kullandı:

Bir personel başına gelen bir iş kazasını anlatırsa önlem alınır. Daha ciddi bir kaza yaşanmadan önüne geçilmiş olur. Bu nedenle iş kazalarının gizlenmemesi önemlidir. Ayrıca bir personel başına gelen kazayı anlattığında diğer iş arkadaşı aynı işi yapacağında daha dikkatli davranır.

Çıralı: Devlet, denetimleri artırmalı

Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Ali Çıralı, iş kazalarının daha çok turizm ve inşaat sektöründe yaşandığına dikkati çekti. İş kazalarının önüne geçilmesi için devletin denetimlerini artırması gerektiğini savunan Çıralı, Çalışma Bakanlığı’nın bu konuda çalışmalar başlattığını açıkladı. Çıralı yapılan çalışmalar çerçevesinde artık devlet ihalelerine katılan şirketlerden vergi ve sigorta belgeleri yanı sıra iş güvenliği ve iş sağlığı ile ilgili belgelerde isteneceğini anlattı.  

Gürcafer: Kısıtlı imkanlarla yeterli denetim yapılamıyor

Kıbrıs Türk Müteahhitler Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, devletin imkanlarının kısıtlı olması nedeniyle yeterli denetimi yapamadığını söyledi. İş güvenliği ve iş sağlığının yalnızca yasa hazırlanıp yürürlüğe girmesi ile sağlanacak bir konu olmadığından söz eden Gürcafer şu şekilde konuştu:

“İş güvenliği ve iş sağlığı insan hayatını direkt ilgilendiren bir konudur. Üzerinde hassasiyetle durulması gerekir. Sadece yasa değil altyapı oluşması için üzerinde çalışılması gerekir. Kayıt dışı müteahhitler, taşeronlar, kayıt dışı iş gücü konusunda devletin üzerine düşen görevi yaptığı söylenemez.” 

“Yapı denetim tüm bölgelerde uygulanmalı”

Yapı denetiminin Lefkoşa’da başlatıldığına işaret eden Gürcafer, bunun için de devletin gerekli alt apıyı sağlayıp şirketlere teşvikte bulunması gerektiğini savundu. Gürcafer şu ifadeleri kullandı:
“Yapı denetimi Lefkoşa’da uygulanmaya başlamıştır. Bunun takipçisi belediyeler ve kaymakamlıklar olmalıdır. Bu Lefkoşa gibi diğer bölgelerde de uygulanmalıdır. Bunun uygulanması ile birlikte önemli bir yol kat edilebilir.”  

“Yasayı çıkarmak kolay”

Yasa çıkarmanın kolay olduğunu ancak önemli olanın o yasayı bir proje olarak görüp hayat bulmasını sağlamak gerektiğini kaydeden Gürcafer, ayrıca Müteahhitler Birliği’nin kaçak inşaatlarla ilgili devlete birçok yazı yazdığını anlattı. Gürcafer Müteahhitler Birliği’nin yazılarının dikkate alınmadığını ifade ederek  kaçak inşaatların hala devam ettiğin belirtti.