Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığıyla yürüttükleri e-KKTC projesi kapsamında KKTC’deki tüm kamu kurumları arasındaki iletişimi çok yakında Belgenet üzerinden yönetmeye başlayacaklarını ifade etti.

Yıldırım, Türkiye'de 2 milyon köleleştirilmiş bilgisayar bulunduğunu belirterek, "Bakanlığımız, işletim sistemlerini sağlayan dünyanın bilinen firmalarıyla ciddi bir çalışma başlattı. Ülkemizde köleleştirilmiş bilgisayar IP'lerini tespit edip, gerekli işlemleri yapacağız" dedi.

Bakan Yıldırım, Elektronik Belge Yönetim Sistemleri (EBYS) Zirvesi 2016 etkinliğinin açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin 1980'li yıllarda ilk defa sayısal santralle tanıştığını anımsatarak, bu konunun bir gazete tarafından "Bin 800 kişi aynı anda telefonla görüştü" başlığıyla manşet yapıldığını, bunun büyük bir devrim olduğunu anlattı.

Türkiye'de 1970'li yıllarda acele telefon bağlantısı için 24 saat beklendiğini, aynı anda 3 kişinin konuştuğunu ifade eden Yıldırım, "Telefonla konuşamazdık, birbirimizle kavga ederdik. Onun için sayısal santral önemliydi. Gençlere masal gibi gelir" diye konuştu.

8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın Türkiye'yi dönüştüren bir lider olduğunu dile getiren Yıldırım, sayısal santralle ilgili ilk hamlelerin onun döneminde gerçekleştiğini bildirdi.

Özal'ın, bilgi toplumu olmanın bir ülkenin kalkınması için ne kadar elzem olduğunu ortaya koyduğunu belirten Yıldırım, 1990'lı yıllarda bilişimde ve bilgi iletişim teknolojilerinde dünyanın yakaladığı ivmenin Türkiye tarafından yakalanamadığını, cep telefonunun insan hayatına girdiğini ancak herhangi bir düzenlemesinin olmadığını kaydetti.

Yıldırım, 2001'de hükümetin ilk defa e-Avrupa Eylem Projesi'ne katılma kararı aldıklarını belirterek, "Biz göreve gelir gelmez, ilk yaptığımız iş e-Dönüşüm Türkiye Projesi olmuştur. Bu proje, Türkiye'nin, milletin bilgi toplumuna dönüşümünün başladığı bir süreçtir. Bu sürecin bugün Belgenet'e gelinceye kadar Bakanlığımızın en az 8-10 yasal düzenlemesi var. 2008 sonunda e-Devlet'i kurduk. e-Devlet, eleştiren devletten 'e'leştiren devlete geçiş sürecidir. Kağıttan, bürokrasiden tuşa geçiş dönemidir. Adına da o zaman bürokrasi tuş oldu dedik" ifadelerini kullandı.

Devletin milyarlarca arşivinin küçük bir çipe yerleştirilebildiğini, bu durumun da siber güvenlik tehdidini beraberinde getirdiğini anlatan Yıldırım, burada da boş durulmadığını ve 2012'de siber güvenlik konusunda dünyada farkındalığı ortaya koyan 9 ülkeden birinin Türkiye olduğunu söyledi.

Silahlı Kuvvetlerce Siber Güvenlik Komutanlığı’nın, Bakanlıkça da Siber Güvenlik Kurulu’nun kurulduğuna işaret eden Yıldırım, kamunun önde gelen kritik altyapılarından sorumlu en üst düzey yöneticilerinin bulunduğu Kurul'un, senede iki sefer bir araya gelerek, kararlar aldığını aktardı.

Türkiye'de 2 milyon bilgisayarın köleleştirildiğini ifade eden Yıldırım, şöyle konuştu:

"Türkiye, siber suçlarda dünya ortalamasının ön sıralarında. Siber saldırıların yapıldığı 8. ülke konumundayız. Bu gerçek mi, değil mi? Çünkü Türkiye'deki köleleştirilmiş bilgisayar sayısının oldukça fazla olduğunu düşünüyoruz. Bu konuda Bakanlığımız ciddi bir çalışma başlattı. İşletim sistemlerini sağlayan dünyanın bilinen firmalarıyla ciddi çalışma başlattık. Ülkemizde köleleştirilmiş, çalınmış bilgisayar IP'lerini tespit edip, gerekli işlemleri yapacağız. Vatandaşlarımızın mağdur olmasının, haksız yere suçlanmasının önüne geçeceğiz. Bilgi toplumu hedeflerinde daha yolun başındayız. Gidecek çok yolumuz var."

"AKIL TERİNE YATIRIM YAPMAYA DEVAM EDECEĞİZ"

Türksat'ın kuruluşu ve çalışmaları hakkında da bilgi veren Yıldırım, Türksat'ın en önemli hizmetinin e-Devlet ve milli yazılım olduğunu söyledi. Yıldırım, yerli yazılımların önemine dikkati çekerek, "Yerli yazılımda iyi durumda değiliz ama çok yetkin, çok hızlı yetişen genç nüfusumuz var" değerlendirmesinde bulundu.

Bilişim ve iletişimde çalışanların sayısının 80 bini bulduğunu dile getiren Yıldırım, bundan sonraki işin, burada sinerji oluşturmak, bu gücü ve kabiliyeti markaya dönüştürerek, Türkiye'yi yazılım üssü haline getirmek olduğunu kaydetti.

Hindistan'ın zengin olmadığını ancak bilişimden 100 milyon doların üzerinden GSMH'ya kaynak sağladığını belirten Yıldırım, Türkiye'nin bundan çok daha fazlasını yapacağını çünkü Türkiye'deki ürünlerin, katma değeri çok daha yüksek, mühendislik ve teknolojik seviyesi gelişmiş olduğunu bildirdi.

“BELGENET KULLANICI SAYISI 177 BİNİ AŞTI”

Türksat Genel Müdürü Cenk Şen, EBYS'lerde kurumsal belgelerin yasal mevzuatlara uygun şekilde elektronik ortamda güvenli ve etkin yönetilmesi unsurunun öne çıktığını belirterek, teknolojik ve yasal gelişmelerin sistemde hızla uygulanmasının sürdürülebilirlik açısından önem taşıdığını söyledi.

Şen, Türksat'ın kurumsal hizmet sağlayıcılığı yolundaki çalışmalarının hızla arttığına dikkati çekerek, "Sayın Bakanımızın talimatları ve öngörüleri doğrultusunda 2010 yılında geliştirilmeye başlanan, 2012 yılında hizmete sunulan, bugün itibarıyla 30'a yakın kurum ve 177 binden fazla kullanıcı tarafından kullanılan Belgenet sistemi kullanım alanını her geçen gün artırmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'de birçok kurumun EBYS'yi kullanmaya başladığına işaret eden Şen, buna rağmen kurumların kendi aralarındaki yazışmalarını kağıt ortamında devam ettirdiğini dile getirdi.

Şen, çok az sayıda kurumun Kayıtlı Elektronik Posta (KEP) ile belge akışı sağladığını belirterek, Türksat olarak bu gereksinimi geçmiş günlerde öngörerek ilk günden itibaren kamunun ortak EBYS çözümü olma hedefiyle yola çıktıklarını vurguladı.

Belgenet teknolojisini bu ihtiyacı karşılayan bir çözüm olarak geliştirdiklerini dile getiren Şen, şunları kaydetti:

"Umuyoruz ki yakın gelecekte kurumlar sahip oldukları EBYS'leri kullanarak fiziksel ortamdaki kağıt yönteminden vazgeçerek veri değişimi sağlayabilecekler. Türksat tarafından geliştirilmiş milli yazılım niteliğindeki Arşivnet şu anda hizmete sunulmak üzere. EBYS konusundaki yasal mevzuatlarla uyumunun yanı sıra Arşivnet ile arşiv dökümanlarının elektronik ortamda saklanması, tasniflenmesi ve tüm arşiv sürecinin yönetilmesi öngörülüyor."

Şen, Java platformunda ve EBYS'den bağımsız olarak üretilen Arşivnet'in, tarama modülüyle fiziksel ortamda üretilen evrakları da arşivleme sürecine dahil edebildiğini söyledi.

Söz konusu ürün ile belgelerin "dijital çöplük" olmaktan kurtarılacağına dikkati çeken Şen, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığıyla yürüttükleri e-KKTC projesi kapsamında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki tüm kamu kurumları arasındaki iletişimi çok yakında Belgenet üzerinden yönetmeye başlayacaklarını ifade etti.

Ankara Üniversitesi Rektörü Erkan İbiş ise Ankara Üniversitesi'nin elektronik imza, elektronik arşiv konusunda önemli adımlar attığını ve elektronik imzaya ilk geçen üniversite olduğunu söyledi.

Elektronik arşiv sisteminin, kurumların veriyi doğru değerlendirmesi açısından çok önemli olduğunu vurgulayan İbiş, "Kurumların bilgiyi çok iyi saklaması, hafızasını ve belleğini güçlü tutması gerekiyor. Elektronik bellek, elektronik arşiv konusundaki çalışmalarımız hızla devam ediyor. Bu süreçte en büyük desteğimiz Türksat oldu. Türksat'la beraber çözüm ortağı olma yolunda emin adımlarla ilerleme gururunu taşıyoruz. Bu birlikteliğimiz devam edecek" ifadelerini kullandı.