Dikkatsiz sürüşün en önemli kaynağının cep telefonuyla konuşma geldiğine dikkat çeken Beşerler, "Cep telefonuyla araç kullanma konusunda dehşet boyutlardayız" dedi

Fehime ALASYA

Ülkedeki trafik kazalarının önüne geçilmesinde en büyük faktörün eğifim olduğunu dile getiren Polis Genel Müdürlüğü Trafik Dairesi Müdürü Ahmet Beşerler, trafik konusunun bir an önce eğifim müfredatına girmesi gerektiğini belirtti. Ahmet Beşerler, "Meydana gelen kazaların önlenebilmesi için eğifim şart" dedi.

Beşerler, trafikte seyir halinde iken cep telefonu kullanımı konusunda 'Çok tehlikeli boyutlarda' olduğumuzun altını çizdi. Yol bakım ve onarım çalışmalarının da kaza oranlarına önemli ölçüde etki effiğini dile getiren Beşerler, HALKIN SESİ'ne çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Sürati önlemenin en önemli ve birinci yolunun eğitim olduğunu dile getiren Trafik Dairesi Müdürü Ahmet Beşerler, sabit hız kameralarının ülkede yapılan hızın, süratin önüne geçemediğini belirtti. Polis Basın Subaylığı'ndan alınan raporlara göre ceza listesinde ilk sırada gelen süratin, sabit hız kameraları ile önüne geçilemediğini fakat ölümlü kaza oranını büyük ölçüde azaldığını kaydeden Beşerler, "Trafik kazaları nedenlerinde ilk üç sırayı sürat, yakın takip ve dikkatsiz sürüş oluşturmaktadır. Sürat maalesef en üst seviyededir. Sabit radarlar kendi bulundukları noktada hızı düşürüyorlar, siz eğitimli değilseniz, yeterli bilinçte bir sürücü değilseniz, farkındalığınız zayıfsa o noktaları geçfikten sonra sürafinizi abrıyorsunuz. Bizler de bu noktada kameraları, kazaların en yoğun olduğu, ölümlü kazaların olduğu, başka insanlara tehlike yaratan noktalara takmaya çalışıyoruz. Sürafi önlemenin en önemli ve birinci yolu eğitimdir" dedi.

"DENETİMLERİ ARTTIRARAK ÇALIŞMALARIMIZI YOĞUNLAŞTIRMAKTA KARARLIYIZ"

Kazaların oluş nedenlerinde ilk sırada sürat yer alırken, ayni şekilde cezaların da olduğu ilk sırasında süratin yer almasını, polis teşkilafinın doğru tespitlerine bağlayan Beşerler, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:  

 "Polis örgütü olarak trafik kazaları ile ilgili yapfiğımız analizlerin ve bu analizlere bağlı olarak da yapfiğımız denefimlerin birbiriyle ne kadar örtüştüğünü ve ne derece doğru olduğunu gösterir. Süratten dolayı çok fazla kaza oluyorsa biz de sürate yönelik denefimlerimizi çok yapıyoruz. Biz teşkilat olarak haftanın belirli günlerinde toplu denefimler yapıyoruz. Bu denefimlerde özellikle sürat ve emniyet kemeri üzerinde duruyoruz. Önümüzdeki yıl da sürat, emniyet kemeri, cep telefonu ve alkol konusunda ağırlıklı olarak, bu denefimleri abrarak çalışmalarımızı yoğunlaştırmakta kararlıyız."

"CEP TELEFONU KULLANIMINDA

ÇOK TEHLİKELİ BOYUTLARDAYIZ"

Ada genelinde, trafikte seyir halindeyken cep telefonu kullanımı konusunda oldukça bilinçsiz olduğuna değinen Beşerler, "Bu konuda çok tehlikeli boyutlardayız" dedi. Akademik kariyeri çok yüksek olan bir toplumda yaşadığımıza dikkat çeken Beşerler, tehlikenin boyutunun bilinmediğinden yakındı. Beşerler: "Akademik kariyeri çok yüksek olan bir toplumda yaşıyoruz fakat cep telefonu ile konuşurken algının yüzde 70 azaldığını halen daha kavrayamıyoruz. En yüksek bürokrat veya akademisyenlerimizden tutun da birçok kişi trafikte seyir halinde iken cep telefonu kullanıyor. Dikkatsiz sürüşün de en büyük nedenleri cep telefonudur."

"ÇOCUKLARIMIZ DAHA DOĞMADAN TRAFİKTE"

Eğifim konusundaki bazı çalışmalardan söz eden Beşerler şöyle devam etti "Ehliyet konusunda, gerek ehliyet alma gerekse ehliyet yaşına gelmeden önce çocukların eğitilmesi ile ilgili çalışmalarımız var. Çocuklarımız daha doğmadan trafikte. Hamile kadınlarımız karnı burnunda araba sürüyor, çocuklarımız doğuyor, üç yaşında bisikletleriyle yollara çıkıyor, bisiklet sürüyorlar. Dolayısı ile ehliyetlendirme safhasında gerekli yasal düzenlemeler yapılıyor.

Devletin eğitim müfredati içerisine trafik eğitimini yerleştirmesi lazım. Bugün okullarımızda yok denecek kadar trafik dersi yapılıyor. Polis Genel Müdürlüğü olarak bunu ciddi bir eksiklik olarak görüyoruz. Eğifim parkımızla her yıl 40 ilkokulu yerinde ziyaret edip eğitimler veriyoruz, çocuklara eğitim vererek ehliyet yaşına gelene dek onları eğitmeye çalışıyoruz. Yılda bir olması etkili olsa dahi çok yetersizdir, bu eğifimler sürekli olmalı. Bürokratlardan daha çok siyasilere iş düştüğünü düşünüyorum. Böyle bir eğitimin müfredata girmesini yasallaştırmalılar, bunu bir polifika haline gefirmeliler. Bilimsel çalışmalar yapılmalı, eğifim müfredatı içerisinde sürekli bir trafik eğitimi olmalı. Siyasi otoriteler bunu yasallaştırıp uygulamaya koymalı."

ALKOL KONUSUNDA YAPILAN DENETİMLER CAYDIRICI...

"Alkol ise ap ayrı bir durumdur" diyen Beşerler, yasanın verdiği yetkiyle alkollü sürücülerin ehliyetine el konulmasının, bu suç oranını geçmiş yıllara göre azaldığını belirtti. Mevcut sıkı denetimin, personel sayısının artırılması ile de artacağını dile gefiren Beşerler, personelin denetimlerinin daha etkili ve kalıcı olduğunu kaydeden Beşerler:    "Alkollü kaza oranımız yakaladığımız alkollü sürücü oranına göre çok çok düşüktür. Bu da bize yapılan denetimlerin, verilen cezaların caydırıcı ve engelleyici olduğunu gösteriyor. Alkollü sürücüleri trafiğe çıkmadan veya kaza yapmadan yakalıyoruz." dedi. Gerek polis denefimleri, gerekse sabit hız kamera denetimlerinin mutlak suretle gerekli olduğunun altını çizen Beşerler, mevcut sabit radarların artırılması gibi bir projenin yakın zamanda gündemde olmadığı bilgisini verdi.

"SABİT HIZ KAMERALARI ÖLÜMLÜ KAZALARDA FRENLEME YAPTI"

Sabit hız kameralarının, mevcut noktalarda meydana gelen ölümlü kazalarda düşüş sağladığını dile getiren Beşerler, "Sabit hız kameraların etkisi ölümlü kazalarda frenleme yapfiğı görüldü. 2006 yılında sabit radarlar konulmaya başlandı. On yıl önce ülkedeki araç sayısı ve ölümlü kaza sayısı oranı, 140 bin araç varken, 60-70 insanımızı kaybediyorduk, şimdi şu anda 200 bine yaklaşık trafikte kullanılan araç sayısı varken trafikte verdiğimiz kayıplar 2014 yılında 29 kişi oldu. 2015'te de 28 kişi. Bir kişi azaldı. 2006 öncesiyle kıyaslayınca arada büyük bir fark var. Bu bağlamda sabit hız radarlarının ölümlü kazaların oranındaki düşüşte olumlu bir etken olduğunu düşünüyorum." şeklinde konuştu.

"YOL BAKIMI VE EĞİTİM ÇOK ÖNEMLİ"

Trafikte en önemli unsurların altyapı, mühendislik, eğitim, denetim ve sağlık hizmetleri olduğunu dile getiren Ahmet Beşerler, eğitimin önemini bir kez daha vurguladı ve yol bakım çalışmalarının önemine değindi:

"Yollar yapılırken standartların dünya standartları çerçevesinde belirlenmesi lazım. Yollar bu standartlara göre yapılmalı ve daha da önemlisi yollar yapılıp tamamlandıktan sora bir yolun standardının korunması lazım. Eğer asfaltta çökme olmuşsa o çökmenin ivedilikle giderilmesi gerekiyor. Oto korkuluklar, çizgilerin yapılması ve yenilenmesi, yol kenarları veya refüjlerde olan otların yılda bir kez değil de düzenli olarak temizlenmesi gerekiyor. Standardı koruyacak şeklide bakımların düzenli olarak yapılması gerekiyor. Bu konu dünyaya bir çocuk getirmek, onu sağlıklı, düzgün ve verimli bir şekilde yefişfirmeye benzer, yani bir yolu yapmakla iş bitmiyor, bitmemeli... Trafikte en önemli unsurlar altyapı, mühendislik, eğifim, denetim ve sağlık hizmetleridir. Bence ilk sırada gelen de eğitimdir. Eğer bizler iyi bir eğitim almışsak, iyi bir sürücü veya iyi bir yaya olarak yetişirsek, bilinçli, yasalara uyan bir birey, tehlikeleri kavrayabilecek bir birey olarak yefişirsek, inanıyorum ki, denetimimiz az da olsa, alt yapımız kötü de olsa trafik kazalarında istenilen düzeye geliriz veya durumumuz korur, kötüye gitmeyiz." Kamu spotları ve okuldaki eğifimlerin 2016 yılında da sürekliliğinin olacağını dile gefiren Beşerler, denefimlerin artacağının alfinı çizdi.