Yurdagül Atun

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) milletvekili Özkan Yorgancıoğlu, ürettiğinden fazla tüketilen bir ülkede dışa bağımlılığın olacağını kaydetti. Sendikaların “nerden bulursan bul, öde” mantığının doğru olmadığını ifade eden Yorgancıoğlu, “Eğer parayı bulduğun yer Türkiye’yse onun da talepleri olacak. Tüm bunların görülmesi gerekir” dedi.

Tüm kesimlerin fedakârlık yapması gerektiğine dikkat çeken Yorgancıoğlu, “Pazarlık yapacaksanız ortada buluşacaksınız. Hep sizin istediğiniz olmaz”  şeklinde konuştu.

Halkın seçimden bıktığını vurgulayan Yorgancıoğlu, “Bugün toplum hükümetin sık sık değişmesinden sıkıntı içindedir. Zorunlu olarak seçime gidilirse, ‘bunların hepsini denedik, başkasını mı denesek’ noktasına gidebilir. Tüm partilerin muhtemel gelişmeleri görerek kendini gözden geçirmesi gerek” ifadesini kullandı.

Eski başbakanlardan, CTP Lefkoşa Milletvekili Özkan Yorgancıoğlu, partizanlığın hedeflere ulaşılmasında sıkıntı yarattığını kaydetti. Konuk olduğu bir programda gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Yorgancıoğlu, çarpıcı açıklamalar yaptı.

“Beş yıllığına hükümet olan partinin 1 yılda tüm sorunları çözmesi beklenemez”

Bazı partilerde, ülkeye hizmet etmekten çok bağlı oldukları kesimlere yakın duran ve koltuğu doldurmayı görev olarak addeden kişilerin varlığından söz eden Yorgancıoğlu, “Oysa makamlar halka hizmet için bir amaçtır, siz araç olarak kullanır, halka hizmet edersiniz” dedi. Beş yıllığına hükümet olmuş bir partiden bir yılda tüm sorunları çözmesinin beklendiğini kaydeden Yorgancıoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: 

 “Eleştirme hakları var ancak…”

“Beş yıllığına hükümet olan partinin bir yılda tüm sorunları çözmesi istenir. Gerçekten halka hizmetin ötesinde bir amaç varsa eleştirmek halkın hakkıdır. Eylem yapmasınlar demiyorum ama iktidarların bir süreye ihtiyaçları vardır. Aceleci tavırların istikrarsız yapıya katkı koyduklarına inanıyorum. Çok acımasızca davranabiliyorlar. ‘Acımasız’ kelimesinden çok hayatın gerçeklerinden uzak olduklarını düşünüyorum. Bilgi sahibi olmadıkları için yanlış değerlendirmelerde bulunabiliyorlar.”

“Bulacaksın Birikim Bey, bulmazsan gideceksin Birikim Bey!”

“Nerden bulursan bul” mantığının doğru olmadığına dikkat çeken Yorgancıoğlu, şunları söyledi: “Ne dediler; ‘Bulacaksın Birikim Bey, bulmazsan gideceksin Birikim Bey!’ Üretilenden fazla tüketiyorsan, bir yerlerden geliyordur. Bu Türkiye’yse onun talepleri olacak. Tüm bunların gözetilmesi gerekir. İş çevrelerinin de, sendikaların da bunu görmesi lazım.

“Ben, ‘göç yasasını tamamen kaldıracağım’ demedim”

Herkes beklentileri ölçüsünde davranmasını ister. Ben hiçbir sendikaya ‘göç yasasını tamamen kaldıracağım’ sözünü vermedim. İmkânlar ölçüsünde bunu giderme sözü verdim. ‘İmkânlar budur’ dedim, üstten kesip alta verdim. Ama ‘göç yasasını ortadan kaldıracağım’ demedim. Bütçenin ne olduğu konusunda herhangi bir bilgim yoktu. O yüzden söz veremezdim. ‘Verdin’ diyen varsa yüzleşirim. Bugün sendikaların iddia ettiği gibi yeni işe giren doktor 2 bin 200 TL almaz. Bu başka bir şey. Türkiye’yle veya başka bir ülkeyle mukayese ettiğinde belki bir doktor, bir öğretmen, burada çalışmayı tercih etmezlerdi ama bir nebze de olsa düzelttik. Bir ülkede sorun varsa, o ülkede yaşayan herkesin elini taşın altına koyması gerek. Tüm kesimlerin fedakârlık yapması lazım. Ama ‘nerden bulursan bul, öde’ demek hükümeti zora sokar. Pazarlık yapacaksanız, ortada buluşacaksınız. Hep sizin istediğiniz olmaz. Türkiye’yle de öyleydi. Hep Türkiye’nin istediği de, sizin istediğiniz de olmayacaktır. Dolayısıyla sendikaların istediğinin olabilmesi için fedakârlık yapmaları gerekiyor. Günlük değil, geleceğe yönelik düşünmek lazım.”

“CTP-DP Hükümetinin bozulma sebebi aşırı uyuşmazlık değil…”

Yorgancıoğlu, kendisine yöneltilen bir soru üzerine de CTP-DP koalisyonun bozulma nedeninin “aşırı uyuşmazlık” olmadığını söyledi. Cumhurbaşkanlığı seçimi döneminden sonra Başbakanlık görevini iade ettiğini anımsatan Yorgancıoğlu, süreci şu sözlerle özetledi: 

“Siber partinin cumhurbaşkanı adayıydı ve üçüncü geldi. Hükümet olan partinin adayı, ikinci turda birinci ya da ikinci gelmeliydi. Üçüncü gelmesi, koalisyonun sonunu getirdi. Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında etik olarak görevi bıraktım.”

“Özel sektöre canlılık getirdik” 

CTP-DP koalisyonu döneminin küçümsenmemesi gerektiğini ifade eden Yorgancıoğlu şunları söyledi: 

“Kimse o hükümet dönemimizi küçümsemesin. Dönemimizde 5 bin küsur kişi işe girdi. Yanlış anlaşılmasın, özel sektöre girdiler. İşyeri açanları da sayarsak, toplamda 6 bin insana yeni hayat sağlandı. Özel sektöre canlılık getirdik. Bunları anlatmak kolay değil. Nitekim basın da polemik yaratan olayların peşinden koşuyor. Olumlu haberler medyada çok fazla yer bulmuyor.” 

“UBP, Türkiye’nin her dediğinin altına imza atarım noktasına geldi”

CTP-UBP koalisyonunun bozulma nedenlerini de irdeleyen Yorgancıoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: 

“Gözleyebildiğim kadarıyla UBP hükümete gelsin diye protokole imza attı. Ancak bunu önemsemedi, her fırsatta reddetti. Yani Türkiye’nin her dediğinin altına imza atarım noktasına geldi. Bu da fikir ayrılığı doğurdu.

“Biz sancılı yaşıyoruz”

(CTP içindeki huzursuzluğun sorulması üzerine) Parti içinde farklı sesler olması doğaldır. Herkesin aynı düşünmesi mümkün değil. Hatta farklı sesler güzeldir, ama belli kurallar çerçevesinde olmalı. Halka hizmet adına her partinin değişiklikleri gözlemesi ve kendini yapılandırması gerekir. Biz bu değişimi sancılı yaşıyoruz. Kendi kendini yönetme noktasından bakınca iyi, ama her önerinin reddedilmesi sıkıntı yaratıyor UBP’de de bu sıkıntı var. Ama onlar içlerinde saklıyor. Bizim açımızdan, bu kadar söylem olması parti içindeki sıkıntıları körüklüyor. 

“Halk seçim istemiyor”

Ben şunu söylerim, bugün toplum hükümetin sıkça değişmesinden sıkıntı içindedir. Zorunlu olarak seçime gidilirse, ‘bunların hepsini denedik, başkasını mı’ denesek noktasına kayabilir. Tüm partilerin, muhtemel gelişmeleri görerek kendini gözden geçirmesi gerek. 

Kanıksanmış, algılanmaya açık olmayan konuşmaların tekrarlanarak bir yere varılacağını düşünmüyorum. Bugünkü koşullarda ‘toplumun beklentileri nedir’ diyerek yol haritası çizilmeli. Halk seçimden usandı, seçim istemiyor, iş yapılmasını istiyor. Umarım yapar. 

Şimdi iki parti, 4 bağımsız var. İki tarafın uyuşması zorken, 6 tarafın uyuşması daha da zor. Herkesin beklentisi var. Bunu kişisel beklenti anlamında söylemiyorum. Dolayısıyla bu sıkıntı devam edecek. Ne kadar sürer bilmiyorum.”