Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Emine Dizdarlı, Ulaştırma Bakanlığı’nın “Ercan Havaalanı’nın Yeniden Yapılandırılması kapsamında Türkiye Cumhuriyeti’nden yaptığı Teknik ve Hukuki konularda hizmet alımına” ilişkin ödemenin kimin tarafından yapılacağının sözleşmenin içerisinde yer almadığını ve bu hususun çok ciddi bir eksiklik ve ciddi bir idari ihmal teşkil ettiğini vurguladı.

Dizdarlı, bu nedenle hiçbir yasal dayanağı olmayan Ulaştırma Bakanlığı’nın kararının geri alınması veya iptal edilmesi ve yargı yolunun ivedilikle açılması gerektiğini belirterek, “Ulaştırma Bakanlığı’nın söz konusu kararına tabi şirketlerin devletimiz aleyhine herhangi bir yasal işlem başlatmaları ve davalarında başarılı olmaları halinde, devletimiz ve keza İyi İdare Yasası tahtında sayın Tahsin Ertuğruloğlu doğabilecek zararı ödemek zorunda kalabilirler” dedi.

Ulaştırma Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’na konuyla ilgili çeşitli sorular sorduğunu ancak hiçbirine cevap verilmediğini ifade eden Dizdarlı, “Sayın Tahsin Ertuğruloğlu, bunun tam aksine konuyu saptırarak, bu meblağın devlet bütçesinden çıkmayacağını, bu konunun benim yetki alanım içerisinde olmadığını ve yöntemimi, üslubumu veya edebimi eleştirerek şahsıma yönelik yersiz eleştirilerde bulunmuştur. Kamu vicdanı ve temiz toplum anlayışı gereği sorduğum sorulara cevap verilmesi elzemdir” ifadelerini kullandı.

Dizdarlı, Tahsin Ertuğruloğlu’nun bu hizmet alımı ile ilgili ihaleye çıkmadığını ve İhale Tüzüğü’ne aykırı olarak “elden teklif” almak sureti ile bu şirketlerden hizmet aldığını ifade ederek, bu şekilde hizmet alımı yapılmasının gerek İhale Tüzüğüne, gerekse yasal mevzuata aykırı olduğunu vurguladı ve Ulaştırma Bakanlığı’nın bu yönde aldığı kararın; “usulsüz ve/veya yetkileri aşarak alınan bir karar olduğu gerçeğine istinaden iptal edilmesi gerektiğini” kaydetti.

Dizdarlı, Tahsin Ertuğruloğlu’nun Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği’ne yazdığı yazı tahtında; 11 milyon 250 bin ABD Doları’nın Türkiye Büyükelçiliği tarafından ödenmesini talep ettiğini, ancak bu talebin Türkiye Büyükelçiliği tarafından; “bu hizmetlerin ücretsiz yapılabileceği” gerekçesiyle reddedildiğini de belirtti.

Yüksek Yönetim Denetçisi Emine Dizdarlı, “KKTC Ulaştırma Bakanlığı’nın Ercan Havaalanı’nın Yeniden Yapılandırılması Kapsamında Türkiye Cumhuriyeti’nden Teknik ve Hukuki Konularda Hizmet Alımına İlişkin Raporu” açıkladı.

Dizdarlı, basınla paylaşılan raporun, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve Ulaştırma Bakanlığı’na da gönderildiğini kaydetti.

“Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Yasası’nın; Ombudsmanın basında çıkan haberler, elde ettiği duyumlar ve yaptığı gözlemler sonucu resen harekete geçebileceğini öngördüğünü” ifade eden Dizdarlı, bu yasadan istinaden aldığı duyumlar neticesinde 6 Ocak tarihinde Ercan’daki konu ile ilgili bir açıklama yaptığını anımsattı ve şöyle devam etti:

“Bakanlar Kurulu 14 Ekim 2015 tarihinde, Ö (KI) 449-2105 numaralı kararı ile Ulaştırma ve Haberleşme Hizmetlerinin yeniden yapılandırılması çerçevesinde, KKTC ve/veya TC’den Teknik ve Hukuki Konularda Hizmet Alımına ilişkin bir karar almış ve bu karar tahtında KKTC Ulaştırma Bakanlığı, Sn. Serhat Özçelik’e bir yazı yazıp, mezkur yazı tahtında Bakanlık adına yapılması gereken kontrollük işleri, bilgi akışının sağlanması, müşavirlik ve hukuk hizmetlerinin, Diamond Green Yönetim ve Danışmanlık Hizmetleri Limited Şirketi ile APCO Teknik Müşavirlik ve Taahhüt Anonim Şirketi’nden alınmasına ve bu amaçla söz konusu şirketlere 50 ay süre ile ayda peşin ve net olarak 225 bin ABD Doları (İki Yüz Yirmi Beş Bin Amerikan Doları) toplamda 11 milyon 250 bin ABD Doları (On Bir Milyon İki Yüz Elli Bin Amerikan Doları) ödenmesine ve bu bedellerin T&T Havalimanı İşletmeciliği İnş. Sanayi ve Ticaret Şti LTD tarafından karşılanması gerektiğini bildirmiştir.

Basın açıklaması tahtında, Ulaştırma Bakanı Sayın Tahsin Ertuğruloğlu’na çeşitli sorular sordum.

Sayın Tahsin Ertuğruloğlu, bugüne kadar bu konu ile ilgili birçok açıklama yapmakla beraber, yukarıda belirttiğim basın açıklaması tahtında sormuş olduğum soruların hiçbirine cevap vermemiştir. Sayın Tahsin Ertuğruloğlu, bunun tam aksine konuyu saptırarak, bu meblağın devlet bütçesinden çıkmayacağını, bu konunun benim yetki alanım içerisinde olmadığını ve yöntemimi, üslubumu veya edebimi eleştirerek şahsıma yönelik yersiz eleştirilerde bulunmuştur.

Kamu vicdanı ve temiz toplum anlayışı gereği sorduğum sorulara cevap verilmesi elzemdir.

Bu sorulara cevap verilmediği gerçeğine istinaden, bu husustaki raporu tanzim edip, söz konusu raporu konunun aydınlanması bakımından, KKTC Cumhurbaşkanlığı, KKTC Cumhuriyet Meclisi, KKTC Başbakanlığı, KKTC Ulaştırma Bakanlığı ve kamuoyu ile paylaşmam gerekli hale gelmiştir.”

Emine Dizdarlı, bu bağlamda sorduğu sorularla ilgili yaptığı soruşturma ile ilgili vardığı bulguları şöyle sıraladı:

“TEKLİFİN ELDEN ALINMASI YETKİLERİN AŞILMASIDIR”

“KKTC Ulaştırma Bakanlığı uhdesine düşen bu idari sorumluluğu yurt dışında bulunan şirketlere verirken kararını veya bu konuda karar alırken yasalarla belirlenen kriterleri dikkate aldı mı? Hizmet bedeli, 11,250.000 ABD Dolar (On Bir Milyon İki Yüz Elli Bin Amerikan Doları) olan bu iş ile ilgili neden ihaleye çıkılmadı?

KKTC Bakanlar Kurulu, 32/1983 sayılı Hazine Malları Yasası’nın 7 (3) maddesinin kendisine verdiği yetkiye istinaden, Devlet İhale Tüzüğü’nü Yapmıştır. Bu Tüzüğün 3. maddesi, Tüzüğün kapsamını belirlemekte olup, mezkur Tüzük, tüm Bakanlıkları, Bakanlıklara bağlı daireleri, bağımsız daire ve kuruluşları ve Bakanlıklara bağlı döner sermayeli kuruluşların her türlü mal ve hizmet alımları ve satımlarını, kiralama ve kiraya verme işlemlerini ve onarım ve inşaat işlerini kapsamaktadır.

Bu bağlamda KKTC Ulaştırma Bakanlığı’nın mezkur İhale Tüzüğü’ne tabi olduğu açıktır. Sn. Tahsin Ertuğruloğlu, gerek Meclis Kürsüsü’nde kendisine sorulan sorular çerçevesinde, gerek ise medyada yapmış olduğu birçok açıklamasında, söz konusu hizmet alımı ile ilgili ihaleye çıkmadığını birçok kez kabul etmiş, bu hizmet alımı ile ilgili ‘elden teklif’ aldığını belirtmiştir.

Bu safhada belirtmek isterim ki; İhale Tüzüğü’nün 4. maddesinin 1. bendi tahtında, bu Tüzük kapsamına giren kuruluşların her türlü mal ve hizmet alımları ve satımlarının, kiralama ve kiraya verme işlerinin, onarım ve her türlü inşaat işlerinin, İhale Komisyonu vasıtasıyla yapılması gerekmektedir.

Yine ayni Tüzüğün 2. Maddesi; ‘elden teklif’ alınabilmesinin ön koşulunun ihaleye çıkılmak olduğunu, ihaleye çıkılıp teklife katılan olmaması halinde, İhale Komisyonu Başkanı’nın pek acil olarak kabul edilen mal veya hizmet alım veya satımlarının temin edilmesi veya yapılmasında, mahdut müesseselerden elden teklif alabileceğini öngörmektedir.

Gerek yaptığım soruşturma, gerekse Sn. Tahsin Ertuğruloğlu’nun beyanlarından da görülebileceği üzere, Sn. Tahsin Ertuğruloğlu bu hizmet alımı ile ilgili olarak ihaleye çıkmamış, yukarıda belirttiğim İhale Tüzüğü’nün 2. maddesine aykırı olarak ‘elden teklif’ almak sureti ile bu şirketlerden hizmet almıştır.

Sn. Tahsin Ertuğruloğlu’nun bu şekilde hizmet alımı yapması, gerek İhale Tüzüğüne, gerek ise yasal mevzuatımıza aykırı olup, bu yönde yapılan hizmet alımı Yasa ve Tüzüklerde belirtilen yetkileri aşarak alınmış bir karar olup, usulsüzdür. Bu bağlamda, KKTC Ulaştırma Bakanlığı’nın bu yönde almış olduğu kararın usulsüz ve/veya yetkileri aşarak alınan bir karar olduğu gerçeğine istinaden, iptal edilmesi gerekmektedir.

“BAŞKA ŞİRKETLERİN HİZMET ALIMINDAN HABERDAR OLMALARI MÜMKÜN DEĞİL”

Bakanlık tarafından ihaleye çıkılmadığına göre Türkiye Cumhuriyeti’nde kayıtlı bulunan Şirketler bu durumdan nasıl haberdar oldular? Onlar adına elden teklifi kim veya kimler yaptı?

Yukarıda özetlediğim yasal mevzuattan da görülebileceği üzere, Bakanlıkların yapacakları hizmet alımları ile ilgili olarak ihaleye çıkmaları şarttır. Bu meselede ihaleye çıkılmadığı, ilgili Bakan tarafından da kabul edilmiştir. Bu bağlamda, herhangi bir ihale yokluğunda, bu şirketlerin böyle bir hizmet alımı talebinden haberdar olmaları mümkün değildir.

“ERTUĞRULOĞLU ŞİRKET MÜDÜRÜNÜ MAKAM ARACIYLA ALDIRDI”

Sn. Tahsin Ertuğruloğlu, gerek Meclis kürsüsünde, gerek ise basına yaptığı açıklamalarda, hizmet alımı yaptığı şirketleri tanımadığını belirtmiştir. Ancak, Sn. Tahsin Ertuğruloğlu, Diamond Green Yönetim ve Danışmanlık Hizmetleri Limited Şirketi’nin ortağı ve aynı zamanda müdürü olan Sn. Ömer Elmas’ı birçok kez Ercan Havaalanı’ndan kendi özel makam aracı ile aldırmış ve bu şahısla birçok kez görüşmüştür. Bu bilgiler ışığında, Sn. Tahsin Ertuğruloğlu’nun söz konusu şirket yetkililerini tanımadığını söylemek mümkün değildir.

İhalesiz ve elden yapılan teklifler ışığında Bakanlık nasıl bir karara vardı?

“AÇIKLAMALARA İTİBAR ETMEK MÜMKÜN DEĞİLDİR”

Sn. Tahsin Ertuğruloğlu, İhale Tüzüğü’ne aykırı olmakla beraber, Meclis kürsüsünde ilgili şirketleri tecrübelerine dayanarak seçtiğini belirtmiştir. Diamond Green Yönetim ve Danışman Hizmetleri Limited Şirketi, 09 Aralık 2014 tarihinde, APCO Teknik Müşavirlik ve Taahhüt Anonim Şirketi ise yine aynı tarihlerde kurulmuştur. Söz konusu şirketlerle ilgili hizmet alımı kararı 06 Kasım 2015 tarihinde verilmiştir. Bir başka ifade ile söz konusu şirketlerin kurulması ve söz konusu şirketlere mezkur hizmetlerin verilmesi arasında takriben 11 aylık gibi kısa bir süre geçmiştir. 11 aylık bir şirketin “tecrübeli” olarak addolunması hiçbir surette mümkün değildir. Dolayısı ile Sn. Tahsin Ertuğruloğlu’nun, mezkur şirketleri tecrübelerine istinaden seçtiğini söylemesine itibar etmek mümkün değildir.

09 Aralık 2014 tarihinde toplam 10,000.-TL sermaye ile kurulan Diamond Green Yönetim ve Danışmanlık Hizmetleri Limited Şirketi’nin (Sicil no:950385) ve APCO Teknik Müşavirlik ve Taahhüt Anonim Şirketi’nin ( sicil no: 372319) yöneticileri kimlerdir? KKTC Ulaştırma Bakanlığı, hangi referansı veya kıstası göz önünde bulundurarak böyle bir seçim yaptı?

Sn. Tahsin Ertuğruloğlu, yapmış olduğu açıklama tahtında, bu tür hizmet alımlarında dünya standartlarında ödenen miktarın bu miktarlar olduğunu, ayrıca bu tür hizmetlerin KKTC’de bulunan şirketler veya KKTC’nin idari yapısı tarafından sağlanamayacağını belirtmiştir. İlk olarak belirtmek isterim ki, bu tür hizmetlerin KKTC’nin idaresi bünyesinden ve/veya KKTC’de bulunan şirketler tarafından sağlanamayacağı iddiası doğru değildir.

Şöyle ki; 07 Temmuz 2015 tarihinde, KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı, yazmış olduğu yazı tahtında İnşaat Mühendisi Sn. Peri Yüksel’i, Ercan Havaalanı’nda yapılacak yeni yatırımlardan Terminal Binası Statik Uygulama, Elektrik, Mekanik, Yangın Söndürme, Sıhhi Tesisat, Otopark Havalandırma ve Hava Tarafı Pist, Apron, Taksi Yolları, Karayolları ve Alt Geçit uygulamaları Tünel, Dere Deplasesi Projelerinin denetlenmesinde ve uygulamaya geçilmesi aşamasında söz konusu inşaatların yerinde kontrol edilmesi amacıyla görevlendirdiğini belirtmiştir.

Ercan Havaalanı Yeni Yatırımları ve Projeleri kapsamında aşağıda isimleri verilen Planlama ve İnşaat Dairesi, Sivil Havacılık Dairesi ve Karayolları Dairesi Müdürlükleri Teknik Elemanları görevlendirilmişlerdir.

Görevlilerin isimleri şöyledir:

‘Planlama ve İnşaat Dairesi Sn. Özgenç Yücesan - Elektrik Şube Amiri, Sn. Salih İlkan - I. Derece İnşaat Mühendisi, Sn. Eran Boratan - I. Derece Makine Mühendisi, Sn. Oğuz Akçay - II. Derece Mimar, Sn. Hıfzı Avdan - III. Derece İnşaat Mühendisi, Sn. Simge Eğitmen – Mimar, Sn. Serpil Görçin - İç Mimar.’”

Yüksek Yönetim Denetçisi Emine Dizdarlı, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’nın 3 Eylül 2015 tarihinde T&T Havalimanı İşletmeciliği İnşaat Şirketi ve Sanayi Ticaret Şti Ltd.’e yazdığı yazı tahtında “Ercan Havaalanı Yeni Yatırımları ve Projeleri” kapsamında, bu yazıda ismi verilen Planlama ve İnşaat Dairesi, Sivil Havacılık Dairesi ve Karayolları Dairesi Müdürlükleri Teknik elemanlarının Havaalanı nezdindeki kontrolörlük işlerini yapmak için görevlendirildiğini bildirdiğini kaydetti.

Dizdarlı, yine 24 Eylül 2014 tarihinde, Türkiye Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü İnşaat ve Emlak Dairesi tarafından, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’na yazılan yazı tahtında, Türkiye Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı tarafından oluşturulacak “Yapım İşleri Kontrollük Komisyonu”nun, Türkiye Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü’nün elemanlarının teknik hizmet ve/veya danışmanlığına gereksinimi olacağını, bu komisyona kesin ve uygulama projeleri tamamlanıncaya kadar Yeni Terminal Binası’nın Mimari Projeleri Statik Projeleri, Elektrik Projeleri ve Mekanik Projeleri Birimlerinin her biri için birer tane olmak üzere toplam 4 uzman elemanlarını görevlendirdiğini bildirdiğini işaret etti.

Türkiye Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü’nün, Yeni Terminal Binası’nın Mimari, Statik, Elektrik ve Mekanik Projeleri için kuruluş personelinden Mimar Sevgi Tokgöz, İnşaat Mühendisi Serhan Kır, Makine Mühendisi Kürşad Yılmazoğlu ve Elektrik Mühendisi Muhammet Nayir’i görevlendirdiğini ifade eden Dizdarlı, şöyle devam etti:

“KKTC Ulaştırma Bakanlığı sorumluluğundaki hizmetlerin geliştirilmesine katkı sunmak amacıyla oluşturulan Kontrollük Heyeti içinde yer almak üzere Ercan Havaalanı’nın yeniden yapılandırılması kapsamında yapılacak yatırımlara ilişkin projelerin hazırlanması ve onaylanması sürecinde TC Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Altyapı Genel Müdürlüğü Hava meydanları Etüt Proje Başkanlığı personelinden Şube Müdürü V. Erdem Şentürk’ün görevlendirilmiş olduğu, görevlendirilen personelin gidiş-dönüş, konaklama ve iaşe giderlerinin KKTC Ulaştırma Bakanlığı tarafından karşılanması gerektiği hususu TC Lefkoşa Büyükelçiliği, Yardım Heyeti Başkanlığı tarafından KKTC Başbakanlığına ve KKTC Ulaştırma Bakanlığına bildirilmiştir.”

“KONTROLÖRLÜK HİZMETLERİ ÜCRETSİZ YAPILABİLECEKKEN…”

Emine Dizdarlı, tüm değindiği belgelerden de görülebileceği üzere bugüne kadar kontrolörlük işlemlerinin gerek KKTC Sivil Havacılık Dairesi, gerekse Türkiye Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirildiğini belirterek, bu bağlamda, hiçbir referansa kıstasa veya standarda dayanmadan ve söz konusu kontrolörlük hizmetleri ücretsiz yapılabilecekken bu hizmetin iki özel şirkete astronomik bedellerle verilmesinin hatalı olduğuna dikkat çekti.

Dizdarlı, raporunda “Yurt dışında kurulan bu şirketlerle ilgili herhangi bir araştırma yapıldı mı? Yöneticileri ile ilgili iyi karakter belgesi alındı mı?” diye sorarak, şöyle devam etti:

“Devlet İhale Tüzüğü’nün 16. maddesine göre, ekonomik açıdan en avantajlı teklifin belirlenmesinde kullanılacak kriterler ve bu kriterlere bağlı ağırlıklar, bu Tüzüğe ekli ek-3 tablosunda belirtilmektedir.

Bu bağlamda üç ana kriter şöyledir:

‘Teklif edilen fiyat - buna bağlı olarak en düşük veya en yüksek fiyat, fiyatların keşif bedeli veya geçer fiyatla ilgisi nedir? Mesleki ve teknik yeterlilik - belirtilen evsaf ve şartlara uygunluğu nedir? Mali ve ekonomik durum - son üç yıla ait Gelir ve Vergi Dairesi’ne sunulmuş hesaplar var mıdır?’

“TÜZÜKLERE AYKIRI DAVRANILDI”

Sn. Tahsin Ertuğruloğlu’nun, söz konusu hizmet alımı ile ilgili herhangi bir ihaleye çıkmadığı nedeniyle Sn. Tahsin Ertuğruloğlu’nun yukarıda belirtilen 3 ana kriter ile ilgili herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapmadığı aşikardır. Sayın Tahsin Ertuğruloğlu gerekli belgeleri almayarak veya yöneticiler ile ilgili karakter belgelerini almayarak Tüzüğün 30 (2) (c) maddesine de aykırı davranmıştır.”

Emine Dizdarlı, raporunda son olarak kamuoyunu aydınlatmak maksadıyla hukuki durumu incelemeyi de uygun gördüğünü belirterek, şunları kaydetti:

“Fasıl 149 Sözleşmeler Yasası, KKTC’de Sözleşmelerle ilgili genel ilke ve kuralları düzenlemektedir. KKTC Ercan Havaalanı’nın ‘İşletme Haklarının Devredilmesine İlişkin’ İşletme Hakkı Devri Sözleşmesi Ekonomi ve Enerji Bakanlığı ve T&T Havalimanı İşletmeciliği İnşaat, Sanayi ve Ticaret Şti Ltd arasında aktolunmuş bir sözleşme olup, mezkur sözleşme tahtında KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı, teknik ve denetim konularında muhatap Bakanlıktır. Bu sözleşme tahtında, Taşyapı Taahhüt Sanayi ve Ticaret AŞ ise koordinatör şirkettir.

Esas Sözleşme’nin Denetim ile ilgili olarak 22. maddesi tezekkür edildiğinde, söz konusu madde tahtında Bakanlık tarafından yapılan hizmet alımlarının görevli şirket tarafından ödeneceğine dair herhangi bir hüküm içermediği görülmektedir.

Bir sözleşmenin kurulabilmesi için tarafların karşılıklı irade beyanlarının birbirine uyumlu olması gerekir. Sözleşmeyi oluşturan şartların sözleşmede yer alması önem taşımaktadır. Sözleşmenin kurulması için esaslı noktalarda anlaşmaya varılması zorunlu olup, bunlar saklı tutularak ileriye bırakılamaz.

Sayın Tahsin Ertuğruloğlu, müteaddit kez 11,250.000 ABD Doların (On Bir Milyon İki Yüz Elli Bin Amerikan Doları) T&T tarafından ödeneceğini ve Devletimizin bütçesinden herhangi bir meblağ çıkmayacağını açıklarken, T&T yetkilileri ise böyle bir madde veya şartın sözleşmelerinde bulunmadığını, bu nedenle söz konusu meblağları ödemeyeceklerini açıklamışlardır.

“TÜRKİYE BÜYÜKELÇİLİĞİ ÖDEME TALEBİNİ REDDETTİ”

Sn. Tahsin Ertuğruloğlu’nun söz konusu sözleşme tahtında Devletimizin bütçesinden herhangi bir meblağ çıkmayacağı iddialarına itibar etmek mümkün değildir.

Şöyle ki; Sn. Tahsin Ertuğruloğlu, TC Büyükelçiliği’ne yazdığı yazı tahtında mezkur 11,250.000 ABD Doların (On Bir Milyon İki Yüz Elli Bin Amerikan Doları) TC Büyükelçiliği tarafından ödenmesini talep etmiş, ancak bu talep, TC Büyükelçiliği tarafından bu hizmetlerin ücretsiz yapılabileceği gerekçesi ile reddedilmiştir.

Sn. Tahsin Ertuğruloğlu’nun TC Büyükelçiliği’ne yazdığı bu yazı, mezkur 11,250.000 ABD Dolarının (On Bir Milyon İki Yüz Elli Bin Amerikan Doları) ödenmesinin T&T’nin yükümlülüğünde olmadığını bildiğini göstermektedir. Keza, Sn. Tahsin Ertuğruloğlu, sözleşmenin bu meblağın T&T tarafından ödenmesine cevaz verdiğine gerçekten inansaydı, başka mercilerden bu meblağın ödenmesini talep etmeyecekti. Gerek Sn. Tahsin Ertuğruloğlu, gerek ise T&T şirketi, bugüne kadar ödenen meblağların şerh düşerek ödendiğini belirtmiştir. Bundan da anlaşılacağı üzere, taraflar arasında 11,250.000 ABD Doların (On Bir Milyon İki Yüz Elli Bin Amerikan Doları) kimin tarafından ödeneceğine dair ihtilaf mevcuttur. Tarafların ödeme ile ilgili irade beyanlarının birbirlerine uygun olmadığı açıkça görülmektedir.

Hizmet alımına ilişkin ödemenin kimin tarafından yapılacağı ile ilgili şartın sözleşmenin içerisinde yer alması gerekirdi. Daha önce de belirttiğim üzere, sözleşmede böyle bir şart veya koşul bulunmamaktadır. Bu husus, çok ciddi bir eksikliktir ve ciddi bir idari ihmal teşkil etmektedir. Bu nedenle hiçbir yasal dayanağı olmayan KKTC Ulaştırma Bakanlığı’nın kararının geri alınması veya iptal edilmesi ve yargı yolunun ivedilikle açılması gerekmektedir. Ulaştırma Bakanlığı’nın söz konusu kararına tabi şirketlerin Devletimiz aleyhine herhangi bir yasal işlem başlatmaları ve davalarında başarılı olmaları halinde, Devletimiz ve keza İyi İdare Yasası tahtında Sayın Tahsin Ertuğruloğlu doğabilecek zararı ödemek zorunda kalabilirler.”