BAŞVURU İÇİN 15 YIL: Yurttaşlığa başvuru için 15 yıl kuralı geliyor. Yeni Yurttaşlık yasasının meclisten geçmesinin ardından ülkede 15 yıl yasal çerçeve içinde yaşam süren yabancılar yurttaşlık için başvuru hakkı elde edecek

ÜÇ BACAKLI SİSTEM: İçişleri ve Çalışma Bakanı Gürpınar, Ülkedeki yabancıların gündelik yaşamını kolaylaştırmayı hedefleyen politikalarının üç bacak üzerine oturacağını açıkladı. Buna göre, yabancılar önce daimi ikametgah, sonra beyaz kimlik ve son olarak vatandaşlığa başvuru hakkı kazanacak

DAİMİ İKAMETGAHIN KOŞULLARI: Gürpınar: Ülkemizde 6 yıl çalışma, iş kurma ve oturma izniyle ikamet eden yabancılar, güvenlikle ilgili koşulları da yerine getirmeleri şartıyla daimi ikamet hakkına sahip olacaklar. Bu hakka elde edenlere beyaz kimlik verilecek

YASALAR 9 AYDA GEÇECEK: Gürpınar Yurttaşlık Yasası ve onun omurgasının oluşturan diğer tüm düzenlemelerin 9 ay içinde yaşam bulacağını kaydetti. Gürpınar, Hükümetin de ilgili bakan olarak kendisinin de en hassas olduğu konulardan birinin Vatandaşlık Yasası olduğunu vurguladı

Baykan Gürses ÖZDAĞ

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Aziz Gürpınar, hükümet programında öngörülen yasal düzenlemeler ve çalışmaların takvime bağlandığını söyleyerek, bu takvime uyacaklarını kaydetti. Gürpınar, kendi bakanlıklarına ait yasal düzenlemelerin belirtilen takvimde hayata geçirileceğini belirterek, görevlerini en iyi şekilde yapma konusunda kararlı olduklarını vurguladı. Gürpınar, Yurttaşlık Yasası, Sigorta ve İhtiyat Sandığı yasalarında değişiklik ile işçi sağlığı güvenliği konusunda ciddi çalışmalar içinde olduklarını anlatarak, ortaya konulan takvim içerisinde tüm düzenlemelerin hayata geçirileceğini ifade etti.

Gürpınar, önemli çalışmalarından birinin de beyaz kimlik kartı olduğunu söyleyerek “Ülkemizde çalışma, iş kurma veya oturma izniyle yasal bir statüde uzun yıllardır bulunmakta olan yabancı uyruklu kişilerin gündelik yaşamlarına kolaylıklar getirmeyi hedefliyoruz”  ifadelerini kullandı. Yabancı uyrukluların yurttaşlığa başvuru süresine ilişkin açıklamalarda da bulunan Gürpınar, “Yurttaşlık Yasası üzerinde geçmiş hükümet döneminde üzerinde epey çalışıldı. Yurttaşlığa başvurmak için öngörülen süre 15 yıldır” dedi.

Soru: Çalışma ve İçişleri bakanlıklarının çalışmalarını üstlendiniz. Nasıl yetişebiliyorsunuz?
Gürpınar: Bundan önce olduğu gibi verilen görevi en iyi şekilde yerine getireceğim. Görev alanı ve kapsama alanı genişledi. Oldukça büyük bir yük ortaya çıkmış oldu. Ama bunu en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan kurulu bir yapı vardı. Biz o kurulu yapıyı hiç bozmamaya çalıştık. Şu anda birleştirilmiş vaziyetteki bakanlığın bakanlık müdürü hala Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın eski binası ve kurumsal yapısı içinde görevine devam ediyor. Daire müdürlerimiz görevine devam ediyor. Bize çok faydalı olan eski müsteşarımız şu anda büyük katkı yapıyor. Onlarla konuşarak bir planlama yaptık.

Soru: Hükümet programında bir takvimleme var. Görev alanlarınız için ilk 6 ay ve sonrasında 9 ayda sonlandırmanız gereken görevleriniz var. Çalışmalar nasıl ilerliyor?

Gürpınar: Başladığımız ve sürdürdüğümüz çalışmalardı. Sıfırdan başlamadık. Belirli bir olgunluğa getirdiğimiz çalışmalardı, şimdi hız verdik. Bu takvim çerçevesinde bütün bu çalışmaları gerçekleştireceğiz. Örneğin Daimi İkamet Yasa Tasarısı şu anda Meclis alt komitesinde görüşülmeye başlandı. Çarşamba günü görüşülecek ve Meclis’e sunulacak. Hedefimiz Ekim ayı bitmeden Daimi İkamet Yasası’nın Genel Kurul’dan geçmesidir


Soru: Daimi İkamet Yasasının içeriğinde neler var?

Gürpınar: Ülkemizde çalışma, iş kurma veya oturma izniyle yani yasal bir statüde uzun yıllardır bulunmakta olan yabancı uyruklu kişilere gündelik yaşamlarına kolaylıklar getirmeyi hedefliyoruz. Ülkemizde 6 yıl çalışma, iş kurma ve oturma izniyle ikamet eden yabancılar diğer bazı koşulları da örneğin güvenlikle ilgili koşulları da yerine getirmeleri şartıyla daimi ikamet hakkına sahip olacaklar. Bu hakka sahip olduktan sonra kendilerine beyaz kimlik diye tanımladığımız belge verilecek. Ülkeye serbestçe giriş çıkış şartı taşımadan, vize cezasına düşme endişesi taşımadan bunları yapabilecekler. Serbestçe çalışabilecekler. 3 yılda dairenin belirleyeceği bir formatta kendi beyanları üzerine bilgilerini güncelleyecekler.

Soru: Bu konudaki düzenlemeyi vatandaşlık konusunda nasıl kullanacaksınız? İkamet Yasası kapsamından yararlanan bir yabancının vatandaş olmasının önü de mi açılacak?

Gürpınar: Vatandaş olma hakkının kriterlerini elde edebilmek için gerekli süreyi bu statüde geçirecekler. Bu statüyü geçiren bir insan vatandaşlığa müracaat etme hakkının ortadan kaldırmayacak. Vatandaşlığa müracaat etmenin daha farklı kriterleri olacak. Örneğin daha uzun bir süre burada kalma gereksinimi olacak. 6 yılını tamamlayıp daimi ikamet hakkını elde eden kişiler, bundan sonraki süreçte vatandaşlık hakkını elde etmek için geçireceği süreleri bu statüde geçirecek. ‘Vatandaşlık Yasası’nın kriterlerini elde ettiği zaman da başvuru yapabilecek. Yabancı kişiler şu an işsizlik kapsamının dışında yer alıyor. Kendilerinden işsizlik sigortası primi kesilmiyor ve bir menfaat de verilmiyor. İşsizlik sigortası kapsamının dışındadırlar. Yabancı uyruklu kişilerde daimi ikamet hakkını elde ettikten sonra işsizlik kapsamına da girecekler, prim kesintileri yapılacak ve işsiz kalmaları halinde vatandaşlarımız gibi aynı haklara sahip olacaklar. Bu tür imkanlardan da yararlanabilecekler.

Soru:  Hükümet programında Yeni Yurttaşlık Yasasının 9 ay içinde hayata geçireceğiniz yer alıyor. Çalışmalar ne düzeydedir?

Gürpınar: Yabancılarla ilgili ilk 9 ayda 3 yasadan oluşan bir paket vardır. Daimi İkamet Yasası, Yabancıların Çalışma İzinleri Yasası ve Yurttaşlık Yasası… Bunlar bir paket halindedir. Biz öncelikle ve ivedilikle Daimi İkamet Yasası’nı öne aldık. Bu yasa üzerinde bir konsensüs vardır. Önemli bir kesimin de beklentisidir. Onları rahatlatacak. Yurttaşlık Yasası ile ilgili tartışmaların sonlanmasını beklerken bu hakkı elde edebilecek insanların da gündelik yaşamlarının rahatlatmak istedik. Yabancıların Çalışma İzinleri Yasası da ülkemize ilk kez bu yasal düzenlemeler yapıldıktan sonra çalışmak amacıyla gelecek olan kişilerde aranacak bazı kriterleri düzenleyecek. Üçlü paketin sonuncusu da Yurttaşlık Yasası olacak. Sırayla bunları sonuçlandıracağız. Yurttaşlık Yasası üzerinde geçmiş hükümet döneminde üzerinde epey çalışıldı. Yurttaşlığa başvurmak için öngörülen süre 15 yıldır. Komite ve Genel Kurul çalışmalarında nihai şekli nasıl olur onu bilemiyorum.

Soru: Geçmişte vatandaşlık konusu çok suiistimal edildi. Bu konudaki yol haritanız nedir?

Gürpınar: Benden önceki Bakan Teberrüken Bey, bu konuda ciddi kurallar olması için çok büyük bir hassasiyet gösterdi. O dönemde konulan bir takım kriterler var. Biz onları uygulamaya devam ediyoruz. Vatandaşlık verilmesi birkaç değişik şekilde oluyor. Biri otomatik olarak gerçekleşen, idarenin inisiyatifinde olmayan bir statüdür, o da eşten dolayı alınan vatandaşlıklardır. Bu idarenin onay vereceği bir konu değildir. Yabancı uyruklu bir kişi bir vatandaşımızla evlendiği zaman 1 yıl sonra yurttaş olma hakkına sahip oluyor. Olağanüstü güvenlikle ilgili koşullar yoksa olabiliyor. Rutin olarak süren şeylerdir bu durum. Bakanlık onayıyla ve Bakanlar Kurulu kararıyla yapılan vatandaşlıklar da var. Bakanlar Kurulu ile vatandaşlıklar çok istisnai hallerdir. Biz göreve geldikten sonra Bakanlar Kurulu kararıyla vatandaşlık yoktur. Teberrüken Bey döneminde 1 veya 2 tanedir. Bakanlık onayıyla olan vatandaşlıklar ise yurttaşlık yasasının öngördüğü kriterleri taşıyan kişilere değerlendirme sonrası verilen vatandaşlıklardır. Geçmiş yıllarda en fazla istismar edilen bakanlık onayı ve Bakanlar Kurulu kararıyla olan vatandaşlıklardı. Bakanlar Kurulu kararıyla geçmiş yıllarda bir defada 1500 kişinin vatandaş edildiğini de yaşadık. Şu anki uygulamada benden önceki Sayın Bakan döneminde uygulanan kriterlere uygun olarak aynı şekilde bir uygulama içindeyiz. Herhangi bir istismara yol açmayacak şekilde düzenlemeyle götürüyoruz.

Soru: Sosyal Sigortalar ve İhtiyat Sandığının ciddi ekonomik sorunları var. Bu konuda neler yapacaksınız? Sağlıklı bir yapı oluşturabilecek misiniz?

Gürpınar: Sosyal Sigortalar kurumumuzun çok geçmişten günümüze taşınan sorunları vardır. Mali yükleri vardır. Dönem dönem bu olumsuz mali tablosunun düzenlenebilmesi için çeşitli müdahaleler yapıldı. Bunların en önemlisi Sosyal Güvenlik Yasası’dır. Yasanın olumlu yönde sonuç yaratacağı öngörülen temel kuralları vardı. 1 Ocak 2008’den sonra ilk kez çalışma yaşamına katılacak olan insanları kapsıyordu. Kamu-özel ayırımı gözetmeyen bir yasaydı. İlk önemli adım orada atıldı. Aynı kriterlere haizdirler. Hepsi aynı koşullar altında yatırım yapıyor. 2012 yılında yeni bir düzenleme daha yapıldı. O yasal düzenlemelerin olumlu etkileri 2017 yılı itibariyle alınmaya başlanacak. Sosyal Sigortalar’da önemli sorunlardan birisi gerçek ücretler üzerinden yatırım yapılmamasıdır. O konuda da hem denetim sistemimizde daha etkin bir düzenlemeye gidiyoruz hem de yasal düzenlemede de bunu önlemeye çalışıyoruz. Olabildiğince azaltmayı düşünüyoruz


Soru: Çalışanların sigortalara yatmayan primleri nedeniyle sıkıntıları oluyor. Yatırımlarını yapmayan işletmenin mağduru çalışanlar oluyor. Bunu nasıl aşacaksınız?

Gürpınar: Eskiden takip edilen belki imkânsızlıktan dolayı yapılamayan bir sistem vardı. Yatırım yapılmadığında bunu takip edecek bir sistem maalesef olmadığı için uzun yıllar bu vaziyette devam ettikten sonra bunların bir anda geri alınması pek de mümkün olamayabilir. Bize tek yol yasal olarak mahkemeye gitmek kalıyor. Mahkemeye de gittiğimiz zaman yine istediğimiz sonucu istediğimiz süre içinde alamıyoruz. Bunu daha kısa bir takip sistemi ile 2 ay bir yatırımın yapılmaması halinde hemen devreye girip müdahale etmeyi sağlayacak bir denetim sistemi öngörüyoruz. Sorun daha büyümeden işin başında müdahale etmeyi hedefliyoruz. Ödenemeyecek boyutlara ulaşıyor.

Soru: Belediyelerin ciddi sorunları var. Belediyeler Yasası hükümetin gündeminde… Çalışmalar ne durumda?

Gürpınar: Bu hem belediyelerin mali yapısını sürdürülebilir olmaktan çıkardı hem de çalışanların büyük bir mağduriyet yaşamasına neden olmaktadır. Sosyal güvenlik kurumlarımıza da çok olumsuz etki yaratmaktadır. Onların da mali yapısını da olumsuz olarak etkilemektedir. Belediyelerin toplamda Sosyal Sigortalara 75-80 milyon civarında borcu vardır. Önemli sayıda belediyemiz tarafından güncel yatırımlar da yapılmamaktadır. Ciddi rakamlardır. Belediyeler Yasası’nda değişiklik öngörüyoruz. Devletin belediyelere yaptığı katkı payı vardır. % 8.5 oranındaki kısmı belediyelere nüfusları oranında dağıtılmaktadır. Bu devlet katkısını bir miktar artırmayı öngörüyoruz. Ama bunu yaparken de yatırımı yapılmayan kesintiler için bu yatırımları güvence altına alabilmek için otomatik olarak katkı payından kesilmesini öngörüyoruz. Bir yandan katkı payını artıracağız ama bir madde getirerek 2 ay boyunca çalışanların sosyal güvenlik yatırımları yapılmazsa da 3. ay doğrudan bu kesinti sağlanacak. Düzenleme Meclis’te görüşülmeyi bekliyor. Gelecekte bu konuda sorunla karşı karşıya kalmayacağız. Önceden olacak borçlarla ilgili de uygun bir taksitlendirme yapmayı öngörüyoruz.

Soru: Şu anki yetkiniz bunlara müdahale etmenize izin vermiyor mu?

Gürpınar: Şu anda direkt müdahale etme yetkimiz maalesef yoktur. Diğer işverenleri olduğu gibi belediyeleri de ancak mahkemeye verebiliyoruz. Mahkemeye gitmek yoluyla da bu paraların tahsil edilmesi mümkün değildir.
Soru: İşçi sağlığı ve iş güvenliği yasasında değişiklik de gündeminizde…

Gürpınar: Ceza ve yaptırımlar yetersizdir. Ölümlü kazalarda bile tamamen işverenin tamamen ihmalinden kaynaklanmış olduğu kesin olsa bile o işverene verilecek ceza yasa kapsamında sınırlıdır. O cezaları hem para cezası hem de hapislik cezası bağlamında artırılmasını istiyoruz. İş sağlığı ve güvenliği uzmanlarının yetki ve sorumlulukları daha net şekilde tanımlanacak. Devlet ihalelerine katılım konusunda da gösterilecek performansa dayalı olarak işletmelere olumlu bazı avantajlar getirmeyi de hedefliyoruz.

Soru: Asgari ücret politikanız ne olacak?

Gürpınar: Asgari Ücretler Yasasında üzerinden bir değişiklik öngördük. Büyük oranda tamamladık. Komisyonun yapısının daha geniş ve katılımcı olmasını sağlayacak değişiklikler öngörüldü. Bir de özel sektördeki ücret rejimine belli noktalarda müdahaleyi içeren maddeler içermektedir. Özel sektörde ücret rejimine baktığımız zaman çok yoğun bir şekilde asgari ücret düzeyinde bir yoğunlaşma söz konusudur. Önemli sayıda çalışanın ücretlerinin asgari ücretten beyan edildiğini görmekteyiz. Bunlardan bir kısmı gerçekten asgari ücret düzeyindedir. Ama bir kısmının gerçekte aldıkları ücret daha yüksektir fakat resmi kurumlara bildirimleri asgari