Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında kamu görevlilerinin 2016-2017 yıllarına ilişkin mali ve sosyal haklarını belirlemek üzere yürütülecek olan toplu sözleşme görüşmelerinin ilk toplantısında Sendika Başkanları taleplerini dile getirdi.

Ankara'da kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarını belirlemek üzere yürütülecek olan toplu sözleşme görüşmelerinin öncesinde sendika üyeleri arasında yer tartışması yaşandı. Saat 11.00'da başlaması planlanan toplantı yaşanan gerginlik sebebiyle 11.40'ta başladı.

ALİ YALÇIN

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Reşat Moralı Toplantı Salonu'nda başlayan toplu sözleşme görüşmelerinde konuşma gerçekleştiren Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, kamu görevlilerinin toplu sözleşme süreci toplantılarından beklentileri olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:

"3 milyon 200 bin kamu görevlisinin, kamu görevlilerinin emeklisi olan 1 milyon 900 bin ile 5 milyonu aşan bir kitlenin, eşlerini ve çocuklarını da sayarsak 20 milyon insanı doğrudan ilgilendiren çok önemli bir süreci başlatmış durumdayız. 2016-2017 için 2 yıllık 4-6 aylık süreci ifade eden toplu sözleşme sürecimizde 2016 yılı için yüzdelik olarak 8+8 toplamda 16.64 yüzdelik zam talebimiz var. Taban aylık 150 TL, 2016 için taban aylık yansıtılmasını talep ediyoruz. Refah payı olarak 2015 yılındaki büyümenin yüzde 50'sinin yansıtılmasını talep ediyoruz. Enflasyon farkı olarak da 2016 yılında hedeflenen enflasyonun değil gerçekleşen enflasyonun dikkate alınmasını talep ediyoruz. 2017 yılı için ise 7+7 olmak üzere toplamda 14.49 yüzdelik zam teklifimiz var. Taban aylık için 100 TL taban aylığa yansıtılması teklifimiz var. Refah payı olarak adaletin sağlanması açısından 2017 yılındaki büyüme oranlarının 3'er aylık dilimlerinin tamamının maaşlara yansıtılması, enflasyon farkının da bu anlamda verilerek çalışanların enflasyona ezdirilmemesi, enflasyonu ezen bir maaş düzeninin bu masadan temin edilmesine ilişkin tekliflerimiz söz konusudur."

Emekli kamu görevlilerinin de beklenti içerisinde olduklarını belirten Yalçın, "Onun için emeklilere ilişkin bu masadan önemli kazanımlar çıkmalıdır. Bu anlamda aile yardımı konusunun emeklilerde olması gerekliliğini ifade ediyor ve kamu çalışanlarının bankalardan aldıkları promosyonların emekliler içinde olması gerektiğini ifade ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Cuma namazı için izin konusunun son derece önemli olduğunu kaydeden Yalçın, şöyle devam etti:

"Diyanet İşleri Başkanlığı'nın cuma namazı vakitlerini kamu işverenine göre değil, kamu işvereninin Cuma günü verdiği öğle arası izninin Diyanet İşleri Başkanlığı'nın ilan ettiği ezan vaktine göre ayarlanması gerektiği ve onun süresinin 2 saat tutularak Anayasa'da temel haklardan olan din, vicdan hürriyetinin vazgeçilmezi olan ibadet hürriyetinin bu manada sağlanması gerektiğini ifade ediyorum."

2005 yılından sonra göreve başlayan personele bir derece verilmesi konusuna da değinen Yalçın, "Bu masadan mutlaka ama mutlaka 2005 yılından sonra göreve başlayan personelin bir derece konusunun çıkması gerektiğini ifade ediyorum. Sözleşmeli personele mutlaka ama mutlaka kadro verilmesi gerekiyor. 4C'li personelin kadro müjdesini beklediğini ifade ediyorum" dedi.

Yaz dönemi eş durumu tayinlerinin kamu görevlileri açısından en önemli başlığı taşıdığına dikkat çeken Yalçın, şu ifadeleri kullandı:

"Burada eşi özel sektörde çalışan kamu görevlilerine 3 yıl şartı koşuluyor. Bunun çok insani olmadığını, o yüzden mutlaka eşlerin bir araya gelmesini sağlayacak, anayasanın aile bütünlüğüne olan hükmüne atıfta bulunacak ve onun bir nevi yerine gelmesini sağlayacak şekilde eski haline dönüştürülmesini talep ediyorum."

İSMAİL KONCUK

Türkiye Kamu-Sen Başkanı İsmail Koncuk ise, toplu sözleşme dönemlerinin umut bağlanan dönemler olduğunu ancak umutlara cevap bulunan dönemler olmadığını belirterek şunları söyledi:

"Kamu çalışanlarını enflasyona ezdirmemek bir marifet değil. Çünkü enflasyon oranında zam zaten 0 zam demektir. Kamu çalışanlarının, emeklilerin gelirlerinin yerinde sayması demektir. 2014 yılında 8.2 enflasyon gerçekleşmiş ama kamu çalışanlarının ortalama zammı 5.2'de kalmıştır. Oradan bir yüzde 3'lük alacağımız kalmıştır. Yıllardır toplu sözleşme yapıyoruz. 254 sayfalık toplu sözleşme metnimiz var. Kamu çalışanlarının problemlerini çözmek adına fazla mesafe alamadığımızın ciddi bir göstergesidir. Türkiye Kamu-Sen olarak bu toplu sözleşme farklı olsun istiyoruz."

İktidarın 4C'lilerle inatlaştığını iddia eden Koncuk, "Bu masadan 4C'lilere kadro çıkmalıdır. Türkiye'de çalışma hayatı delik deşik hale getirildi. Bunlar artık bu masada çözümlenerek artık konuşmayacağımız konular arasında yer almasını talep ediyoruz. 2014 ve 2015 yılı kayıplarımızın telafi edilmesini istiyoruz. Geçmişten alacağımız var. 2015 yılından alacaklarımızın tahsilini istiyoruz. 2015 yılında kamu işçisine 11.3 yapan iktidarın kamu çalışanlarına ve emeklilerine yüzde 6 zammı açıklaması lazım. Oradan bizim 5.3 alacağımız var. Bundan hareketle 2016 yılında yüzde 22 oranında zam, 100 TL taban aylığına zam istiyoruz. 2014-2015 alacağımızın 4 eşit taksitle telafi edilmesini istiyoruz. Bu masadan 2014-2015 kayıplarımız telafi edilmeden varılacak hiçbir anlaşmayı doğru saymadığımızı şimdiden ifade ediyoruz. 2017 yılında yüzde 10+10, 150 TL taban aylığına zam istiyoruz" dedi.

LAMİ ÖZGEN

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'ndaki toplu sözleşme görüşmelerini protesto için bakanlığa yürümek isteyen gruba polis müdahalesi sırasında gaza maruz kaldığını kaydeden KESK Başkanı Lami Özgen ise, gazlı saldırıyı protesto ettiğini söyleyerek şöyle devam etti:

"Bu hükümetin uzun zamandır KESK'e yönelik tavrını kınıyorum. Artık yeter. Bugün bizzat bana 2 defa yakın mesafeden biber gazı sıkılıyor. Aynı Türkiye'nin içinin çatışma amaçlı karıştırıldığı gibi bugün aynı manzara burada bize karşı uygulanmıştır."

Kamu çalışanları ve emeklileri açısından taleplerini dile getiren Özgen, "Toplu sözleşme 2014 kayıplarımız karşılandıktan sonra 2016-2017'ye yönelik görüşmelere geçilmelidir. En düşük maaş alan kamu emekçisinin 13. derecenin 1. kademesindeki bir hizmetlinin maaşı 2 bin 900 TL'ye çıkarılmalıdır. Bununla birlikte kira yardımı net olarak öne çıkmalıdır ve talebimiz 395 TL'dir. Aile eş yardımı aylık 290 TL'dir. Çocuk yardımı her çocuk için 232 TL'dir. Asgari ücret tutarında yılda 2 ikramiye verilmelidir. Ayrıca ulaşım için aylık abonman bilet ücreti ödenmelidir. 4B ve 4C statüleri hemen kadroya alınmalıdır ve herkes için güvenceli iş, güvenceli gelecek olgusu çalışma yaşamında sağlanmalıdır" ifadelerine yer verdi.