Sempozyum öncesinde konuştuğumuz Yeşilay Başkanı Prof. Dr. İhsan Karaman, Türkiye’deki bağımlılığın haritasını çıkardı, bonzainin bilinmeyen yönlerini anlattı, gençlerin nasıl korunacağı konusunda tüyolar verdi.

TÜRKİYE, SİGARA YASAĞINDA ÖRNEK ÜLKE

“Dünyada sigaradan dolayı her yıl altı milyon kişi ölüyor. Türkiye’de ise yılda 120 bin kişi. İnsan sigara içtiği zaman çevresine de zarar veriyor. Sigara yasağındaki yeni düzenlemelerle birlikte hastane ve okul bahçelerinde, çocuk parklarında, cami avlularında, AVM’lerin çıkış kapısı önleri ve yakınlarında, restoran ve kafelerin açık bölümlerinin belli kısımlarında sigara içmek yasaklanacak. Burada çocuk parkları çok önemli. Pasif içicilikten en fazla etkilenenler çocuklar. Vücut bu zehirli dumana karşı daha da savunmasız. Çocuğun oyun oynadığı bir alanda bu zehirli dumanı yayarak hem çocukları mağdur duruma sokmak hem de onları sigara içmeye özendirmek, merak uyandırmak normal karşılanacak bir durum değil.

Türkiye, Dünya Sağlık Örgütü ve diğer sağlık otoritelerince dünyada sigara yasağı ve düzenlemeleri konusunda örnek ülke olarak gösteriliyor. Biz de yeni düzenlemeyi destekliyoruz. Sigara yasağına uymada ve denetimlerde zafiyetler meydana gelebiliyor. Burada duyarlı vatandaşlarımıza da büyük görev düşüyor. İçilmemesi gereken bir alanda yasağa uymayarak sigara içen birini doğru bir üslupla uyarmak her duyarlı insanın görevi.”

POLİS VE BASIN DİKKAT ETMELİ

“Sosyal medyada bazı sahte hesaplar üzerinden bonzai pazarlanıyor. Dernek olarak Facebook’a uyarı gönderdik. Bu içerikleri yayından kaldırmasını istedik. Henüz bir cevap gelmedi. Bununla ilgili Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ve Radyo Televizyon Üst Kurulu’na (RTÜK) da başvurduk. Bu içeriklere müdahale edilmesi gerektiğini belirttik. Polis ve basın bu konuda dikkatli olmalı. Polis, uyuşturucudan yakalananları ifşa etmemeli. Basın ise haber yapmamalı. Uyuşturucuyla ilgili Türkiye’de son aylarda bir uyanış var. Buna karşılık devlet de refleks geliştirdi. Yedi bakanlık ve Yeşilay bir araya gelerek üst koordinasyon kurulu kuruldu ve geçtiğimiz günlerde Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından uyuşturucu eylem planı açıklandı. Eylem planında Yeşilay’ın da önerileri var ve düzenleyeceğimiz sempozyum bu anlamda ulusal koordinasyonu da güçlendirecek.”

İstanbul, bu hafta içinde büyük bir sempozyuma ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Uluslararası Uyuşturucu ve Halk Sağlığı Politikaları Sempozyumu, 29 Eylül-1 Ekim günleri arasında Türkiye Yeşilay Cemiyeti tarafından Wow Istanbul Hotel&Convention Center’da düzenlenecek. 50 ülkeden bini aşkın bilim adamının katılacağı etkinlik, dünyada uyuşturucu alanında yapılacak en büyük sempozyumlardan biri.

Yeşilay Başkanı Prof. Dr İhsan Karaman ile sempozyum öncesinde bir araya geldik. Karaman, Türkiye’de uyuşturucu kullanım yaşının 11-12’ye düştüğünü, bu yüzden de sempozyumun kritik bir görev üstlendiğini söylüyor: “Milli gelirin artması uyuşturucu kullanımını etkiliyor. Yani zenginleştikçe uyuşturucuyu alıp kullanma olasılığı artıyor. Eğer bir ülkede kullanım yaşı 11-12’ye düşüyorsa tehlike çanı çalıyor demektir. Sempozyumda bunun önlemlerini tartışacağız.” İşte Karaman’ın anlattığı diğer gerçekler... 

EN BÜYÜK KONFERANS OLACAK

“Türkiye Yeşilay Cemiyeti olarak tütün ve tütün ürünleri, alkol, uyuşturucu maddeler, kumar ve teknoloji bağımlılığıyla mücadele ediyoruz. Her biri için ses getiren sempozyumlar yapıyoruz. Yeşilay sadece önerilerde bulunan bir kurum değil, aynı zamanda halk sağlığı örgütü olduğu için arka planımızda mutlaka bilimsel kanıt olması gerekiyor. Sempozyumlar, bu noktada devreye giriyor. Uluslararası Uyuşturucu ve Halk Sağlığı Politikaları Sempozyumu, bağımlılık alanındaki üçüncü etkinlik olacak. Uyuşturucu küresel bir problem. Alkol ve sigaraya göre daha hızlı felakete sebep oluyor. Yeşilay olarak tüm dünyadan binlerce insanı bir araya getirip sorunu tartışacağız. Bu yüzden yakın tarihte dünyada yapılan en büyük uyuşturucu konferansı olacak. Uyuşturucuya talebi azaltmak için neler yapılabilir, satışı engellemenin yolu nedir, rehabilite edilenleri nasıl yönlendirmeli gibi pek çok konuyu konuşacağız. Sonucunda ise ortaya çıkanlar bir kitap halinde basılıp pek çok dile çevrilerek tüm dünyayla paylaşılacak. Bir de ‘İstanbul Deklerasyonu’ başlıklı bir mesaj yayınlayacağız.” 

BONZAİ TEK DOZLA BİLE ÖLDÜREBİLİYOR

“Tüm bilinen uyuşturucular arasında son dönemlerde en popüleri bonzai. Dünyada 2009’da, Türkiye’de ise 2011’de illegal ilan edildi. Genellikle Uzakdoğu ülkelerinden Türkiye’ye giriyor ve bir kilo hammaddeden bin ton üretildiği için çok ucuz. Bonzai doğal bir ürün değil, laboratuvar ortamında üretiliyor. Gençleri tuzağa düşürmek için esrara benzetilerek satılıyor. Ürün pazara çıkıp illegal ilan edildiği anda ertesi gün laboratuvarda o uyuşturucuyu üretenler ürünün formülündeki tek bir halkayı değiştiriyor ve yeniden pazara sürüyor. Hukuk, yasağı kimyasal formülüne göre tanımladığı için illegal olmaktan çıkıyor ve aynı madde tekrar pazara giriyor. Bu açıktan faydalanarak 150’den fazla çeşit Türkiye’de pazarlanmış. Bu madde ‘ölüm tribi’ denilen bir etki yaratıyor. Bunu kullananlar ölüm korkusu yaşamaya başlıyor. O anda da kendine ya da çevresindekilere zarar veriyorlar. Sentetik olduğu ve içindeki dozaj ayarlanamadığı için bazen tek dozla da öldürebiliyor ya da bağımlı hale getirebiliyor. AMATEM gibi bağımlılık tedavi merkezleri son bir yılda kendilerine başvuran madde bağımlılarının yüzde 80’inin bonzaiden geldiğini açıklıyor. Ucuz ve ulaşımı kolay olduğu için artarak ilerliyor.”

ARTIK ZOR ULAŞILAN BİR ŞEY DEĞİL

“Alkol ve uyuşturucu kullanımında Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında çok daha alt sıradayız ama sigarada ilerideyiz. Kullanımın nispeten az olmasında gelenek-göreneklerin ve dinin de frenleyici etkisi var. Üç türde de her yıl kullanma yaşı düşüyor. Türkiye ve dünyada uyuşturucuya başlama yaşı 11-12’ye düştü. Çünkü ulaşım kolaylaştı. Küreselleşme yüzünden çocuk ve gençler dünyanın diğer ucundaki akranlarının neler yaptığını biliyor, uyuşturucunun genç yaşta kullanılmaya başlandığını görüyor. Öğrenmek, aynı zamanda merak ve ilgi uyanması anlamına geliyor. ‘Bir de ben deneyeyim’ diyebiliyor. Öte yandan uyuşturucu eskiden zor ulaşılan, çok pahalı bir üründü. Şimdi ise 3-5 liraya temin edilenler var. Oysa eskiden 12 yaşındaki bir çocuğun harçlığı yetmezdi. Uyuşturucu endüstrisi sigara ve alkolde olduğu gibi yeni pazarlar arıyor ve giderek daha küçük yaşları hedef alıyor. Çünkü bu sayede uzun yıllar o çocuklara satacağını biliyor. Son olarak ise Türkiye’de milli gelirin artması da kullanımda çok etkili. Zenginleştikçe uyuşturucuyu alıp kullanma olasılığı artıyor.” 

BABA FİGÜRÜ ÇOK ÖNEMLİ

“Herhangi bir maddeye bağımlı olan gençler üzerinde yapılan araştırmalar bir gencin hayatındaki üç eksikliğin onu bağımlılığa ittiğini göstermiş. İlki, gençler enerji dolu ve bunu makul bir şekilde boşaltamazlarsa bağımlılığa yönelebiliyor. Ayrıca her genç kendini göstermek, ifade etmek ister. Kendisini evde özgürce ifade edenler bağımlılığa yönelmiyor. Evde baba figürü bağımlılık için çok önemli. Baba boşluğunun olduğu ailelerin çocukları daha çok bağımlı hale geliyor. Aile içinde sevgi-saygıya önem verilmeli.”