Dünkü duruşmada İddia Makamı beş tanık dinletti. İlk tanık olarak kürsüye çıkan Araç Muayene Müfettişi Süleyman Karacaali, sanığa ait aracı kontrol ettiğini, kazaya neden olacak teknik bir arıza olmadığını tespit ettiğini söyledi. Aracın sürülebilir durumda olduğunu kaydeden Karacali, sadece ön kısmında hasar oluştuğunu söyledi. Tanığın bu ifadesi üzerine savunma, sanığın kaçmadığını, isterse sürülebilir durumdaki aracı ile gidebileceğini, ancak kaçmayıp polisi beklediğini söyledi.

“Barda içki aldık ama içmedik”

Karacaali’nin ardından sanık Zenginses’in kız arkadaşı ve kaza anında sanık ile birlikte aynı araçta olan Gizem Cangil tanık kürsüsüne çıktı. Cangil, sanığın, erkek arkadaşı olduğunu belirttikten sonra şunları söyledi: 

“O gece Ali beni evden aldı. Birlikte Surlariçi bölgesinde bulunan Narniya isimli bara gittik. İçkilerimizi aldık, ama içmedik. Bir süre kaldıktan sonra çıktık. Ali beni eve bırakacaktı. Zephyr Bar önünde geldiğimizde aniden kız karşımıza çıktı.” 

“Kararsızdı”

Tanık Cangil, İddia Makamı’nın Asya Rıdvanoğlu’nun tam olarak o esnada nerede olduğuna dair soru sorması üzerine ise “Yolun ortasındaydı. Elinde bir şeyler vardı ve elini sallıyordu. Kararsız gibiydi. Aniden geri dönüp koştu ve o esnada kaza oldu” dedi. Cangil, kazanın ardından Alayköy çemberinde durup polisi beklemeye başladıklarını anlattı. Polisin geldiğini ve sanığı aldığını söyleyen Cangil, kaza esnasında sanığın gözlük takıp takmadığı sorusuna karşılık ise “Gözlük takmıyordu, ama gözlüğü vardı” dedi. 

Kazadan önce sanık ile kısa bir tartışma yaptıklarını anlatan Cangil, bir arkadaşında alkol aldığı için tartıştıklarını söyledi.

“Psikolojik tedavi görüyorum”

Cangil’in ardından kaza gecesi Zephyr Bar’da olan ve Asya Rıdvanoğlu’na aracın çarptığı anı gören tanık Ayça Karadoğan ise şunları söyledi: 

“Arkadaşlarımızla Zephyr bara gittik. Ben yola bakar tarafta oturuyordum. Asya’yı gördüm. Masadan kalkıp dışarı çıktım. Arabasına doğru gidiyordu. Yolun ortasına kadar gitti, ancak aniden döndü. O esnada araç ona çarptı. Sonra havalandığını gördüm. Bu olaydan sonra yedi aydır psikolojik tedavi görüyorum.” 

Karadoğan, Asya’ya çarpan aracın modeli ve rengini görmediğini ifade ederek, çok hızlı olduğu için görmediğini söyledi.

“Kaçmayın, plakanızı aldım”

Kaza mahalline 50 metre uzaklıktaki apartmanda yaşayan Sadi Müezzin de evde olduğunu, büyük bir gürültü duyduğunu belirterek şunları söyledi: 

“Çok güçlü bir çarpma sesi duydum. Balkona çıktım. Kırmızı bir aracın içerisinde iki kişinin bağrıştığını duydum. Bir şeyler olduğunu anladım. Aracın ön ışıklarından biri de kırıktı. ‘Kaçmayın, plakanızı aldım’ diye bağırdım. Bu şekilde bağırınca araç ışıklarını kapatıp Alayköy çemberi yoluna döndü. Aşağı inip baktığımda kaza olduğunu öğrendim. Tarlanın içinde kesik baş görünce polisi aradım. Polis olay yerine gelince aracın gittiği yönü tarif ettim.”

İlk testte 115 ikinci testte 111 promil alkol çıktı

Tanık Müezzin’in ardından Lefkoşa Trafik Şubesi’nde görevli polis memurları Ahmet Ateş ile Alkan Olgu tanık kürsüsüne çıktı. Polis memurları kaza gecesi Metehan yolunda devriye gezdiklerini, Zephyr Bar’a doğru bir ambulansın siren çalarak gittiğini görmeleri üzerine peşine takıldıklarını ve kaza yerine gittiklerini söylediler. Polis memurları, görgü tanıklarından aracın gittiği yeri öğrendiklerini ve sanığı 500 metre ileride park etmiş şekilde tespit ettiklerini, karakola götürdüklerini anlattılar. Polis memurları, sanığa alkol testi yapıldığını, ilk testte 115, ikinci testte ise 111 promil alkol olduğunun belirlendiğini anlattılar.

Tanıkların dinlenmesinin ardından mahkeme, yeni tanıklar hazırlanması amacı ile duruşmayı 12 Mart tarihine erteledi.