KTÖS binasında gerçekleşen toplantıya, KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil, Örgütlenme Sekreteri Besim Baysal ile sözkonusu olayda adı geçen Zümrütköy İlkokulu Beden Eğitimi Öğretmeni Ahmet Ertay katıldı.

Toplantıda, KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil ve Zümrütköy İlkokulu Beden Eğitimi Öğretmeni Ahmet Ertay açıklama yaptı.

ELCİL “KTÖS OLARAK ŞİDDETİN HER TÜRLÜSÜNE KARŞIYIZ”

KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil yaptığı açıklamada,  uzun bir süreden beri Hükümet ile bazı medya mensuplarının öğretmenlerin itibarlarıyla ilgili bir takım söylem ve eylemlerde bulunduklarını ileri sürerek,  bunların bilinçli olarak yapılmakta olduklarını savundu.

Bu kapsamda geçen haftalarda Zümrütköy İlkokulu’nda görevli Beden Eğitimi Öğretmeni Ahmet Ertay’ın, “bir çocuğa şiddet uyguladı” şeklinde basında günlerce haksız yere suçlandığını kaydetti.

Zürütköy İlkokulu’na giden sendika yetkililerinin okul, okul aile birliği ve aile ile görüşerek  sözkonusu şiddet olayının gerçek olmadığını ortaya çıkardığını söyledi.

“KTÖS olarak şiddetin her türlüsüne karşıyız. Bunun doğru olmadığı ve meslektaşımız Ahmet Ertay’ın da böyle bir eyleme girişmediğini söylüyoruz” diyen Elcil, yaptıkları araştırmada Ahmet Ertay hocanın Güzelyurt bölgesinde aktif birisi olarak zaman zaman bölgeye giden siyasilere bölgenin sorunlarını ‘parmağını arkasına saklanmadan’ dile getirdiğini kaydetti.

Elcil, okulda yaşandığı iddia edilen olayın perde arkasında, Ahmet Ertay’ın Mill Eğitim Bakanı Kemal Dürüst’ü ilk bakanlık döneminde “Zümrütköy İlkoklu’nda yapılan inşaat ve bazı faaliyetler nedeniyle eleştirmesinin“ bulunduğunu ileri sürdü.

Bugünkü basın toplantısını, geçen hafta Zümrütköy İlkokulu’nda yaptıkları basın toplantısına medya temsilcilerinin katılmaması üzerine düzenlediklerini ifade eden Elcil, toplantıda olayda mağdur edilen öğretmeninin de katılımıyla kamuoyunu doğru bilgilendireceklerini söyledi.

“Biz öğretmenlere şiddet uygulanmasına karşıyız. Sadece öğretmenlere de değil şiddetin her türlüsüne karşıyız. Bu çerçevede bu konuda bir ihbar var ise sendika olarak bunun üzerine gitmeye her zaman varız” diyen Elcil, bu kapsamda bazı basın mensupları tarafından insanların ‘çamur at izi kalsın’ anlayışı ile internet sitelerinde de haksız yere suçlanmalarını doğru bulmadıklarını ifade ederek, yapılan yanlışın düzeltilmesini istediklerini belirtti.

İlgili şahısların Ahmet Ertay’a özür borcu bulunduğunu da ifade eden Elcil, sessiz kalarak olaya çanak tuttuğunu iddia ettiği Eğitim Bakanlığı’nı da protesto etti.

ERTAY “ZÜMRÜTKÖY İLKOKULU’NDA KESİNLİKLE HERHANGİ BİR ŞİDDET OLAYI YAŞANMADI”

Zümrütköy İlkoklu Beden Eğitimi Öğretmeni Ahmet Ertay ise, Zümrütköy İlkokulu’nda herhangi bir şiddet olayının yaşanmadığını dile getirerek, yaşandığı iddia edilen şiddet olayının öncesi hakkında bilgi vermek istediğini söyledi.

Açıklamasında Kemal Dürüst’ün ilk Milli Eğitim Bakanlığı döneminde Zümrütköy İlkokulu’na dam izolasyonu ile bir çardak yaptığını ileri süren Etay, izlolasyon yapıldıktan sonra damın içerisinden elektrik geçen aydınlatma bölümünden yeniden akıttığını, çardağın da geçen sürede çürüyerek tehlike arz ettiğini savundu.

“Çocuklar elektriğe kapılsa, üzerine kalas düşse sorumlusu kim olacaktı” diyen Ahmet Ertay,  geçen süre içerisinde sürekli yetkililere bu olasılıkları belirttiğini ifade etti.

5 Aralık tarihinde Zümrütköy İlkokulu’nda yaşanan olaya değinen Ahmet Ertay, o gün 2’inci sınıfların beden dersi olduğu bir saatte çocukların kendi arasında bir tartışma yaşandığını ve yere düşen bir kız çocuğun, onu kaldırmaya çalışan diğer çocuğun yüzüne tekme attığını kaydetti.

Olayı beden dersinin yapılacağı alana geldiğinde öğrendiğini ve tekme atan çocuğa kızdıktan sonra derse geçtiğini belirten Ahmet Ertan, sonrasında ise, evine giden öğrencinin yaşanan olayı babasına farklı anlattığını söyledi.

Bunun üzerine okul yönetimi ile temasa geçmeyen babanın direkt polis ve bakanlığa gittiğini anlattı.

Olayın bunun üzerine geliştiğini belirten Ahmet Ertay, polise giderek olayı anlattığını; aynı günün öğleden sonrasında ise öğrenci velisinin kendisini ‘özür mahiyetinde’ telefonla aradığını kaydetti.

Kendisini arayan basın kuruluşuna olayı anlattığını da dile getiren Ahmet Ertay, daha sonra ise Bakanlık Teftiş Dairesi’nden arandığını ve bakanlığa davet edildiğini aktardı.

Ertesi gün Bakanlığa gittiğinde olayı Teftiş Dairesi Müdürü ile İlköğretim Dairesi Müdürü’ne de anlattığını ve her ikisinin de “Bakan Dürüst’e gitmesini” söylediğini ancak kendisinin bunu yapmadığını belirten Ertay, daha sonra bakanlığın olayın üzerine gidileceği açıklamasını yaptığını ve olayı yazan kişinin de haberi yazmaya devam edeceğini öğrendiğini anlattı.

Ertay,  bu olayın sözkonusu kişinin kendisi hakkında bugüne dek yaptığı 3’üncü haber olduğunu da savundu.