Uzun bir aradan sonra eğitimin başladığına, çocukların, okul ve  öğretmenlerine kavuştuğuna işaret eden Saner, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı’nın koordineli çalışması sonucu yüzyüze eğitimi, önlemler içinde başlattıklarını söyledi.

Bu eğitim yılının geçmiş yıllara oranla çok farklı şartlarda başladığına vurgu yapan Saner, covid önlemleri yanında, yeni açılan okullar ve dersliklerle önemli bir potansiyel yakaladıklarını ifade etti.

Saner, “ Hükümetimizin, ilk günden beri en önemli gündem maddelerinden birisi olan yüzyüze eğitim için arkadaşlarımız çok büyük çaba sarf etmişlerdir. Yüz yüze eğitimin yerini başka hiçbir şey alamaz” dedi.

Hükümetin, ülkenin geleceği için her türlü önemli almaya devam edeceğini ifade eden Başbakan Saner, muhalefetin ise somut öneri ve fikirlerle katkı koymak yerine sadece eleştirme yolunu tercih ettiğini belirtti.

Saner, “ Kendi dönemlerinde kitap dağıtamayan bakanlık yerine şimdi 7 tane okulun açılışına gerçekleştiren bir bakanlık… Kamu-Özel işbirliği içinde bir planlama ile bunu hayata geçirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Özel okullarla eğitime katkı koyan ailelere teşekkür ediyoruz” dedi.

Sürdürülebilir eğitim için aşılanmanın önemine vurgu yapan Saner, şu ana kadar ülkeye 672 bin doz aşı gelmesine rağmen toplumun sadece yüzde 50’sinin aşılandığını hatırlattı.

Saner, halka aşı olma çağrısını yineledi; “Aşıyı teşvik edici kampanyalar ve çalışmalar ortaya koyduk. Herkesi aşı olmaya çağırıyorum. Aşı kampanyalarına katılmak gerekir” dedi.

Başbakan Saner, seğreltilmiş eğitimden, tam kapasite eğitime geçmek için çalışmaların da sürdüğünü söyledi.

Pandeminin ekonomiye yönelik etkilerinin sorulması üzerine Saner, özellikle PCR konusunda maliyeye önemli bir yük geldiğini ifade etti.

Saner, “ Bu yükü aşı olarak, atlatabileceğimizi yinelemek isterim” dedi. 

Yurtdışından öğrenci gelmesi ile ilgili ciddi bir artış yaşandığına işaret eden Saner,  bu amaçla, toplumsal bağışıklık için 45 bin doz aşının hazır tutulduğunu açıkladı.

Devletin ödemekle yükümlü olduğu maaşlar ve gelir- gider dengesi açısında bazı sıkıntıların bulunduğunu kaydeden Saner, “ Kendi örtülü ödeneğimden sağlık hariç tek kuruş harcanmamıştır. Tüm kaynaklar Sağlık Bakanlığı bütçelerine aktartılmıştır. Test yağılması için araç alımları dahil… Bütün yatırımlar neredeyse iptal edildi, sağlığa aktarıldı” dedi.

Soru üzerine KIB-TEK’in ihalesiz alım yapmasından rahatsızlık duyduğunu açıklayan Saner, ancak 20 Eylülde ihalenin tamamlanmasından sonra yakıt sıkıntısının ortadan kalkacağını söyledi.

Saner, asgari ücretin hayat pahalılığı oranında belirlenmesini istediklerini belirterek, “4 örgütün kendi aralarında anlaşması durumunda bugün ya da bu hafta içinde asgari ücret konusunda bir karara varılacak” dedi.

Meclisin açılması konusunda UBP içinde bir sorun görmediğini belirten Saner, hükümet ortağı partiler içinde yaşanan bazı sıkıntıların, oturuma yansıyıp yansımayacağını göreceklerini söyledi.

UBP Kurultayı’nın 30 Ekim’de yapılacağını ve herkesin sağduyulu hareket edeceğinden şüphe duymadığını ifade eden Saner, ülkede covid için kural koyarken, UBP’nin 17 Bin 500 kişi ile tek merkezde kurultay yapmasının yanlış olacağını söylediğini hatırlattı.

Saner, “ Nihayet anlaştık. 17 Bin 500 kişiyi iki günde toplayacağız. Yeni vizyonlarımızı ortaya koyacağız. Bizler KKTC’yi serbest bölgeye çevirme çalışmamızı başlattık. Tamamlanınca paylaşacağız. KKTC artık neden serbest bölge olmasın?” şeklinde konuştu. 

Meclis’te 4 Ekim’de erken seçim önergesinin gelebileceğini ifade eden Saner, kurultayı başarı ile geride bırakıp artık erken seçime hazırlanacağını söyledi.

 Saner, “ Hedefimiz belli, vizyonumuz  belli… Bunları sahaya yansıtarak, yolumuza devam edeceğiz. Kurultayı kişiselleştirmeden, görüşlerimle yolumu yürüyeceğim. Üyelerimizin de bunu takdir edeceğine inanıyorum. Yeniden genel başkan olarak, bir bütün içinde hareket edeceğiz” dedi.

Soru üzerine Saner,  önce kurultayı tamamlayıp, son seçime hazırlanacaklarını, her kararı da parti yetkili kurullarında değerlendireceklerini sözlerine ekledi.