AB ile Türkiye arasında gerçekleştirilen ve mülteci krizinin çözümü konusunda anlaşmayla sonuçlanan zirvenin "perde gerisine" ilişkin haber Rum basınında geniş yer buldu.

Fileleftheros gazetesi: “Paket Haline Getirme Süreci – Lefkoşa AB-Türkiye Anlaşmasıyla Rahat Bir Nefes Aldı, Zorluklar Haziran’da” başlıkları altında verdiği haberinde, AB ile Türkiye arasında mülteci krizinin çözümü konusunda imzalanan anlaşmada, Güney Kıbrıs’ın zarar görmeden çıktığını, buna karşın önümüzdeki aylarda Kıbrıs sorunuyla Türkiye’nin AB müzakere başlıklarının ilişkilendirilmesinin yeniden gündeme geleceğini iddia etti.

Gazete, Haziran ayında yapılacak AB Zirve Toplantısı’nda Türkiye ile imzalanan anlaşmanın uygulanmasının değerlendirilmesinin gerçekleşeceğini belirtirken, Türkiye’nin, Kıbrıs sorunu ve açılmayan müzakere başlıkları konusunda baskı yapmak istemesi durumunda anlaşmayı uygulamada boşluklar bırakmasının yeterli olacağını öne sürdü.

Donmuş müzakere başlıklarının Türkiye ve bazı AB ülkeleri tarafından yeniden gündeme getirileceğini ileri süren gazete, başlıkların açılmasının Kıbrıs sorunuyla ilişkilendirilmesi olasılığının yüksek olmasından ötürü Rum tarafının daha organize hareket etmesi gerekeceğini belirtti.

Haberde, Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk’un uzlaşı sağlanmasında büyük rol üstlendiği ve dondurulmuş müzakere başlıklarının açılmasının Türkiye’nin Ankara Protokolü ve diğer yükümlülüklerini yerine getirmesi durumunda mümkün olabileceği görüşünü tam anlamıyla benimsediği belirtilerek, Tusk’un bu tutumunun Fransa, İngiltere ve diğer AB ülkelerinden de destek gördüğü iddia edildi.

Gazete ayrıca, Türkiye’nin Tusk’a yönelik iki büyük hata yaptığını, ilk hatanın, bir önceki zirvede Tusk’u es geçerek Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Hollanda Dönem Başkanlığıyla temasta bulunmaları, ikinci hatanın ise Kıbrıs’taki temasları sonrasında Türkiye’yi gitmek için havalanan uçağını önce Yunanistan’a inmek zorunda bırakmaları olduğunu da öne sürdü.

RUM HÜKÜMETİ VE SİYASİ PARTİLER SONUÇTAN MEMNUN

Gazete bir diğer haberinde, Rum Hükümeti adına Sözcü Nikos Hristodulidis’in dün yaptığı açıklamada AB-Türkiye zirvesinde varılan anlaşmadan duyduğu memnuniyeti dile getirdiğini yazdı.

Habere göre Hristodulidis konuya ilişkin açıklamasında, “Türkiye’nin ilk kez AB sürecinde Kıbrıs sorununu karşısında bulduğunu ve artık Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğünün AB’ye katılım hedefinde engel teşkil ettiğini hissettiğini” iddia etti.

Hristodulidis, beş müzakere başlığının açılmamasının “olumlu bir unsur olduğunu ve bunun sadece Güney Kıbrıs’ın değil tüm AB’nin görüşü olduğunu” savunarak “Türkiye’nin zirveden yarım saat öncesine kadar beş başlığın açılmasını talep etmeyi sürdürdüğünü” öne sürdü.

Rum Meclisi Başkanı Yannakis Omiru ise konuya ilişkin açıklamasında, Türkiye’nin, AB sürecinin “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tanıması, Ankara Protokolünü uygulaması ve Kıbrıs sorununa AB ve BM parametreleri temelinde çözüm bulunmasına katkı sağlamasından geçtiğini anlaması gerektiğini” iddia etti.

Omiru, “başlıkların açılması için hazırlıklar yapılacağı ancak bunların mevcut çerçevede olacağının vurgulanması ve AB’nin başlıkların açılması yönündeki eylemlerinin üye devletleri bağlamadığı ifadesinin Kıbrıs Cumhuriyeti’nin çıkarlarını yeterli düzeyde koruduğu” değerlendirmesinde bulundu.

DİSİ’nin açıklamasında AB-Türkiye zirvesinin sonuçlarından duyulan memnuniyet dile getirilerek Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, izlediği tutum sebebiyle tebrik edilirken, AKEL’in açıklamasında da “daha kötü gelişmelerden kaçınıldığı ve 2016 yılında müzakere başlıklarının açılması konusunda Güney Kıbrıs’a yönelik baskıların artmasının beklendiği” ifade edildi.

DİKO partisi ise açıklamasında, anlaşmanın bir rahatlama sağlamasına karşın Türkiye’nin istediğini aldığını iddia ederek, Kıbrıs sorununda tutum değiştirmesi için hangi teşvikin kaldığı sorusunu gündeme getirdi.

Parti ayrıca, gelişmeleri yönetebilmek için önceden strateji belirlenmesi gerektiğini belirtirken, Vatandaşlar İttifakı da açıklamasında benzer bir görüş ortaya koydu.

Vatandaşlar İttifakı ayrıca, dondurulmuş hiçbir başlığın açılmamış olmasından memnuniyet duyduğunu belirtti.

EDEK partisi ise, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin fonksiyonsuz olmadığını, egemen ve etkin bir devlet olduğunu kanıtlayabileceği bir fırsatı kaçırdığı” eleştirisinde bulundu.

Kathimerini gazetesi ise konuya ilişkin haberini: “Anlaşmanın Perde Gerisi ve Kıbrıs’ın Başarısı” başlığı altında verirken, Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk’un AB-Türkiye anlaşmasının sağlanmasında oynadığı role dikkat çekti.

Gazete, Rum heyetinin yoğun temaslarında kırmızı çizgilerini net biçimde ortaya koyduğunu, bu görüşlerin AB üyesi devletler ve Tusk tarafından anlayışla karşılandığını belirttiği haberinde, Fransa’nın 33’üncü başlığın açılmasına onay vermesinin de anlaşmaya büyük etkisi olduğunu savundu.