ABD’nin, takip amacıyla, Londra ile uzlaşı içerisinde, Güney Kıbrıs’ın sözde “Münhasır Ekonomik Bölgesi” içerisine Ağrotur İngiliz Üsleri’ne giden denizaltı kablolar döşediği iddia edildi.

Fileleftheros gazetesi manşetten verdiği ve iç sayfasında ayrıntılarını aktardığı haberinde, Amerikanların, adadaki üslerden yararlanarak takipleri için Kıbrıs’ı kullandığını savundu.

ABD’nin İngilizlerle birlikte, Kıbrıs’ı takip merkezi olarak kullanarak, dikkatlerini de bölgeye odaklayarak, iletişim mekanizmaları yerleştirdiğini ve aynı zamanda bunları geliştirdiğini öne süren gazete, bilgilere göre Amerikanların, Londra ile uzlaşı içerisinde Güney Kıbrıs’ın sözde “Münhasır Ekonomik Bölgesi (MEB)” içerisine, Ağrotur İngiliz Üsleri’ne giden denizaltı fiber optik kablolar döşediğini savundu.

Güvenilir bilgilere göre bu denizaltı kablolarının iletişimlerle ilgili olduğunu yazan gazete, temel hedefin, bölgenin, özellikle deniz araçları (su altında ve yüzeyde hareket eden her şey) ve iletişimin kontrolü olduğunu iddia etti.

Her şeyi takip edip kontrol edeceklerini yazan gazete, bu durumun, tüm bölgeye erişimle, Kıbrıs’ta bir “Big Brother” yarattığı değerlendirmesinde bulundu.

Amerika’nın, kabloların “deprem ve tsunamileri” kaydedeceği gerekçesini ortaya attığını belirten gazete, konuyla ilgili kaynakların, bunun pek inandırıcı gelmediği ve Amerikanların resmi olarak kabloların amacını belirtmediğini söylediklerini aktardı.

2017 Şubat-Mart döneminde, kabloların döşenmesi için CS Global Sentinel gemisinin kullanıldığını belirten gazete, geminin 6 Şubat tarihinde Girit’teki Suda üssünden hareket ederek bölgeye ulaştığını ve 27 Mart tarihine kadar sözde “MEB” içerisinde kaldığını yazdı.

ÜSLERE DE ALTYAPI

Güvenilir kaynaklara göre, Ağrotur’da, kablolardan geçecek ve üslere gidecek tüm verilerin kullanılması için altyapı inşa edilmekte olduğunu savunan gazete, İngiliz şirket Carillion’un, İngiliz Savunma Bakanlığı’nın ihalesini kazanarak binanın yapımını üstlendiğini iddia etti.

90 milyon sterline mal olacak 10 bin metrekarelik binanın, bölgede İngilizlerin İletişim Merkezi olacağını ileri süren gazete, bunun, aslında sadece İngilizlerin değil, kabloların sahibi Amerikanlara da ait olacağını iddia etti.

Gazete Ağrotur’daki binanın iki yıla tamamlanacağını belirtti.

Bilgilere göre, karadaki işi İngilizlerin, denizdeki işi de Amerikanların üstlendiğini savunan gazete, çalışmanın bedelini Amerikanların mı, yoksa iki ülkenin hükümetlerinin mi üstleneceğinin bilinmediğini yazdı.

Gazete haberinde, İngilizlerin son dönemde Ağrotur’daki hava üssünü yükseltme yoluna gittiğini ve çeşitli iyileştirmeler yaptığını da savundu.

RUM DIŞİŞLERİ ONAY VERDİ

Öte yandan haberinde, Amerikanların, kablolar konusunda “Kıbrıs Cumhuriyeti”ne bilgi verme yükümlülükleri olmadığını belirtseler de, ABD’nin Güney Kıbrıs Büyükelçiliğinin, Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis’e konuyla ilgili bilgi verdiğini yazdı.

Kasulidis’in de rıza gösterdiğini kaydeden gazete, konunun, öngörülen hukuki süreçten geçmeksizin, sadece Dışişleri Bakanınca ele alındığını aktaran gazete, Güney Kıbrıs’ın, ilgili yasada öngörüldüğü üzere tüm meseleyi incelemeden rıza gösterdiğini yazdı.

Konunun siyasi boyutu ve Güney Kıbrıs’ın ne kazanıp kaybedeceği ihtimalinin ötesinde başka boyutları olduğuna da dikkat çeken gazete, buna örnek olarak çevre boyutunu gösterdi.

Konunun özüyle, yani takiple de ilgili de bir mesele oraya çıktığına işaret eden gazete, “Kim ve neden takip edilecek, bunu kim belirliyor, takipler neyi hedefliyor, vatandaşı koruma ağı ne olacak?” sorularını sordu.

Gazete bu takip oyununda neden Kıbrıs’ın kullanıldığı ve anlaşma temelinde, üçüncü ülkelere (söz konusu durumda ABD’ye) ülkede faaliyet alanının verilmesinin nasıl sağlandığı sorusunu da gündeme getirdi.

YASAL DÜZENLEMELERDE YERİ

Gazete haberinde, konunun yasal düzenlemelerdeki yerini de inceledi.

Rum Bakanlar Kurulu tarafından yayımlanan 2014 Denizaltı Kabloları Tüzüğüne göre, bu hedefler için Denizaltı Kabloları Komitesi kurulduğunu kaydeden gazete, bu komitenin Savunma, Tarım ve Çevre, Enerji, Dışişleri, Çalışma ve Ulaştırma Bakanlıkları temsilcilerden oluştuğunu aktardı.

Ulaştırma Bakanlığı temsilcisin Komitenin başkanı olarak atandığını kaydeden gazete, kimsenin, yetkili kaynağın izni olmadan sözde “MEB” ve kıta sahanlığına kablo döşeyemeyeceği veya bunları kullanamayacağını belirtti.

Gazete, bahse konu durumda, sözde “MEB”in Amerikanlar tarafından kullanılmasının yetkili komite tarafından onaylanmadığını, zaten konunun da incelenmek üzere hiç gündeme de getirilmediğini yazdı.