ABD Dışişleri Bakanlığı’nın, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerini yorumlamaktan kaçınıp, Rum yönetiminin Doğu Akdeniz’de tek yanlı münhasır ekonomik bölge ilan ettiği denizlerdeki doğal kaynakları kullanma hakkını ve iki bölgeli iki toplumlu federasyon çözümüyle ilgili bilinen görüşünü tekrarlaması, Rum tarafını memnun etmedi. Rum basını “Amerikalılar Türk meydan okumalarının üzerini örtme yaklaşımını sürdürüyor” yorumu yaptı.

Fileleftheros “Birleşik Devletler Ne Gördü Ne Duydu” başlığıyla aktardığı haberinde ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Marie Harf’in, ABD hükümetinin Güney Kıbrıs’ın sözde “MEB’indeki doğal kaynakları kullanma hakkını tanıdığını ve iki bölgeli iki toplumlu federasyon çözümüne destek verdiğini tekrarladığını, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerine hiçbir yorum getirmediğini yazdı.

Gazeteye göre Harf “iki bölgeli iki toplumlu federasyon ile Ada’nın yeniden birleşmesi için BM iyi niyet misyonu çerçevesindeki müzakere prosedürüne güçlü destek veriyoruz. Uzun zamandır politikamız budur” ifadelerini kullandı.

Rum Yönetimi Sözcüsü Nikos Hristodulidis’in Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerini “yeni bir istila” diye nitelemesi sorulduğunda ise böyle bir açıklamadan haberi olmadığını söyleyen Harf “Ada’nın petrol ve gaz gibi kaynaklarının kapsamlı bir çözüm çerçevesinde her iki toplum arasında adilane paylaşılması gerektiğine inanmaya devam ediyoruz. Bölgedeki gerilimi artırabilecek faaliyetlerden kaçınılması da önemlidir” ifadelerini kullandı.

İNGİLTERE DE BÖLGEDE CEREYAN EDENLERİN, ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜN YAN ETKİLERİ OLDUĞU KANAATİNDE

Haravgi “Kıbrıs’ın Haklarına Saygı Göstermekle Yetiniyorlar... Gerilimin Azaltılmasına Atıfta Bulunan Batı Türkiye’yi Doğrudan Kınamıyor” başlıklı haberinde İngiliz Yüksek Komiseri Damian Roderic Todd’un bu gazeteye verdiği söyleşide İngiliz hükümetinin, AB’nin BM nezdinde girişimde bulunması yönündeki çabalara müdahale ettiğini yalanlamaya çalıştığını yazdı.

Gazete önümüzdeki pazar günü yayınlayacağını kaydettiği söyleşide bu yöndeki haberlerin yanıltıcı olduğunu ve İngiltere’nin Güney Kıbrıs aleyhine hareket etmediğini söyleyen Todd’un Londra’nın Kıbrıs sorununun BM prosedürüyle çözülmesine ilişkin stratejik hedefe bağlı kalmasını usulle ilgili meselelere bağladığını belirtti, özetle şunları aktardı:

“Todd bölgede cereyan edenlerin sorunun çözülmemesinin yan etkileri olduğunu belirterek bütün tarafların kapsamlı çözüm üzerinde odaklanması gerektiğini anlattı. Todd ‘Yapabilirsek, durumu birlikte yatıştıralım. BM prosedürü üzerinde duruyoruz’ ifadesini kullandı.

Türkiye’nin müzakerelere yapıcı şekilde gelip gelemeyeceği sorulan Todd, unsurların yapıcı rol oynaması gerektiği ve BM Genel Sekreteri’nin yeni Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Bart Eide’nin olumlu rolünü tanıdıkları genel ifadesini kullanmakla yetindi.

İngiltere gibi ABD de Lefkoşa’nın doğal kaynaklarını değerlendirme hakkını tanıdığını söyleyerek Türkiye’nin meydan okumalarına ılımlı tepki göstermeyi sürdürüyor. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Marie Harf Türk faaliyetlerini yorumlamaktan kaçındı, ABD’nin Kıbrıs sorunuyla ilgili eski tutumunu tekrarlamakla yetindi.”