Rum basınında, Cenevre’de gerçekleştirilen Kıbrıs konferansı ışığında enerji konularıyla ilgili bazı iddialar ve değerlendirmelere yer verildi. 

Fileleftheros gazetesi “Enerji Konuları Cenevre’ye Panzehir” başlığıyla verdiği haberinde, Cenevre’deki süreçten herkesin beklediği gibi arzulanan sonuçların çıkmadığını savundu.

Ankara’nın, konferansın öncesinde bile Kıbrıslı Türklerin güvenliği gerekçesiyle, askerlerini Kıbrıs’tan çekmeye niyetli olmadığı uyarısında bulunduğunu savunan gazete, aslında öncelikle Türkiye’yi ilgilendirenin, Doğu Akdeniz’de Güney Kıbrıs, Yunanistan, İsrail ve Mısır enerji ittifakının kendisini oyunun dışında bıraktığını gördüğü bir dönemde adanın stratejik kontrolünü kaybetmemek olduğunu iddia etti.

Mustafa Akıncı’nın, konferansın başında açılış konuşmasında, Kıbrıs sorununun olası bir çözümünün İsrail ve Kıbrıs gazının birleştirilerek Türkiye üzerinden Avrupa’ya daha kısa ve daha ekonomik bir şekilde taşınmasına olacak sağlayacağını tekrarlamayı ihmal etmemesinin bir tesadüf olmadığını savunan gazete, Akıncı’nın birçok açıklamasında Kıbrıs Rum tarafının enerji konularındaki tek yanlı eylemlerinin gelecekte sorunlara neden olabileceğinden söz ettiğini de aktardı.

Kıbrıs sorunuyla ilgili diyaloğun enerji konularıyla ilişkili olmadığı sık sık söylense de, temel unsurun, Güney Kıbrıs’ın sözde “Münhasır Ekonomik Bölgesi” içerisinde yeni sondajlar başlamandan bir çözüm çerçevesinin bulunması şekilde olduğunu herkesin bildiğini belirten gazete, uluslararası faktörün son zamanlarda Kıbrıs sorununa aşırı ilgi göstermesinin böyle açıklanabileceğini yazdı.

Gazete, önümüzdeki aylarda enerji alanında meydana gelecek olan gelişmelerin, bugün bir kez daha çıkmaza girdiği görülen Kıbrıs soruna yeni fırsatlar sunarak jeopolitik koşulları değiştireceğine dikkat çekti.

Haberinde ekonomi araştırma kuruluşlu IHS Markit’in analizlerine de yer veren gazete, buna göre Total’in Güney Kıbrıs’ın sözde “Münhasır Ekonomik Bölgesi” içerisindeki 11’inci parselinin, Mısır’daki “Zohr” yatağıyla rekabet edebileceğine ve 2017 yılında 11’inci parselde gerçekleştirilecek sondajın sanayi açısından dünya düzeyinde en kritik sondajlardan biri olduğuna dikkat çekti.

Habere göre analizinde Güney Kıbrıs, Yunanistan ve İsrail arasındaki East Med doğalgaz boru hattı projesine de değinen IHS Markit, bunun, ekonomik ve ticari açından sürdürülebilir olduğuna vurgu yaptı.

Teknik açıdan doğalgazı Türkiye’ye ihraç edebileceğine de işaret eden IHS Markit, Kıbrıs sorunu nedeniyle bunun imkansız olduğunu belirtti.

Gazete haberinde Jerusalem Post’ta çıkan Dr Michael Tanchum’un kaleme aldığı bir yazıda ise Cenevre’de yaşanacak bir başarısızlıktan, Rusya’nın ve Doğu Akdeniz’deki stratejik varlığını güçlendirmeye yönündeki çabalarının kârlı çıkacağından söz edildiğini aktardı.