Rum siyaset dünyasının, taraflı davrandığı iddiasıyla BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’ye tepkileri devam ederken Alithia, “retçi” diye nitelediği partilerin bu tepkilerinin beklenmekte olduğunu vurgulayarak “çünkü hep böyle davranıyoruz” yorumunu yaptı.

Haberi “Retçiler Eide’den Tutuştu” başlığıyla manşete çeken gazete, bazı siyasi partilerin, Simerini’nin dünkü “persona non grata” (istenmeyen kişi) başlıklı haberi üzerine dün dile getirdikleri tepkiler yanında, Rum tarafından, daha önceki BM Genel Sekreterleri ve onların yardımcılarına gösterilen tepkileri de hatırlattı.

Gazete “retçi partilerin Espen Barth Eide’yi de karşılarına alacakları, onu Türk dostu göstererek ve benzer başka saldırılarda bulunarak kovulmasını isteyecekleri bekleniyordu, öyle de oldu” ifadesini kullandı, özetle şunları aktardı:

“Bu, beklenen bir şeydi. Neden? Çünkü hep böyle davranıyoruz. Retçilerimiz tarafından yukarıdaki gibi sıfatlarla ve hatta homoseksüellikle saldırılmayan ne BM Genel Sekreteri ne de Kıbrıs’taki özel temsilcileri kaldı. Kurt Waldheim’dan (1972-81: ‘AngloAmerikalılara satılmış’) Ban Ki Moon’a (2006-:’Bize şantaj yapıyor ve tehdit ediyor’) kadar bu oldu.

En ağır suçlamaya Perez De Cuellar muhatap oldu. Eski Başkan Tasos Papadopulos kendisini neredeyse homoseksüel diye niteledi (‘kişisel zafiyetleri vardı’). Butros Butros Gali (1992-96: ‘Üçüncü Attila’). Bu niteleme de Tasos Papadopulos’a ait. Kofi Annan için (1997-2006: ‘Bizi satan arap’) nitelemesi yapıldı.

Genel sekreterlerin Kıbrıs özel temsilcileri için de benzer küfürler döşedik. En çoğunu Aleksander Downer (2010) işitti. Hatta meclis sırf onun için toplandı ve şahsıyla ilgili çeşitli kozmetik saldırılarda bulunduktan sonra Ada’dan kovulmasını istedi. Downer’den önce Alvaro De Soto (2004) da aynı küfürleri işitti.  BM’nin bu mülayim, uzlaşıcı, zengin özgeçmişe sahip yetkilisi Kıbrıslı siyasetçilerimiz için beş para etmez ve haindi.”

Devamla, siyasi partilerin Eide’ye yönelik dünkü tepki açıklamalarını aktaran gazete, haberinin “Anastasiadis: Eide İle Hiçbir Sorunum Yok” başlığıyla ayırdığı bölümünde, Rum Yönetimi Sözcüsü Nikos Hristodulidis’in, Eide’ye saldırılarla ilgili soruya karşılık “Başkan Nikos Anastasiadis’in BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide ile hiçbir sorunu yok” dediğini aktardı.

“EIDE’YE ARTIK HİÇ GÜVENLERİ KALMADI”

Simerini “Eide’ye Artık Hiç Güven Kalmadı” başlığıyla manşete çektiği haberinde, Eide’nin Avrupa Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker’in çalışma arkadaşlarına bilgi verirken Kıbrıs müzakereleriyle ilgili görüntüyü doğru aktarmadığına ilişkin dünkü haberinden sonra Rum iç cephesinden protesto sesleri yükseldiğine dikkat çekti.

Gazeteye göre, DİSİ Başkanı Averof Neofitu “Eide müzakereleri ve iki lider arasındaki görüşmeleri koordine ediyor, hakemlik rolü oynamıyor, kendisine böyle bir rol verilmedi” dedi.  Gazetenin, Eide’nin New York’ta oynamaya çalıştığı rolle ilgili sorusunu yanıtlamaktan kaçınan Neofitu, orada olmadığını, Anastasiadis’in döndükten sonra yapacağı bilgilendirmeyi bekleyeceğini söyledi. 

DİKO Başkanı Nikolas Papadopulos, Eide’nin, eski Özel Danışman Alvaro De Soto’nun izinden gittiğini savunarak “Eide de De Soto gibi Kıbrıs sorununda Türk tezlerini benimsedi. BM Genel Sekreteri’nin değil Ankara’nın temsilcisi gibi davranıyor” iddiasında bulundu. Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’ten Eide’nin tavrını şikayet edip New York’ta yeni bir üçlü görüşme yapılacağını yalanlamasını isteyen Papadopulos “Üçlü görüşmenin en büyük mağlubunun, Akıncı ile belirli bir gündemi olan Eide olduğu açıktır” ifadesini kullandı.

EDEK, dünkü haber üzerine yayımladığı açıklamada “Eide ilk kez bu tür hareketlerde bulunmuyor. Dolayısıyla, bu davranışları mazur görülemez veya yanlışlıkla yapılmış kabul edilemez. Başkan Anastasiadis çok geç olmadan Eide’nin derhal gitmesini istemeli” ifadelerine yer verdi.

Vatandaşlar İttifakı, Anastasiadis’in, Eide’nin New York’taki hareketlerini ve tavrını değerlendirmesini istedi ve “BM Genel Sekreteri’nin temsilcisinin, BM üyesi devlet olan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin başkanına kamuoyu önünde şantajcı bir üslupla konuşması akıl alır gibi değildir” dedi.